~Saklambaç~

7.2K 567 45
                                    

Jungkook, Ga Yeon ve Namjoon geldiklerinde kızlar ve Jin'le harika bir sofra hazırladık. Anlamadım ki bu ev bir anda nasıl bu kadar kişiyle doldu.

Sofraya oturduktan sonra bir süre evde bir ses kalabalığı oluştu. Herkes birbiri ile sohbet ediyordu. Resmen teyzelerin gününe dönmüştü ortalık. Bu biraz rahatsız ediciydi.

Ga Yeon ve Min Yoongi gözümden hiç kaçmıyordu. Ga Yeon gizli gizli Yoongi'ye bakıyordu arada. Tanrım neden kankalarım şu vampirlerden hoşlanmak zorundaydı.

Yemek bitince ortalığı toplayıp salona geçtik. Hâlâ sohbetleri devam ediyordu. Bir süre sonra sıkıntıdan halının desenlerini incelemeye başladım. Fakat annemin zevksiz seçiminden dolayı başımı yeniden kaldırdım.

Başımı öne çevirdiğimde karşımda oturan Taehyung'un bana baktığının farkına vardım. Sanırım halıya bakmak daha iyi bir fikir.

Jin saatine baktıktan sonra "Geç oldu, biz artık kalkalım." dedi. Saat daha 3'tü. Hakikaten çok geç...

Namjoon da bunu onayladı ve "Hadi artık gidelim." dedi.

Ga Yeon hiç istifini bozmadan "Ben burda kalacağım." diyince Yoongi bir anda gözlerini ona dikti.

"Ne kadar anlayışsızsın. Taehyung ve Eun Mi'yi başbaşa bırakmaya çalışıyoruz, lütfen mahvetme."

Bunun üzerine Ga Yeon göz devirdi ve yavaşça ayaklandı. Beni düşünen tek kişi oydu, keşke kalsaydı...

Bir anda ev tamamen boşaldı ve yalnızca Taehyung'la ben kaldım. Olayların bu kadar hızlı gelişmesi cidden ve sabahtan beri evde olan gürültü bwni yormuştu.

Koltukta başımı ovarak otururken Taehyung bana yaklaştı ve "Evet artık başbaşayız. Yani bunun anlamını biliyorsun sevgilim." dedi.

En köşede olduğum için kenara kaymaya çalışsam da başarısız oldum. Bu durumda kafamı biraz geri çekip "Taehyung, biz gerçekten sevgili değiliz, unuttun mu?" dedim.

"Sanırım."

"Git başımdan. Yapacak tonla işim var." diyip ayaklandığımda beni kolumdan tuttu ve tekrar oturttu.

"Ne gibi işler? Birlikte yapalım."

"Hayır kalsın. Ben ödev yapmak için Min So'nun evine gidiyorum. Sende istersen kendi evine dön."

Min So'nun adını duyunca yüzündeki pislik sırıtış gilindi ve kaşları çatıldı.

"Hayır efendim! Hiçbir yere gitmiyorsun. Sana o çocukla buluşamazsın dediğimi çok iyi hatırlıyorum. O çocuk için söylediklerimi bir kere hiçe saydın zaten."

"Hayatıma karışma Taehyung! Gidiyorum işte. Altı üstü bir ödev, fazla büyütme."

"Hayır gitmiyorsun. İzin vermiyorum."

Bu sefer ayağa kalkıp biraz uzaklaştım ve "Senden izin almadım zaten." dedim.

"Öyle mi?" diye kendisi de ayaklanırken.

"Evet öyle!" dediğimde belimden tutarak beni kendine çekti.

"Kızınca çok güzel görünüyorsun ve ben susadığımı hissediyorum."

O an ne yapacağımı bilememiş olsam da Taehyung'un güçlü kollarından kurtulmayı başardım. Odama çıktım ve kapıyı kilitledim.

Ah, ne yapıyorum ben?! Kapıdan giremezse bacadan girer. Kapının arkasına geçtim ve uzun bir süre bekledim. Ayağa kalkıp pencereden dışarıya baktım. Buradan gelmek gibi bir planı yoktu.

Tekrar kapının arkasına baktığımda yerde bir not kağıdı olduğunu fark ettim. Notta şunlar yazıyordu;

"Demek evde saklambaç oynamak istiyorsun. Peki öyle olsun ama eğer seni bulursam sonucu kötü olabilir..."

Odadan dışarı çıkmaya korkuyordum. Birkaç saat burda kaldım. Sonra susadığımı fark ettim ve Taehyung'a gözükmeden mutfağa doğru yöneldim. Susuzluğa hiç tahammülüm yoktu. Mutfağa indiğimde ortalıkta görünmüyordu. Minik adımlarla mutfağa girdim. Biraz korkuyordum çünkü her an yerden fırlayabilirdi.

Su içtikten sonra salonu kontrol ettim. Işık kapalıydı ve hava kararmaya başlamıştı.

Tam arkamı döndüğümde karşımda Taehyung'u gördüm ve çığlığı bastım.

"Demek oyunu ben kazandım öyle mi?"

"Hayır, bu sayılmaz. Hem saklanbaç falan oynamıyordum ben."

"Öyle mi? Peki bu sayılır mı?"dedi ve hırsla dudaklarıma yapıştı. Kısa bir süre öptükten sonra "Bence bu da sayılmaz." dedi ve öpmeye devam etti. Onu itmek istiyordum ama sadece öylece duruyordum.

Beni öpmeyi bıraktıktan sonra utandım ve hiçbir şey söyleyemeden şaşkınlıkla üst kata çıktım. Arkamdan da Taehyung geldi. Adam beni salmıyordu.

"Bir şey söylemeyecek misin? Büyük ve güzel bir öpücük verdim sana."

"Sana ne söyleyebilirim ki? Oyuncağım ve sadece benimle oynuyorsun, değil mi? Bunun üzerine söyleyebileceğim bir şey var mı?"

"Bilmem, orasını sen düşün."

"Lütfen bunu bir daha yapma! İğrenç hissettiriyor..."

"Bunu yaşamak isteyen once kız varken... Cık cık cık... Ama şimdilik sen nasıl istersen."

Odama girmiâ kapıyı tam kapatıyordum ki Taehyung bana bakarak konuştu:

"Şey.. Bu gece yine seninle uyuyabilir miyim? Yoksa uyuyamıyorum. Aşağıda tek başıma korkuyorum."

Aslında korkan bendim. Şu geçen gelen vampirlerden korkuyordum. Sahi onlara ne oldu?

"Hadi ama korkmadığını biliyorum. Ama eğer istersen aşağıda, karşı kanepede uyuyabilirim."

"Bana uyar." dedi ve hızla aşağı indi.

Taehyung'un ağzından

Eun Mi gerçekten beni düşünerek benim için kanepede yatmıştı. Bu kız gerçekten çok saf! O tavan bakıyor, ben de ona bakıyordum.

"Taehyung."

Adımı çok güzel söylüyordu...

"Efendim?"

"Şu Vampir Rehberi için gelenlere ne oldu?"

"Biz çocuklarla icaplarına baktık, korkmana gerek yok."

Hayretle bana baktı ve daha sonra arkasını döndü. Bir süre sonra uyuyor mu diye bakmak için kalktım.

Kanepe rahat gözükmüyordu. Bu yüzden Eun Mi'yi odasına taşıyıp yatağına yatırdım. Ayıcığını da eline koyarak iyice rahat olduğundan emin oldum. Son bir kez daha ona bakarak odadan çıktım.

by me & withkof

Fazla mı sıkıcı oldu ne? Her neyse daha sonra böyle olmayacaktır.💖
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Sizi seviyorum🖤

My Vampire Love | kthWhere stories live. Discover now