" 18 "

38 5 0
                                    

      Bölüm şarkısı : Harry Styles - Sign Of The Times

         

Uzun bir gecenin ardından aldığım iki ödülle beraber Toprak ve Kuzeyi ,daha çok Kuzeyi, zar zor ikna ederek Arafla beraber arabasına doğru ilerledik. Kendi ödülüm benim elimde Arafla beraber aldığımızsa Arafın elindeydi. Arabaya binince kemerini takmak için ödülü benim kucağıma bıraktı. Ben de benimkini kucağıma bırakıp kendi kemerimi taktım.


Araf arabayı çalıştırınca otomotik çalmaya başlayan radyoya elim uzandı. Çalan şarkıyı beğenmedim ve kanalları gezinmeye başladım. Sonra hoşuma giden bir tanesine denk gelince durup rahat oturuşuma geri döndüm.

Pencereyi açıp saçlarım dağılırken derin bir nefes aldım. Gözlerim kendiliğinden kapanmışken Arafın ufak mırıltılar ve hoş bir tınıyla şarkıya eşlik ettiğini duydum.

Araba kırmızı ışıkta mecburen durunca gözlerimi açtım ve Arafı izlemeye başladım. Bileğindeki siyah lastik tokayı çıkarıp rüzgarda karışan dağınık sarı saçlarını hızlı hareketlerle ensesinde topladı. Gözünün önüne düşen birkaç kısa tutamı kulağının arkasına sıkıştırırken çoktan yeşil ışık yanmıştı.

Onun saçlarını toplamasıyla ben de ensemin yandığını fark ettim. Tüm saçlarımı sol omzuma alıp çantamda bir toka bulmak umuduyla karıştırmaya başladım. Ama maalesef ki telefon ve ruj dışında bir şey yoktu. Araf dikkatle bana bakıp

“ Ne arıyorsun ?” diye sorunca çantayı kapatıp “ Toka ” demekle yetindim.

Eli kendi saçındakine giderken “ Gerek yok ” desem de pek dinlemeden daha yeni bağladığı saçlarını açtı ve tokayı bana uzattı. Bir şey demeden tokayı alarak saçlarımı ensemden uzak bir yerlerde topuz yaptım.

Ev yolu gittikçe uzarken Araf ceketinin iç cebinden sigara paketini çıkarıp bir tane aldı. Tek eliyle de çakmağı bulup bir an iki elini de direksiyondan çekip sigarayı yaktı. O kısa anda korkup direksiyona yapışmamamın tek nedeni yolun boş olması ve benim kararlılıkla Arafın hareketlerini izliyor olmamdı.

İlk nefesini koca bir duman tabakası ve yoğun kokusuyla havaya bırakırken gözlerini yolda sabitleyerek “ Evet, mükemmel ayrıca izlenilesi olduğumu ve hatta dikizlenesi bile olduğumu biliyorum ama neredeyse arabaya bindiğimizden beri gözün üstümde.

Yoksa Kuzeyle olan ilişkini bitirmeyi mi düşünüyorsun?” dedi.

Söyledikleri bende hiçbir fiziksel tepkiye sebep olmazken son cümlesiyle bakışlarım ciddileşti. Gözlerimi tehditkar bir şekilde kısarak “ Hangi ilişki?” dedim. Sesim beklediğimden de yüksek ve korkutucu çıkmıştı. Fakat o bu tondan pek korkmamış olacak ki mükemmel olduğunu kabul edebileceğim bir şekilde güldükten sonra

“ Yapma ama. Seni diğerinden daha çok sahiplenir oluşu gözümden kaçmadı. Seni etraftaki herkesten korumak ister gibi bir hali var” dedi.

     Kuzeyin sahiplenici halleri Toprağın her zamanki çocuksu tavırlarından daha anlaşılır ve bilindik olduğundan Arafın düşüncesi beni gerçekten çok sinirlendirmişti. Demek ki bizi tanıyan başka insanlar da bu şekilde düşünüyorlar dedim kendi kendime . Düşündüğüm şeyle Kuzey ve benim hakkımda çıkabilecek olumsuz dedikodular aklıma gelince daha çok sinirlenip ellerimin yumruk halini almasına engel olamadım.

Araf göz ucuyla bana bakmış olacak ki

“ Tamam,sen öyle diyorsan öyledir. O yumrukları yüzümde hissetmek istemem ” deyince ellerimi serbest bırakıp ona döndüm. Kısa ve tehditkar bir bakışın ardından içimden yolun çabuk bitmesiyle ilgili dualara başladım.





BUKALEMUNWhere stories live. Discover now