Beautiful Doctors °jikook

Kıskanç

"Şef, nasılsınız?" uzun saçlı kız Jimin'i danışman masasında gördüğü gibi yanına doğru adımlarken heyecanla konuştu. Jimin sesin geldiği yöne baktığında bunun yeni hemşire olan Bayan Eun olduğunu görünce gülümsedi. Sevdiği hemşirelerdendi.

"İyiyim Eun, sen?" Eun gülümseyerek saçını omzundan sarkıttı ve ardından incelttiği sesiyle karşılık verdi.

"Bende iyiyim şef. Öğle yemeğine gelirsiniz, değil mi?" Jimin bir süre düşündü. Hergün Jungkook'la yemek yiyecek diye birşey olmadığına göre kabul edebilirdi. Jungkook'a başka birileriyle yiyebilirdi.

"Tabii ki." kızın beklentili bakışlarını anladığında gülümsedi ve devam etti.

"Jungkook gelmez merak etme. Rahat olabilirsin." hafif kıkırdayarak Eun'a bakmaya başladı.Eun Jungkook'tan fazla çekiniyordu çünkü Jungkook konu Jimin olunca fazla kıskanç oluyordu. Ve onu normalde tanıyan biri kıskanç olduğunda asla tanıyamazdı.

***

"Jungkook~"

"Efendim çiçek balım?" Jungkook eşinin dudaklarını eliyle büzerek öptüğünde Jimin mahçup bir şekilde eşine baktı.

"Şeyk diyecektim.. Şey varya, Eun. Yeni hemşire olan." Jungkook kaşlarını kaldırarak elini Jimin'in dolgun dudaklarından çekti ve bir cevap bekledi.

"O şey dedi.. Öğle yemeğini beraber yiyebilir miyiz dedi. Yeni geldiği için beni tanımak istiyor olabilir diye düşünüp kabul ettim-"

"Ben de geliyorum değil mi?" Jimin bir süre düşündü fakat Eun'un Jungkook'tan çekindiğini hatırlayınca başını iki yana salladı.

"Olmaz ki..biliyorsun Eun senden çok çekiniyor." Jungkook gözlerini devirdi.

"Benim seni yalnız bırakmayacağımı bildiği halde neden böyle bir teklif sunuyor madem öyle?" Jimin derin bir nefes alıp üzerine yarı uzanmış bedeni biraz daha çekip dudaklarını birleştirdi. Seksi taktiği işe yarayabilirdi belki.

"Sevgilim, kız yabancılık çekiyor." kısık sesle eşinin esmer boynuna fısıldadı. Jungkook kaskatı kesilirken Jimin'e üstten bakmaya başladı. O böyle yapmaya devam ederse kabul edecekti bu yemek işini.

"Jimin, bu roller bana sökmez." Jimin dudaklarını üzgünce büzüp cevap verdi.

"Ama sevgilim.. Lütfen~" elini yavaşça Jungkook'un karın kaslarına getirdiğinde  Jungkook iç çekti.

"Kaşınıyorsun."

"İzin ver, seni serbest bırakayım~" ince dudaklara tane tane öpücükler kondurdu bu sefer.

Jungkook sinirle nefes aldıktan sonra Jimin'in gözlerine bakıp cevap verdi.

"Pekala. Sadece bugünlük." Jimin gözlerini kocaman açıp gülümsedi.

"Bebeğim seni çok seviyorum~" Jungkook büyük altından sırıtırken cevap verdi.

"Ama bunun bir karşılığı olmalı." Jimin kaşlarını çatıp sinirle tısladı.

"Olmaz! Geçen günün acısı geçmedi daha!~" Jungkook omuz silkmekle yetindi. Jimin ise üzgün bir şekilde nefes verdi ve eşini üzerinden attı.

"Eğer bu sefer hamile kalırsam seni mahfederim Jungkook! Zaten iki çocukla başa çıkmaya çalışıyoruz. Birde üçüncü gelirse seni paralarım!"

"Hayatım ne yapayım o pis plastikleri takmaktan nefret ediyorum."

"Sen nefret ediyorsun diye ben çocuk taşıyorum ama!" sinirle bağırıp önüne döndü ve kollarını birbirine bağladı. Neden bu kadar çabuk sinirlendiğini anlamamıştı bile.

"Ama Jimin~ karnında çocuk taşırken o kadar güzel görünüyorsun ki~ Çok masum oluyorsun ve ben her gün bu görüntüyü görmek istiyorum. O yüzden yani~"

"Hah, bahanelerle bak sen." Ayağa kalkıp dinlenme odasından çıktı Jimin. Biraz hava alması gerekiyordu. Sinirinin nedenini çözememişti ama aklına tek bir şey geliyordu. Hamile olabilirdi. Sonuçta Jungkook uzun zamandır korunmuyordu. Hamile olacağı düşüncesiyle karşısında duran çöp kovasını hafifçe tekmeledi Jimin.

"Hamile kalırsam ölümlerden ölüm beğen Jeon Jungkook!"

Çok yb isteği üzerine hemen attım bende. Umarım beğenirsiniz<3