13: mother and son

14.1K 824 778
                                    

Geçişler,geçişler,geçişler..

*Bölüm Parçası:
Lana Del Rey-National Anthem (Outro)

*Multimedya'da Louis ve annesi Johannah var :3

İntikam...

Teklifi kabul etmiştim ve intikamımı alacaktım.Geri dönüşü yoktu.

Kafe'de biraz daha vakit geçirdikten sonra kendimi eve atmak için yola koyuldum.Bugün yaşadıklarımın acısını sıcak bir duş bile dindiremezdi ama belki hafifletirdi.Arabada,son ses Three Days Grace-I Hate Everything About You açıp eşlik ederken elimden geldiğince düşünmemeye çalışıyordum.Şarkının sonlarına doğru sesimi daha da yükseltmiştim.

I hate everything about you

(Seninle ilgili her şeyden nefret ediyorum)

Why do I love you?

(Seni neden seviyorum ki?)

Sadece müziğin şiddetli sesinin beynimi meşgul etmesini istiyordum.

You hate everything about me

(Benimle ilgili her şeyden nefret ediyorsun)

Why do you love me ?

(Beni neden seviyorsun ki?)

I hate

(Ben nefret ediyorum)

You hate

(Sen nefret ediyorsun)

I hate

(Ben nefret ediyorum)

You love me

(Beni seviyorsun)

Direksiyona elimi vurarak ritim tutmak harika hissettiriyordu ama eve vardığımı anlamam uzun sürmemişti.Arabadan iner inmez arka bahçeden eve girdim.Farkedilmek istemiyordum.Görünürde kimse olmayınca yüzümü zafer sırıtışımın kaplamasına izin verdim.Ağzımı bir elimle kapatırken diğer elimi,karanlıkta göremediğim için önümde tutuyor,eşyalara dokunarak ilerlemeye çalışıyordum ki elim,eşya olamayacak kadar yumuşak ve hareketli bir şeye değince irkildim.Birden gözümü yakan ışıkla istemsizce elimi göz hizamda tutarak önüme bakmaya çalıştım.

Karşımda,kızgınlığının merakını bile örttüğünü yüzüne bakınca anladığım,Annem vardı.

Üzerinde geceliği varken ellerini beline koymuş,gözlerini bana dikerek "Louis? Nerelerdeydin bu saate kadar?" dedi.

Göz ucuyla elimde tuttuğum telefonumun ekranındaki saate baktım ve gece ygolduğunun farkına vardım.

Sahi,kafede biraz vakit geçirmemiş miydim ben?

"Farkına varmamışım güzelim" dedim ve usulca kollarımı boynuna doladıktan sonra yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

"Şimdi de şirinlik yapıp kendini affettirmeye çalışıyorsun ha?"

Kaşlarımı çattım ve,"İşe yaradı ama değil mi?" dedim,dilimi dudağımdaki piercing'imde gezdirirken.

"Tabiki! Sana kim karşı koyabilir ki bebeğim"

Geriye doğru giderken yüzümü düşürdüm.

"Koyan koyuyor"

Kot gömleğimin kollarını çekiştirdi ve siyah,deri koltuklardan birine oturturken,"Anlat artık bana,neyin var senin?" dedi.

say my nameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin