0.3

8.1K 586 116
                                    


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


#Cem Adrian - Sana Sarılınca


BÖLÜM 3: "ÖFKE"



Genç kadının kaşları duyduğu şeylerle çatılırken, "Gelen kim?" diye sordu ifadesizce. Yine o kadın geldiyse bu sefer hiç güzel olmayan bir dil ve tavırla onu buradan gönderecekti.

"Eymen Palaz."

Berim kulağına akın eden isimle kalakaldı. Dakikalar önce ona ait olan kadın gelmiş ve sinirini bozmuştu. Açık açık bu adam yüzünden tehdit edilmiş, uyarılmıştı.

Berim başka kadınlara benzemezdi. Umursamaz, özgüvenli, cesaretli ve sınırsızdı. Onu alt etmek kolay değildi. Güzelliğinin farkındaydı. Masum ve naif kız ayaklarına yatmazdı. Kırılgandı, çok kırılgandı. Yine de kırılmaktan, gerektiğinde paramparça olmaktan çekinmezdi. Her şeyi bir kalemle silebilen bir insandı. Çok düşünmezdi, hislerine güvenirdi. Duygusal bir kadın olmasına rağmen bunu asla gözler önüne sermezdi. Duygusallığı zayıflık olarak adlandırmazdı fakat neden o insanın eline bir koz verecekti ki?

Dişlerini birbirine bastıran kadın ne diyeceğini bilemiyordu. O kadından değil fakat kendinden korkuyordu. Bu kendini bilmez adamın dilinin ayarı yoktu. Onu her defasında tedirgin ediyor, geriyor, kırıyor, ardından hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ve o bunlardan bir haberdi. Berim aptal bir kadın hiç olmamıştı. Bu adamın ona arada sırada meydan okuduğunu hissediyor ama itiraf etmesi gerekirse, bu şeylerden kaçınıyordu çünkü Berim kendini çok iyi tanıyor ve biliyordu.

Berim oyunları severdi. Bu adamla o oyunu oynar ve kolayca kazanırdı.

"Berim Hanım? Orada mısınız?" diye seslenen Buse ile kendine gelmek için yutkundu.

"Evet..."

"Beyefendiye ne diyeyim?" diye sormasıyla yutkundu.

"Gelebilir..." diye mırıldanan kadın olacaklardan habersizce koltuğuna yöneldi ve oturup kendine çekip düzen vermeye çalıştı. Oysa sadece kısa bir süre sonra çok büyük bir yanlışın ortasında kendini bulacak ve o yanlışta kendini kaybedecekti.

Ve kapı kulpu aşağı inip odanın kapısı hızla aralandı. Bu nasıl oluyordu, anlamıyordu Berim. Bu adamı görmemesine rağmen öyle büyük bir kuvvetle hissediyordu ki... "Peşimden gelmenize gerek yok. Yabancı değilim," diyen erkeksi sesle derin bir iç çekip yutkundu. O ses... Ve yabancı değil miydi? Eymen Palaz genç kadın için bu koca evrendeki en yabancı adamdı. Ve öyle kalacaktı.

Başını çevirip o tarafa baktı. Eymen'in arkasından gelen asistanıyla göz göze gelince ona olumlu bir bakış attı. O ise başını bir kere sallayıp odadan çıkarken ardındaki kapıyı kapattı. Bu adamı uzun bir süre önce gözlerine yasaklamış olsa da derin bir nefes çekip ona döndü. Ve onunla göz göze geldiğinde sol yanında şiddetli bir ağrı doğdu. Az önce işittiği hakaretler miydi yoksa kendine yasakladığı hisleri miydi nedeni, bilmiyordu.

OKYANUSTA AŞK (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now