10. Bölüm

4.9K 617 167
                                    


Şimdi reklam vereceğim çünkü ficlerimde kendi ficlerimin reklamını yaparım genelde burada da yapacağım ajflsgsşfmşdsl

İleride başlayacağım W ficinin tanıtımını yazdım kdramasını izleyenler bilir beklerim oraya :')

İyi okumalar 💕

Not: Benim ficlerimde 10. bölümlerde genelde bir şeyler olur ehehhe :''''''')))

*

"Hyung!"

Hoseok'un dudağına buz koyan Taehyung'u görünümden çekerken başını geriye atan Hoseok hyungu görmem bir olmuştu. Bayıldığını sanıp ödüm kopmuştu. Başını kaldırıp bana bakarken köşedeki Jimin'e öldürücü bakışlarını attı.

Ben yokken ne hale geldilerse şu an bunları görüyordum?

"Hyung, ne oldu?" diyerek arkamdan kapıyı kapatırken anahtarı masaya atıp yanlarına geçtim. Hoseok hyungun cidden alt dudağı fena halde şişmişti, biri yumruklamıştı sanki.

"Ağzımı kırıyordu az daha Jungkook, kimsin sapık diye üzerime saldırdı." Hoseok sinirle söylendiğinde Taehyung krize girmişti. Bir yandan dudağına buz tutarken bir yandan da haykıra haykıra gülüyordu.

"Ama özür diledim, ben nereden bilebilirdim Jungkook?" Jimin yüzüne koyduğu tatlı görünümle bakışlarını bana çevirip kirpiklerini kırpıştırdı. Tatlı olmaya çalışmasını anlamıyordum, bir insan zaten tatlıyken daha ne kadar tatlı olabilirdi?

"Şunu düzgün anlatır mısınız?" Geri dönüp üzerimdeki montu çıkarıp asarken tekrardan onlara dönmüştüm. Düşündüğüm gibi Hoseok hyung, Jimin'den yumruk yediyse haykırırdım burada.

"Odaya girdim bir şeye ihtiyacı var mı diye, baktım üzerini açmış örteyim diye yorganı tutmamla elinin tersini ağzıma geçirmesi bir oldu! Sanki bunun için hazırlamış kendisini." Sinirle kısa bir bakış attı yine Jimin'e. "Ayrıca Jungkook, kalktığı gibi seni sordu, seni hatırlıyor da bizi hatırlamıyor mu?"

"Hyung..." Evet dediğim gibi haykırmıştım odada. Jimin'in sırıtan suratını görüp, Hoseok'un öldürücü bakışlarına maruz kalıp, Tae'nin de bana gülme konusunda katılacak olan yüzüyle karşılaşmıştım. Sonra aklıma başka bir şey geldi ve anında duraksadım. "Sen uyumadın mı?" diye sormuştum Jimin'e. Uyursa direk unutması lazımdı.

Gülen suratı düştü ve dudaklarını kemirdi sıkıntıyla. "Uyanık olduğumu anlasaydın işin yarım kalırdı, uyuyor taklidi yaptım ben de. Sen gelene kadar öyle kalacaktım ki birden tanımadığım birisi yanıma geldi ve defterde o kısımları okumadım demek ki."

Gözlerimi kısa süreliğini yumup açmama sebep oldu sözleri. Gerçekten uyanık olsaydı işimi yapmayacağımı düşünüp bunu yapması, çok düşünceliydi. Jimin neden her hareketiyle kendine çekmeye çalışıyordu? Çıldıracaktım.

Gün geçtikçe daha fazla tanıyordum onu, düşünceli olduğunu zaten biliyordum fakat bu gerçekten çok ince bir düşünceydi.

"Eve gidelim mi?" Tae, Hoseok'un dudağına koyduğu buzu çekmiş ona bakmıştı.

"Gidelim."

İkili ayaklanırken bende onları yolcu ederek düşüncelerimle bugünü atlatmayı diledim.

-

Sabah Namjoon hyung, Jimin'in kimliğinde babasının, annesinin adında ne yazdığını ve başından beri eliminizde olan şeyi tekrar imcelemek için sormuştu. Kendi kimlik fotoğrafına sahip olsada kesinleştiremiyordu sanırım. Jimin'in fotoğrafını çektikten sonra bizi yollamışlardı kimliği de almamışlardı, sadece fotokopisini almışlardı.

Remember |Jikook|Where stories live. Discover now