~Şeytan ya da Melek~

5.5K 421 53
                                    

1 Hafta Sonra

Sabah okula vardığımda birkaç kişi dışında kimse yoktu. Sakin ortamları seviyordum. Neredeyse bir haftadır ikizler, Taehyung ve arkadaşları bir saniye bile yanımdan ayrılmıyordu. Bu durumu fırsat bilip her zaman oturduğum banka oturdum.

Bir süre sonra Ga In ve Ga Yeon geldiler ve onlarla birlikte sınıfa çıktım.

Yavaş yavaş sınıf dolmaya başlamıştı. Bizim vampir beyler geldi ama Taehyung yoktu. Gözlerim onu ararken Jin geldi ve yanıma oturdu.

"Taehyung'u arıyorsun, değil mi?"

"Evet, neden gelmedi?"

"Biraz hasta. Bu dersten sonra yanına gideceğim."

"Siz hasta oluyor musunuz ki?"

"Yetersiz beslendiğimizde olabiliyor."

"Anladım. Senin için bir sorun olmazsa ben de gelebilir miyim?"

"Tabii, hatta ben sana anahtarı vereyim sen şimdi git. Eminim Taehyung seni gördüğüne sevinecektir."

Anahtarları aldım ve sınıftan çıktım. Ben çıkarken Ga Yeon nereye gittiğimi sordu ama cevap vermeden çıktım. Eminim Jin ona neden gittiğimi açıklayacaktır.

~~~

İlk defa okuldan kaçtım ve hızla Taehyungların evine vardım. Kapıyı anahtarla açtım ve içeri girdim. Daha önceki gelişime göre daha temizdi ama yine de biraz dağınıklık vardı. Sonuçta bu evde yedi tane erkek yaşıyordu.

Ben girdiğimde yukarıdan bir ses "Jin, sen mi geldin?" dedi. Bu Taehyung'du.

Üst kata çıktım ve sesin geldiği odaya girdim. Taehyung'un gözleri kapalıydı. Yanına gittim ve saçlarını okşadım. Gözlerini araladı ve beni görmesiyle gülümsedi.

Yatakta dikleşerek "Jin gelmedi mi?" dedi.

"Hayır, onun yerine ben geldim."

"Endişelendin mi beni göremeyince?"

"Evet."

Kocaman gülümsedi ve kolumdan tutup beni yanına oturttu. Sıkıca sarıldı ve saçıma ufak öpücükler kondurdu.

"Sen dinlen ben de sana çorba yapayım. Tamam mı?"

"Tamam anne."

"Ya, dalga geçme! Altı üstü endişelendim ve elimden sadece bu kadarı geliyor."

"Dalga geçmiyorum. Ne de olsa sen de bir gün anne olacaksın ve eminim çok iyi bir anne olacaksın."

Utanmıştım ve yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim. Aşağı indim ve çorba yapmaya başladım. Çorba pişerken ben de salona çeki düzen verdim ve havalandırdım.

Bu sırada çorba neredeyse hazırdı. Bir anda aklıma Taehyung'un vampir olduğu geldi. Bu aralar hiç vampir gibi davranmıyordu. Zaten bu yüzden hasta düşmüştü. Kana ihtiyacı vardı. İyi de ben kanı nereden bulacağım ki?

Ben bunları düşünürken buz dolabının arkasında bir buz dolabı daha olduğunu fark ettim. O dolabı açtığımda önce şok olsam da pek garipsemedim. Sonuçta vampirlerin olduğu bir evde tüp tüp kanların olması hiç de şaşırtıcı değildi. Bir torba kan aldım ve çorbaya kattım. Çorba ile karışan kanı sever mi bilmem ama yine de iyi geleceğine emindim.

Odasına çıktığımda camdan dışarıyı izliyordu. Benim geldiğimi fark edince bana döndü ve gülümsedi. Gülümsemeye bile hali olmadığı belliydi. Yanına bir sandalye çektim ve çorbasını içirmeye başaldım.

My Vampire Love | kthWhere stories live. Discover now