~Şapşal~

7.8K 579 137
                                    

Dudaklarımı serbest bıraktıktan sonra Jiyong'un bizi gördüğünün farkına vardım. Taehyung'a öldürücü bakışlar atıyordu.

Daha sonra hızlı adımlarla yanımıza geldi ve Taehyung'a bir yumruk attı. Ani hareketine karşın şaşırmıştım. Öldüresiye yumrukluyordu ve Taehyung o şokla hiçbir tepki veremiyordu.

"Jiyong ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdığımda "Sen karışma!" dedi ve beni kenara itti.

Bu hareketiyle Taehyung ayağa kalktı ve karşılık verdi. Ben şoku atlatınca kalktım ve onları ayırmaya çalıştım. Zor da olsa Taehyung'un kolundan tuttum ve çektim. Jiyong'a çok öfkeliydim.

"Ne yaptığını sanıyorsun?!"

"Seni o şekilde öptüğünü görünce dayanamadım. Hem neden bu herifi öpüyordun?!"

"Bu seni ilgilendirmez. Sana hesap vermek zorunda değilim!"

Taehyung cevabımdan memnun kalmış olacak ki kendinden emin bir gülüş sergiledi ve "Evet bu seni ilgilendirmez." dedi.

Jiyong bakışlarını Taehyung'a çevirdi ve öfkeyle sordu:

"Seni öldürmemi mi istiyorsun?"

Bize doğru gelirken onu elimle durdurdum ve "Jiyong artık gitmelisin bence." dedim.

Jiyong öfkeli bir şekilde giderken arkasını dönüp "Şimdi gidiyorum ama seninle işimiz daha bitmedi Kim Taehyung." dedi.

Taehyung'un yanına gittim ve çantamdan bir peçete çıkartarak kanayan dudağını sildim.

"Çok canın acıyor mu?"

"Çok değil... Deli misin Eun Mi? Bazen bu şapşal hareketlerin cidden beni çok şaşırtıyor. Vampirim ben vampir."

Bu saçma iyileşme detayını sürekli unutuyordum.

Tam o sırada Ga In ve Jungkook içerden çıktı ve oldukça samimi görünüyorlardı. Jungkook bir şeyler anlatıyor Ga In ise gülme krizlerine giriyordu. Jungkook Taehyung ve beni gördüğünde endişeyle yanımıza yaklaştı.

"Ne oldu? Yine kavga mı ettin? Tae bu özelliğinden ne zaman vazgeçeceksin? Neden bizi hiç dinlemiyorsun?"

"Ah, çok soru var! Öncelikle evet, sersemin biriyle kavga ettim. İkinci olarak çok konuştuğun için bazen seni dinlemiyorum ve sanırım bu özelliğimden kurtulamayacağım."

"Her neyse. Sanırım gitmemiz gerekiyor. Çocuklar birazdan gelir." dedi ve Ga In'le vedalaştı.

Taehyung ve Jungkook uzaklaştığında Ga In yanıma yaklaştı ve konuşmaya başladı:

"Yakışıklı serseri kiminle kavga etti?"

"Bilmiyorum. Çıktığımda çoktan gitmişti." diye cevapladım. Jiyong'u falan katarsam uzun uzun her şeyi anlatmak zorunda kalabilirdim.

"Çok yakıştığınızı biliyor musun?"

"Hey, ne diyorsun sen? Beni bu öfkeli şeyle nasıl yakıştırabilirsin?"

"O öfkeli sen de şapşal. Kim bilir belki de birbirinizin bu kötü yönlerini örtersiniz. Taehyung çok kurnaz bakıyor, eminim şu saflığından kurtulmana yardımcı olabilir."

"Ben şapşal veya saf falan değilim. Hadi Ga Yeon'u çağırda gidelim."

Koluma girdi ve "Ga Yeon'u boşver de eğer işler yolunda giderse Jungkook ve ben birlikte olabiliriz!"dedi.

"Bu sevindirici fakat bence onlardan uzak durmalıyız. Tekin tipler değiller."

"Merak etme bir tane de sana ayarlarız olur biter."

"Ga In ne kadar içtin sen?! İyice saçmaladın. Ben ne diyorum sen ne diyorsun... Ayrıca onlardan hiçbiri ilgimi çekmez."

"Ama Taehyung ilgini çekiyor."

"Hayır!"

"Tamam tamam. Üstüne fazla gitmeyeceğim."

Bu sırada Ga Yeon da geldi ve yola çıktık. Yol boyunca Yoongi'yi anlatıp durdu. Tabii onu kötülüyordu. Neymiş efendim Oblomov'dan halliceymiş de sürekli uyuyormuş da... Ondan hoşlandığını anlamamamız için yapıyordu kesin. En büyük aşklar nefretle mi başlar? Fazla klişe fakat neden olmasın?

Beni eve bıraktıktan sonra gittiler. Eve girdiğimde evde kimsenin olmadığını fark ettim. Kapının arkasında bir not vardı. Not şu şekildeydi;

"Sevgili Eun Mi; baban, kardeşin ve ben bir kaç gün evde olmayacağız. Ne yazık ki amcan kaza yaptığı için Kangvon'da olacağız. Lütfen kendine iyi bak. Dolapta seni 3 gün idare edecek yiyecek var. Seni seviyoruz."

Öncelikle televizyonu açtım. Evde yalnız olduğum zamanlar televizyon arkadaşım olur. Genelde pek izlemem ama bir ses olması güvende hissettiriyor.

Ödevleri bitirdiğimde bir film taktım ve izlemeye başladım. Elimdeki abur cuburları yerken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda kimi gördüm dersiniz?

Elbette Taehyung'u! Musallat oldu bana.

"Burada ne işin var?"

"Ailenin şehir dışına çıktığını biliyorum. Elbette ki seni evde yalnız bırakamam."

"Sana ihtiyacım yok!"

"Amma mızmızsın! Çekilde içeriye gireyim, dondum!"

Taehyung iznim olmadan içeri girdi, koltuğa yayıldı ve abur cuburları bir güzel yemeye başladı.

"Bu gece burda kalıyorum, umarım yatağında yeteri kadar yer vardır."

"Buradan seni zorlasamda gitmeyeceğini biliyorum, ama benim yatağımda yatamazsın. O kadar da değil!"

Taehyung bunu duyunca yanıma yaklaştı ve neredeyse dibime girdi.

"O kadar emin olma. İstediğimi yapabileceğimi bilmiyor musun?"

Sinirlendim ve yukarı çıkarak battaniye ile yastık getirdim.

"Sen burada uyuyabilirsin. Lütfen zorluk çıkarma."

"Nasıl isterseniz sevgili oyuncağım."

Odama çıktım ve direk yatağıma yattım. Gözüme uyku girmiyordu. Evimde bir vampir vardı ve her an ne yapacağı belli değildi. Kapıyı kilitlesem mi yoksa kilitlemesem mi diye düşündüm. Sonunda yatağımdan bir daha kalkamam düşüncesiyle kilitlemedim. Üşengeçliğim korkumdan ağır bastı.

Taehyung'dan

Gece yarısı olmuştu ve ben uyuyamıyordum. Normalde de pek uyumam zaten. Sıkılıyordum. Acaba Eun Mi uyumuş mudur? Yukarı çıkıp bakmak istedim.

Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara hoşuma gitmişti. Eun Mi kocaman yatağın bir köşesine kıvrılmış sevimli sevimli uyuyordu. Şapşal şey!

Yatağın başına gittim ve bir süre onu izledim. Uyurken çok güzel görünüyordu ki uyumadığı zamanlarda da öyleydi. Yatağı da oldukça yumuşaktı. Acaba yanına kıvrılsam sinirlenir mi? Tabiki sinirlenir ve onun sinirleneceği şeyleri yapmak benim işim.

Hemen yavaşça yanına uzandım. Uyumadan önce bir müddet onu izledim. Tam uykuya dalmak üzereyken bedenime sarılan küçük kolları hissettim. Uyku halinde ne yaptığını bilmiyor olmalıydı...

by me & withkof

Umarım beğenmişsinizdir~
Sizi seviyorum🖤

My Vampire Love | kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin