Justin: Bilinmeyen!
Justin: Abby'nin burnu kırık, kaşı patlamış ve her yerinde tırnak izleri var. Açıklamak ister misin? Çünkü o anlatmayı reddediyor.
Bilinmeyen Numara: İyi bok yiyor.
Justin: Ciddiyim. Neden böyle bir şey yaptın?
Bilinmeyen Numara: Benim yaptığımı nereden biliyorsun?
Justin: Bilmiyorum. Öyle olduğunu sanıyorum. Ve bence haklıyım da.
Bilinmeyen Numara: Haklı değilsin. Ben yapmadım.
Justin: Emin misin?
Bilinmeyen Numara: Tamam tamam. Söylüyorum; yaptırttım. Yalan söylemiş sayılmam. Ben yapmadım işte.
Justin: Tamam o zaman soruyu değiştiriyorum. Neden yaptırttın? Ve nasıl yaptırttın?
Bilinmeyen Numara: Zaten son zamanlarda canımı sıkıyordu. Grupta bir iki kişiyi birbirine düşürdü. Üstüne sana öyle deyince... Bende üç kız tuttum ve her birine tek gecelik ayarladım. Azmaları benim suçum değil, tamam mı? O kadar hırslı döveceklerini düşünmüyordum.
Bilinmeyen Numara: Abby de Erkek Kardeşlerden birinin yaptırdığını düşündü. Bende benim yaptırdığımı söylemedim. Herkes 'biz yaptırmadık' deyince o da 'siz beni çoktan aranızdan çıkarmışsınız zaten' deyip gruptan çıktı.
Bilinmeyen Numara: Sonuç olarak hak ettiğini buldu.
Justin: Bilinmeyen... Yanlış oynuyorsun. Oyunun içeriğini bilmeden takım kaptanlığı yapmaya çalışıyorsun, olmaz böyle. Yüzünü bile bilmediğim halde senden bir adım öndeyim. Çünkü kurallara göre oynuyorum.
Justin: Sana tüyo vermem gerekirse, öncelikle olanları iyice araştırmadan bir işe kalkışma. Örnek vermem gerekirse; ben o kızı zaten reddetmiştim.
Justin: İkinci tüyomsa, ağzından çok fazla şey kaçırmamalısın. Mesela, az önce Erkek Kardeşlerde olduğunu söyledin.
Justin: Üzgünüm bebeğim. Ama ben o gruptaki herkesten ayrı ayrı nefret ediyorum zaten.
Justin: Oradan kimse beni çişini getirecek kadar sevemez.
Justin: Buraya kadarmış. Hoşçakal.
