27. BÖLÜM

362 19 1
                                    

İYİ OKUMALAR

ILGIN DUMAN ÖZER

Başımın ağrısıyla gözlerimi açtım. Dün gece Alisa'nın evinde film izlerken uyuyakalmıştım. Etrafıma baktığımda hala Alisa'nın evinde olduğumuzu farkettim. Yavaşca kalktım ve etrafıma bakındım. Daha sonra odadan çıktım ve koridorun sonunda olan banyoya ilerledim. Banyoya girip elimi ve yüzümü yıkadım. Daha sonra dağılmış olan saçlarımı açtım ve at kuyruğu yaparak banyodan çıktım ve aşağı kata indim. Ev sessizdi. Herkes uyuduğuna göre kahvaltı işi bana kalıyor düşüncesiyle kollarımı sıvadım ve neler yapabileceğimi düşündüm. Dolabı açınca karşıma çıkan hazır yufkayı aldım ve tezgaha kouydum. Daha sonra dolaptan peynir çıkarttım. Dolabın yanındaki sepetten bir kaç patates aldım ve güzelce yıkadım. Haşlanması için suya koydum ve ocağı açıp ocağın üstüne yerleştirdim. Patatesler haşlanırken peyniri aldım ve rendeledim. Haşlanan patateslerin kabuklarını soyduktan sonra püre haline getirdim ve bir kat patates bir kat peynir olmak üzere böreği hazırladım. Böreği fırına verip pişmesini beklerken masaya kahvaltılıkları yerleştirdim. Masa hazır olunca dolaptan aldığım sosisleri kestim ve yağı koyduğum tavaya sosisleri yavaşca döktüm. Sosisler olurken biraz patates çıkardım ve soydum. Bu arada sosisler olduğu için servis tabağına alarak masaya koydum. Sosisleri kızarttığım yağı pet şişeye döktüm ve tavayı temizleyip patatesleri kızartmaya başladım.
Kızaran patatesleri de servis tabağına koyduktan sonra pişmiş olan böreği fırından çıkardım ve dilimledim. Masa tamamen hazır olunca yukarı kata yani Alisa'nın odasına gittim.

"Alisa kalk hadi."

Bunu dedikten sonra Alisa biraz huysuzlansa da kalkmıştı. Şimdi ise evde uyuyan herkesi kaldırmış ve sofraya oturmuştuk. Geceki ekibimizden kimse kalmamıştı. Bir tek biz vardık.

Alisa: "Ellerine sağlık Ilgın'cım. Süper olmuş."

"Afiyet olsun Alisa'cım."

Sofradan kalkıp sofrayı topladığımızda öğlen olmuştu bile. Saate baktığımda 14:00 olduğunu fark ettim. Şimdi ise gece uykulu bir şekilde giydiğim Alisa'nın kıyafetlerini çıkarmış ve kendi kıyafetlerimi giymiş olarak saçımı topluyordum. Saçımı toplayıp banyodan çıktığımda Can ve Öykü beni bekliyordu. Sırt çantamı alıp Alisa'ya sarıldım. Ayrıldığımızda gülümseyerek dün gece bizi evinde konuk ettiği için teşekkür ettim. Öykü de Alisa'ya sarılınca evden ayrıldık ve arabaya bindik.

Can:" Yaz geldiğine göre artık bir yerlere gidebiliriz. Nereye tatile gitmek istersiniz?"

Can'ın sorusu biter bitmez Öykü atladı ve cevap verdi.

Öykü: "Babannem ile dedemin yanına gidelim. Onları çok özledim."

Öykü bunu diyince Can bana döndü.

"Sen nedersin Ilgın?"

Can'ın bana yönelttiği soruyla gerilerek Can'a baktım. Artık gerçekten evli bir çift olmuş olabilirdik ama ben Can'ın ailesinin yanına gitmeye hiç hazır değildim.

"Bilmem ki. Ailenin bana karşı tepkisi ne olur? " Soru falan sorarlar mı? Ne saçmalıyorum ben? Sorarlar tabi. Gitmek zorunda mıyız ? Kendimi ailenle tanışmak için hazır hissetmiyorum."

Telaşlı bir şekilde verdiğim cevaba karşılık olarak gülen Can'a kaşlarımı çattıp baktım. Gülmesini gerektirecek bir şey söylememiştim ki ben. Can bana kısaca baktıktan sonra tekrar yola döndü ve beni cevapladı.

"Abartma Ilgın. Onlar seni küçüklüğünden beri tanıyorlar ve seni çok seviyorlar. Hem ailemi tanıyorsun zaten. Sakin ol."

"Tanıyorum tanımasına ama eskiden sadece arkadaştık ve aileni her gün görüyordum. Ama uzun zamandır görmüyorum ve ayrıca biz evliyiz. Nasıl sakin olabilirim?" Diye cevap verdim hafif kızgın bir tavırla. Can ise benim bu tedirgin halime biraz daha gülümserken Öykü'nün baya sevinmesine benim ise tedirginliğimin daha da çoğalmasını sağlayacak şu cümleyi söyledi.

Tercih Meselesi #Wattys2016GİZLİCEVHERLERKazananı |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now