five: unpredictable

264 22 0
                                    


><><><><><><

Tahmin edilemez

sıfat;

Tahmin edilmesi mümkün olmayan , değişken.

Ona bağırmalı ya da vurmalıydım. Bir şey yapmalıydım.Tanrım,herhangi bir şey. Ama sesimi bulamadım,kaybolmuştu ve kullanılmaz haldeydi,sonuç olarak işe yaramazdım her zamanki gibi.

Gözleri, benimkileri deliyordu ve arkamı dönmek istiyordum.Ama onun tutuşu,zayıf hissetmemi sağlıyordu.Kafamda tekrar tekrar sloganlar atıyordum, bu adil değildi.Kimse üzerimde böylesine bir etki bırakmamıştı ve bundan nefret ediyordum.Sikeyim, cidden nefret ediyordum.

Koşmak istdim ama bacaklarım sğırlığımı taşıyamazlardı.

Çığlık atmak istedim ama sesim boğazımda sıkışıp kalmıştı.

Uzağa bakmak istedim ama gözlerim,onunkilere esir olmuştu.

Sadece yok olmak istedim ama maalesef , bu imkansız.

Bu çok garip hissettirdi.Çok garip ve berbat bir şekilde bu binanın yanına  nasıl geldiğimi bile hatırlamıyorum.Ama bir şekilde geldim ve çok pişmanım.

"Lütfen."

Sesim bir fısıltı gibi çıktı ve berbattı,çatladı ve çok zayıftı.Zayıf görünmek istemiyordum.

"Neden?"

"Sadece eve gitmek istiyorum."

"Neden?"

"Neden olmasın?"

"Ağlıyorsun.Sana yardım etmememi mi bekliyorsun?

"Yardımına ihtiyacım yok.Tek ihtiyacım olan şey bu çöplükten çıkıp eve gitmek ve ağrı kesicilerimi aldıktan sonra günün kalanında uyumak.Neden gitmeme izin vermiyorsun?"

"Yüce İsa."

"O gerçek değil, gerizekalı."

Derin kahkahası dar yol boyunca yankılandı.Binanın beton duvarlarına karşı gürültülüydü. Güzeldi ama artık beni etkilemesine izin vermeyecektim.

Harry isimli çocuk,iç geçirdi.En saçma zamanlarda ortaya çıkıyordu ve beni ölümüne korkutuyordu.Neden sadece beni yalnız bırakmıyordu,bilmiyorum. Ona ihtiyacım yok.

Ayak sesleri duyduğumda, sonunda vazgeçip beni serbest bıraktığnı düşündüm. Ama yukarı baktığımda gözlerim,göğüsüyle buluştu.Çok,gerçekten çok yakındı.İnsanların bana dokunmalarından hoşlanmazdım. Ama o ne yaptı biliyor musunuz?

Bana sarıldı.

Sikeyim, bana gerçekten sarıldı.

Kollarını bana sardı, kafasını boynumdaki kuytuya kömdü ve beni sıkıca tuttu.

Bunaltıcı hissin,göğüsüme yayıldığını hissettim ve nefes almak gittikçe zorlaşıyordu.Buna karşın, tek yapabildiğim, tren gören öküz gibi orada durmak ve sanki kaybolacakmışım gibi beni sıkıca tutmasına izin vermekti, ki bunun mümkün olmadığını söylemiştim.

Her yerden ortaya çıkmasıyla , bana sarılma şekliyle o, tahmin edilemezdi. Ve bunu sevip sevmediğimi bile  bilmiyordum.

Sarıldıktan birkaç dakika sonra ondan ayrıldım.Çünkü ben darmadağınken sarıldığında bana verdiği o minik umudu yeniden hissetmeye başlamıştım.

Bana verdiği sıkıntılı his vücuduma yayıldığında onu hızlıca ittim,döndüm ve ters yöne koşmaya başladım.

"Porsche!"

Adımı tekrar tekrar bağırırken,dönüp ona bakmadım.

Trust » H.S | Türkçe ÇeviriWhere stories live. Discover now