Ajanlık

8.1K 808 275
                                    

Karmaşık rüyalarla dolu geçen bir geceden sonra sabaha doğru çalan telenfonumdaki alarm, uyanmama neden olmuştu.

Yatağın yanındaki küçük komodinin üstüne elimi atacağım sırada arkamdaki beden elini uzatmış ve telefonun susmak bilmeyen alarmı kapatmıştı. 

Uyku sersemi olsam da zorlukla araladığım gözlerimi uykumun açılması için araldım.

"Bebeğim, unuttun sanırım. Bugün ve bundan sonraki 30 gün boyunca evdesin." uykulu sesi yüzünden boğuk bir sesle kıkırdadım bende. Uykulu sesine sarılmak istiyordum bazen. O kadar çekici oluyordu ki..

"Biliyorum sevgilim. Alarmım açık kalmış." arkamı dönerek bakışlarımızı birleştirdim. Elleri karnıma gidip yavaş hareketlerle okşamaya başladığında yüzüme yapışan gülümseme gitmiyordu bir türlü.

"Bebişimiz nasıl? Babasını yoruyor mu?" tavşan dişleriyle gülümsediğinde iç çekerek kıkırdamıştım.

"Hayır. O babasını yormaz. Çünkü o akıllı bir bebek." büzdüğüm dudaklarımla şımarık bir şekilde mırıldandığımda burun kemerini kırıştırmıştı Jungkook.

Ardından dayanamayıp uyku yüzünden şişmiş dudaklarıma sabah öpücüğü kondurup yavaşça doğruldu.

"Eğer seni üzerse bana söyle. Ben konuşurum onunla." şakayla karışık bir ciddiyetle konuştuğunda gözlerimi devirmekle yetindim. Ve yüzümde hala bir gülümseme vardı. Yatakta vücudunu esneten eşim anlık bir hareketle bana baktığında aynı ifadeyle onu izlemeye devam ediyordum.

"Jeon Jimin-sshi, bugün ki mutluluğunuzu neye borçlusunuz? Yoksa bir aylık tatile çıktığınız için mi?"  alayla sorduğunda başımı sallayıp alayla karşılık verdim bende.

"Evet, bebeğimle dinleneceğimiz için ikimiz de mutluyuz." kıkırdadıktan sonra ayağa kalkıp banyoya doğru yürüdü Jungkook.

Bir kaç dakika sonra geldiğinde uyurken giyidiği tişört ve pijama altını çıkarıp dolaptan, spor bir şekilde giyindiğinde onu uyarmak için düşüncelerimi bir kenara itmiştim.

"Jungkook, sen bu bir ay boyunca sürekli maske taksan olur mu?"  üstüne giydiği açık mavi polo tişörtüyle bana döndüğünde, çatık kaşlarıyla karşılık verdi.

"Neden?" sıkıntıyla nefes verip bir süre cevapsız bıraktım onu.

"Çünkü ben yokken kimsenin sana asılmasını istemiyorum. Benim yokluğumdan yararlanacak çok kişi vardır kesin." aklıma doluşan sahnelerle farkında olmadan kaşlarım çatılmıştı. Ardından yanıma doğru adımlayan bedenle aklımdaki sahneleri çöp kutusuna hızla fırlattım.

"Jimin, ben evli ve çocuğu olan bir adamım. Kim bana ne sıfatla asılabilir? Sence senin ettiğin kavgalardan sonra buna cesaret edebilen biri var mıdır?" eliyle yüzümü okşamaya başladığında bende tişörtünün etekleriyle oynamaya başlamıştım.

"Vardır, kesin vardır. Hele ki Taehyung'dan kesinlikle uzak dur. O pislik benim yokluğumdan  yararlanır." konuşmamla beraber Jungkook gülümseyerek alnıma uzunca bir öpücük kondurduğunda anında mayışmıştım. Bu adam resmen bulunmayan dermanımdı benim.

"Merak etme sevgilim, öyle bir şey olmasına izin vermem ben." doğrulup komodindeki cüzdanını ve gözlüğünü aldığında bende doğruldum yatakta. Ardından onu uğurlamak adına yanına, evin kapısına kadar ilerledim.

İçimdeki endişe ve huzursuzluk geçmek yerine daha da büyüyordu. Tanrım eğer stres yapmaya devam edersem bebeğe büyük zararlar gelebilirdi. Ama elimde değildi, yaşadığım şeylerden sonra korkmamam daha tuhaf olurdu.

Beautiful Doctors °jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin