38. Final... Toprak Olsa Bile Sever Bu Adam Seni

71.1K 3.6K 1.4K
                                    

Keyifle okuyun...



Asya'nın gözleri dolmaya başlamıştı. O böyle sert sözlere gelebilen biri değildi. "Özür dilerim. Ama sen olsan ne düşünürdün? Kendini benim yerime koyar mısın?"

Asya haklıydı. Ama bu Fırat'ın içindeki güvensizlik duygusunu silmiyordu.

"Haklısın." Asya'ya doğru bir adım geldi. "Ben güvensiz bir ilişki istemiyorum Asya. Çok üzgünüm ama bir süre birbirimize izin verirsek iyi olacak diye düşünüyorum." Asya hıçkırmamak için arkasını döndü. "Haklısın," dedi. Sesi titriyordu. Hatta zor konuşmuştu.

Fırat çok üzülmüştü, ama bir ilişkide güven şarttı. Yıllar içerisinde bunu iyi öğrenmişti. Kendisi Asya'ya ihanet etmeyecekti. Ama Asya'nın da buna inanması gerekiyordu.

Asya hızla merdivenleri çıktı. Salonda bir oda  dolusu insan onu ağlarken görünce ayağa fırladı. Aslı kardeşinin yanına gelip kolundan tuttu. Yüksek sesle sordu. "Ne oldu?" Yüzü de  sesi kadar sertti.

"Gidiyor. Beni terk etti. Güvensizlik istemiyormuş," diyebildi, hıçkırıklarının arasından. Kimseden çıt çıkmıyordu. Herkes birbirine bakıyordu.

Nazlı oturduğu yerden seslendi. "Sende izin mi verdin, gitmesine peşinden."

Asya yaşlı gözlerini Nazlı'ya çevirdi. "Ne yapayım ya?"'

Karahan buna benzer bir görüntüyü hatırladı. Nazlı ile göz göze geldiler.

Nazlı tekrar Asya'ya döndü. "Gidemezsin diyeceksin aptal!" dedi.

Karahan bıyık altından gülümsedi. Genelde bu sözü hep kendisi Nazlı'ya söylemişti. Sonra başını kaldırıp Asya'ya döndü Karahan. "Evet. Gidemezsin diyeceksin. Bak gidemeyen karşımda oturuyor. Öyle kolay mı gitmek..."

Nazlı kocasına havadan öpücük yolladı. "Fazla gurur gereksiz. Suçluysan affettirirsin," derken Asya'ya bakıyordu.

Aslı da hak verip Asya'ya bağırdı. "Hâlâ burada  mısın sen!?"

Asya kulağını dolduran bu sözlere kayıtsız kalamayıp silkelendi.

"Gideyim mi?" diye sordu ahaliye. Ahali hep bir ağızdan "Evet," diye bağırdı.

Asya gözlerini kaçırdı. "Ama gitmiştir."

Karahan ayağa kalktı. "O zaman biz de onu bulmaya gideriz."

Nazlı kollarını havaya kaldırdı. "Karam, beni bırakma meraktan burada doğururum."

Karahan, Nazlı'ya gülümseyerek bakınca Nazlı tek gözünü kapatıp şirin şirin sırıttı. "Bırakmazsın değil mi kocam?"

"Seni nasıl bırakırım Nazlı'm..." diyen Karahan'a, Aslı "öhö," dedi. "Burada aşk acısı çekenler var. Sizin filme ara versek diyorum."

Yarım saat içinde iki arabaya tıkış pıkış bindiler. Karahan, Nazlı'yı kendi arabasının ön koltuğuna oturttu. Koltuğu iyice arkaya doğru yatırdı.

Karahan Fırat'ı arayıp nerede ne yapmakta olduğunu çaktırmadan sordu. Kendi kulübünde odasına çekilmişti. Kimseyi görmek ya da  konuşmak istemiyordu. Asyasız geçecek günleri düşünerek kendine eziyet etmeyi planlıyordu.

Zeynep hamile olması nedeniyle diğer arabanın ön koltuğuna oturmuştu. Arabayı kullanan Yiğit'ti. Aras'ta Zeynep'in arkasında yerini aldı. Aslı sıkıştığı yerde kıpırdandı. "Azra sen kilo mu aldın? Çekilsene kızım, havada kaldım resmen."

 Gidemezsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin