" Kaçış "

21 4 0
                                    


Multimedyada açılışta giyilen kıyafetler var.

Bölüm şarkısı: Charlie Puth-Attention

Keyifli okumalar.

Bu sabah ilk defa zorlanarak kalktım yatağımdan. Her gün alarm çalarçalmaz uyanan ben bugün nedense biraz isteksizdim. Aslında her zamanki rutinler uygulanacaktı. Büyük ihtimalle annem ve babam erkenden çıkıp yeni hastanedeki hazırlıkları kontrol etmek için gitmişlerdi. Bunu teyit edebilmek için aşağı inip ortalığın ne alemde olduğunu görmem gerekirdi.

Bedenimi sürükleyerek yataktan çıkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Hala beynim yerine gelmemişti. Ayılmayı daha ileri bir saate bırakıp odamdan çıktım. Eve bir sessizlik hakimdi. Salon ve mutfakta kimse yoktu. Tekrar yukarı çıkıp kızların odalarına baktım ama yoklardı.

Sonra İpeği aradım. Telefonu her zamanki neşeli sesiyle açıp " Günaydın ablaların en sevimsizi " deyince gülmek istesem de tuhaf bir haldeydim şuan.

" Neredesiniz? Bir kalktım yerinizde yeller esiyor"

" Ya aslında sen de gel istedik ama Lina uyandırmayalım uyusun dedi. Lina'nın akşama uygun ayakkabısı yoktu da onu almaya çıktık "

Pek de önemli bir yere gitmediklerini anlayınca " Tamam, iyi yapmışsınız. Kolay gelsin " deyip telefonu kapattım.

Mutfağa girip klasik üşengeçliğimle buzdolabını açtım. Sonra da uzun uzun bakıp sadece bir sürahi su çıkarıp kapattım. Koca bir bardak su içip tekrar odama çıktım. İçimde bir boşluk varmış gibi hissetmiştim ve bu his hiç iyi değildi. Elim istemsizce telefona gitti. Rehberde Arafın adını bulunca durdum. Sonuçta o beni kırdı diye sürekli kendime hatırlatsam da huzursuzdum.

Aramadan telefonu kenara bırakıp üzerimi değiştirdim. Sonra da akşamki açılışa odaklanmaya çalışarak dolabın karşısında kendime elbise aradım. Çok şık ama bir o kadar da yaşıma uygun olmalıydı. Gelinin kız kardeşi gibi olmak istemezdim. Kısa elbiseleri eleyip birkaç tane olan uzun elbiselere baktım. Ama zaten çoğunu davetlerde giyinmiştim.

Her şeyi son güne bırakma âdeti annemden kaldığından telefonumu, arabanın anahtarını ve cüzdanımı alıp oflaya puflaya evden çıktım. Bugün koşuşturmacamız evde değil dışarıdaydı. Salih abi de telaşla yanıma gelip " Günaydın Ateş Hanım . İbrahim Bey ve Helin Hanım bu akşam eve gelmeyeceklermiş. Dışarıda hazırlanıp direk hastaneye geçeceklermiş. Siz de kızları alıp geç olmadan hastaneye gitmeliymişsiniz " diyerek günün programını sununca teşekkür ederek arabaya bindim.

Her zaman gittiğim butiklerden bol özel tasarım abiye barındıran birinin önüne arabayı park edip indim. İçerisi çok kalabalık değildi. Çalışanlardan birisi beni tanıyıp yanıma gelerek " Hoşgeldiniz Ateş Hanım. Nasıl yardımcı olabiliriz?" diye sorunca

" Şık, uzun elbiselere bakmak istiyorum" dedim. Birkaç model çıkarınca hepsini denemek istediğimi söyledim ve 5 elbiseyle kabine girdim.

Hepsini de zar zor giyinmiştim ama hiçbirini beğenmemiştim. Görevli bıkmadan yardımcı olsa da sonunda o da sıkılınca butiğin sahibi olan kadın elinde siyah bir elbiseyle geldi. " Bunu deneyin Ateş Hanım. Tam sizin için dikilmiş gibi. Buradaki en özel tasarımdır ve değerli bir parça "

Elindeki elbiseyi kabine asarak giyinmem için dışarı çıktı. Elbise hakkında sadece mükemmel ötesi bir güzellikte olduğunu söyleyebilirim. Ama üzerimde kötü de durabilir diye düşünerek hızla giydim. Düşündüğüm gibi olmayınca keyifle kabinden çıktım. Butik sahibi kadın gözlerimin içine bakınca elbiseyi alacağımdan o kadar emin olmuştu ki kombinime uygun çanta, ayakkabı ve hatta takıları bile ayarlamıştı.

BUKALEMUNDonde viven las historias. Descúbrelo ahora