19. BÖLÜM

843 47 19
                                    

Merhaba. Nasılsınız? Sınavlar nasıl gidiyor.  Umarım güzel sonuçlar elde edersiniz. İyi okumalar

ILGIN DUMAN ÖZER

Neden bu bütün olanlar? Bıkmadılar mı artık bana acı çektirmekten? Her sevdiğim elimden giderse nasıl yaşamaya devam edebilirim ki ben? Siz şimdi Ilgın neden böyle davranıyor? Diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama bilseniz bana hak verebileceğinizi düşünüyorum. Bugün benim en mutlu günüm olması gerek aslında. Ama değil. Hangi insan iki kere ailesinin ölmesine alışabilir? Ben alışamayanlardanım. Hep doğum günlerimden nefret ederim. Çünkü doğum gününde ikinci ailem öldü. Üvey olmasına rağmen gerçek ailem yerine koyduğum ailem.  Bu yüzden işte bu saçma ve sinirli tavırlarım. Daha fazla uzatmama gerek yok bence. Çünkü biliyorum ki ne kadar uzatsam da bitmiycek o güne ait hislerim. Hiç kimse bazı şeyleri bilmez.  Bazı kişilerde bilmediği için beni hep umursamaz biri sanırlardı. Ama öyle umursamaz biri değilim ki. Ama anlamadı bunu kimse. Bu yüzden lise yıllarımı hiç sevmezdim. Çünkü herkes beni umursmaz ve şımarık sanardı. Bu yüzden hiç de arkadaşım yoktu. Onlar hep maskemin dış tarafını gördüler. Umursamaz ve neşeliymiş gibi olan tarafımı. Ama bilmiyorlardı ki o maskenin iç tarafı da vardı. Bu yüzden hep insanlardan uzak durmaya çalışıyorum. Çünkü ya sevdiklerimi kaybediyorum ya da tanınmadan yargılanıyorum. Ama bilmedikleri bir şey var ki ben onları takmamayı öğreneli çok oldu. Daha fazla devam edemedim düşüncelerime. Çünkü düşünmem gerekenden fazlasını düşünerek ve yastığımı sırılsıklam ederek düşünme kapasitemi doldurmuştum. Nerdeyse bütün gece ağlamıştım ama artık kalkmak zorundaydım. Kalktım ve banyoma girdim. Alışmışmıştım artık ağlamaktan kıp kırmızı olmuş gözlerim ve burnuma. Bu yüzden hiç bakmadım aynaya. Yüzümü yıkadım ve banyodan çıktım. Dolabımdan  siyah şort ve siyah t-shirt aldım. Üstümü giydikten sonra t-shirtümü şortumun içine soktum. Topuklu ve bağcıklı dizime kadar gelen botlarımı giydim. Üstüme ise siyah deri ceket giydim. Daha sonra makyaj masama oturdum. Yüzüme baktım. Ağlamaktan kıp kırmızı olmuş mavi gözler, ve kızarmış bir burun. Ayrıca  kızarmış ve şişmiş dudaklar.  Gerçekten çok kötü gözüküyordum. Ama umursamadım ve saçlarımı at kuyruğu yapıp masadan kalktım. Çantamı aldım ve  odadan çıktım. Yürürken ayaklarıma bakarak yürüyordum. Yüzümü görürlerse bir sürü soru soracaklardı ve cevaplamaya halim yoktu. Ama bende olmayan şansla birine çarptım. Çarptığım kişinin Can olduģunu anlamam neden yere uzanmış olduğumu anlamamı sağladı. Ben hala yerde uzanırken Can gelip elimi tuttu ve kalkmama yardımcı oldu. Kalktım ve hiç konuşmadan aşağıya inmeye başladım. Ama Can beni konuşturmaya çalışıyordu.

"Ilgın?"   Cevap vermedim.

"Seni düşürdüğüm için konuşmuyorsan özür dilerim. Bilerek olmadı" Yine cevap vermedim

"Ilgın? Bir sorun mu var?"  Yine cevap vermiycektim. Tabi eğer Can beni döndürüp yüzüme bakmasaydı. Ve tabi kolumu tutmasaydı.

"Ilgın. Noldu sana böyle?

"Sanane Can. Ve bırak kolumu."

"Hayır. Cevap vermeden bırakmaycağım. Gerekirse tüm gün burda bekleriz."

"Tamam bırakma." Diyip kolumu hızlıca çektim. Ve koşarak aşağı inip kapıdan çıktım. Koşarak otobüs durağına geldim. Bu halde araba kullanamazdım. Çantamdan akbilimi çıkardım. Gelen otobüse bindim ve akbilimi basıp tekli koltuğa oturdum. 30 dakika sonra okula geldiğimizde hemen otobüsten indim. Okulumuz 4 katlıydı.

1. Katta dans, giyinme ve duş kabinleri vardı.

2. Katta ise matematik katıydı. Yani sayısalı iyi olanlar burda dans dersi dışında ders görüyordu

Tercih Meselesi #Wattys2016GİZLİCEVHERLERKazananı |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin