Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
#Mark Eliyahu - Journey
BÖLÜM 5: "YASAK ÖPÜCÜK"
-Geçmiş-
"İyi misin? İstersen bir hastaneye gidebiliriz," diyen sesi duymasıyla, Berim koltuğa yasladığı başını kaldırmış ve şoför koltuğunda oturup önündeki yolu ifadesizce izleyen adama bakmıştı.
Başını iki yana sallayıp, "Gerekmiyor. Sen endişelenme. Ben iyiyim," demesine rağmen yüz hatları bu söylediğini tasdiklemiyordu. Başının feci halde ağrıması yetmiyormuş gibi, bir de fazla içmediği halde midesi bulanmaya başlamıştı.
Yanındaki genç adam hiçbir şey demeden kısa bir an başını çevirip onun gittikçe beyazlayan yüzünü incelemiş, ardından eski haline dönüp, "Yüz hatların öyle demiyor..." diye mırıldanmıştı.
Berim derin bir iç çekmekten kendini alamamıştı. İçinden hiç ağlamadığı kadar ağlamak geliyordu. Ona ne olduğunu anlamıyordu. Bu iki göğsünün arasındaki duygu hakkında hiçbir fikri yoktu. Açıkçası pek de merak etmiyordu. Gün geçtikçe iyileşeceği yerde tüm vücuduna yayılıyor ve onu etkisi altına alıyordu. Bu da iyiye işaret etmiyordu.
Berim önüne dönerken, "Ben taksiyle gidebilirdim..." diye fısıldamaktan kendini alamamıştı. Onunla yalnız kalmaktansa yabancı bir insanla evine gitmeyi tercih ederdi. Hem o yabancı adamın kokusuyla bu denli zehirlenmez, onun heybetiyle küçücük kalmaz, hatta ve hatta nefesi kesilmezdi.
"Savaş rica ettiği için benimle geliyorsun, Berim. Üstelik ben eve gidene kadar Birce de kendini biraz toparlar..." diye son sözlerinde mırıldanan adamla Berim yeniden gözlerini ona çevirmişti. Gece yarısı olsa bile o karanlıkta onun yüz hatlarını görebiliyordu. Ve Eymen'in gergin olduğunu hissetmekte pek de yanılmadığını anlamıştı.
Bu gece Karaoke bara gitmişlerdi ve güzel bir gece olmasına rağmen sessiz bitmişti. Ortadan kaybolan Birce ve Aybars gerginliğe sebep olmuşlardı. Oysa saniyeler sonra Eymen'in öğrendiği kadarıyla Birce evindeydi fakat Aybars'ın nerede olduğundan hiç kimsenin haberi yoktu. Berim onların ikisini düşünmeye başladığında hüzünle kaşlarını çatmıştı. Oysa geçmişte öyle güzellerdi ki... Şimdi ise ikisi de birbirine düşman kesilmişti. İkisi de birbirini kırmaktan, yıkmaktan geri durmuyordu.
"Takip edemedim ama bir şeyler oldu..." deyip somurtan kadınla Eymen sağ tarafına dönmüş ve anında bakışlarını kaçırıp arabayla hızla geçtiği yollara dikkat kesilmişti. "Aslında ikisinin de oturup konuşması gerekiyor. Ama arada koca bir sorun var. Bir engel... Belki de ikisinin susması gerekiyor. Bazen konuşmak çıkmaz sokağa sürükler."
