2

1.2K 43 7
                                    

Öğlen teneffüsüydü. Clarke, Raven ve Octavia ile yemek yemek için yemekhanede buluştu. Yemek sırasındalardı Raven ve Octavia önünde bir grubun konserine gidip gitmemek hakkında konuşuyorlardı Clarke'ın umurunda olan tek şey açıkcası bir an önce yemek yemekti. Clarke bugün ne yemek olduğuna bakıyordu ki-

"BÖ!" 

Clarke yerinden zıpladı ve dengesini kaybetti. Düşüceğini biliyordu ve gözlerini sımsıkı kapattı, soğuk yerin onun vücuduna çarpmasını bekliyordu. Ta ki 2 güçlü kolun onu tuttuğuna hissedene kadar. Clarke gözlerini açtı ve kalktıktan sonra arkasını döndü. O yeşil gözler tam Clarke'ın gözlerinin içine bakıyordu. Clarke, nefesinin kesildiğini hissetti.

"Bir günde 2 kere? Vay canına. Bana cidden düşmek istiyor olmalısın" Lexa, suratında o aptal gülümsemesi Clarke'a dedi. Clarke, Lexa'nın ne kadar özgüvenli olduğunu bir daha hatırladı.

"Seni hayal dünyanla yalnız bırakıyorum" dedi Clarke ve gözlerini devirdi. Clarke Lexa'nın yanında ki kişinin katıla katıla güldüğünü gördü. Clarke iyice baktı ve kim olduğunu anladı.

"Bellamy."

"Selam Clarke, yüz ifadeni görmeliydin! Keşke birisi videoya çekebilseydi. Seni korkutmaktan hiç bir zaman sıkılmayacağım sanırım" Bellamy gülerek söyledi.

"Evet farkettim orasını. Beni rahat bırakmayı hiç düşünüyor musun acaba?"

"Haha hiç sanmıyorum prenses" Clarke gözlerini devirdi. Klasik bir Clarke ve Bellamy ilişkisi. Her zaman birbirlerine sataşırlardı. Her şey 9 yaşındayken gittikleri tatil yerinde Bellamy'nin Clarke uyurken üzerine bir kaç tane çekirge koymasıyla başladı. Clarke böceklerden nefret ederdi. Böceklerde Clarke'tan. Clarke öyle bir çığlık atmıştı ki, 1,5 hafta sesi kısık dolaşmıştı. O gün bugündür, aralarında ki savaş aralıksız devam eder. Clarke yemeğini aldı, Octavia ve Raven ile masalarına oturdular. Bellamy bir süre sonra aralarına katıldı.

"İlk gün nasıl?" Bellamy sordu. Raven sinirli bir şekilde cevap verdi.

"Laboratuvarda bir şeye dokunmama izin vermediler. Hem sınıfın en iyisiyim, hem de araştırmama izin vermiyolar. Nedenini anlamıyorum ki."

Octavia gülerek cevap verdi
"Sence de nedeni geçen sene tüm okulu neredeyse yakmış olman olabilir mi?" Bellamy ve Clarke güldü.

"Hayır. Sanmıyorum. Hem tüm okulu yakmadım ki sadece alarmlar çalıştı ve itfaiyeler falan geldi çok abartılacak bir şey yok bence" Raven cevap verdi.

Bellamy güldü ve
"Tabi, Raven. Kesin öyledir. Burada ki herkes senin bir şeyleri patlatmanla, yakmanla ünlü olduğunu biliyor. Boşuna uğraşma." dedi. Raven gözlerini devirdi.

"Bir gün ünlü bir bilim kadını olduğumda konuşuruz bunları, Bellamy Blake."

"Dört gözle bekliyorum, Raven Reyes" Bellamy cevapladı.

"Clarke? Daha önceden sormayı unuttum. Bay Kane sizi neden Lexa ile çağırdı?" Octavia sordu.

"Of sorma. Kötü bir başlangıç yapmışız ve birbirimize bir daha şans vermek amacıyla ödev partneri yaptı bizi. Sende Nathan ile beraber olucaksın." Clarke cevapladı

"Sizin aranızda ki olay ne ki hem?" Raven Clarke'a sordu

"Nasıl yani?" Clarke cevap verdi

"Biraz önce ki küçük anınızı görmedik mi sanıyorsun Prenses" Bellamy,  suratında salak bir gülümsemeyle Clarke'a kaş göz yaptı.

"Tamam birincisi, bana prenses deme. Bunu daha önce de konuşmuştuk Bellamy. İkincisi, aramızda hiç bir olay falan yok. Olsunda istemem. Kendisi çok megaloman, rahat, burnu dik bir insan olduğu yüzünden onun hakkında bile konuşmak istemiyorum şuan." Clarke atıştı.

"Wow sakin ol, Prenses. Evet kabul, Lexa biraz egoist olabilir ama onu suçlayabilir misin? Kız yakıyor" Bellamy cevap verdi.

"Madem o kadar senin ilgini çekiyor neden ona sen yazmıyorsun, Bellamy?" Clarke sordu. Bu atışmayı kazanacağını hissetti.

"Yazardım. Zamanında yazdım da." Bellamy cevapladı

"Eee?" Clarke sordu.

"Ta ki onun kızlardan hoşlandığını öğrenene kadar."

Tamam, belkide Clarke bu atışmayı yine kazanamıyordu. Clarke şaşırmıştı. Gözleri yemekhanede Lexa'yı aradı ve buldu. Lexa, köşede sandalyede oturuyor ve kucağında başka bir kız vardı. Beraber konuşuyorlar, gülüşüyorlardı. Clarke, kızın Costia olduğunu gördü. Ve yanaklarından bir sinirin geçtiğini hissetti. Clarke kıskanmıştı. Ama bir saniye neden kıskanmıştı ki? Sonuçta ona ne?

"Costia ve Lexa'nın beraber olduğunu bilmiyordum" dedi Clarke

"Ne? He o Costia. Beraber değiller ki zaten" Cevapladı Bellamy.

"Nasıl yani? burdan bakınca öyle gözükmüyor ama." dedi Clarke.

"Yani? Lexa benden daha çok kız elde ediyor, Clarke. Erkeklerde, kızlarda ona bitiyor. Lexa, Costia ile öylesine takılıyor"

"Ah- senden çok kız elde ediyor derken? Senin bir tane edebilmen bile şaşırtıcı Bellamy, ki onu bile edebildiğinide hiç sanmıyorum" Raven güldü, Octavia da ona katıldı.

"Bu iyiydi. Çak!" Octavia gülerek Raven'a elini kaldırdı ve Raven ile ellerini tokuşturdular. Bellamy ise sadece dilini çıkardı.

"Siz nasıl tanıştınız Lexa ile?" Clarke sordu. Sormak istemiyordu ama elinde değildi. Şuan oraya gidip Costia'nın kafasıyla yerleri süpürmek istiyordu ama aynı zamanda Lexa'ya bugün Edebiyat dersinde sergilediği davranış yüzünden tokatta atmak istiyordu.

"1,5  yıl önce gittiğim bir basketbol kursunda. Bu sene de okul takımına girdi. Takım kaptanımız oluyor aynı zamanda. Kız hareketlerini iyi biliyor" Bellamy cevapladı.

"Sanırım ona ben aşık oldum" Raven bir anda ağzından baklayı çıkardı. Clarke ve Octavia ona şaşkınlıkla baktı. Bellamy ise, alışıkmış gibi bir tavırla yemeğini yemeye devam etti.

"Kızın oyuncu olduğu çok belli. Yani boşuna umutlarını yükseltme, Raven" Octavia gözlerini devirerek söyledi. Ama haklıydı. Lexa'da tam bir sadece eğlence için vakit geçiren kimse tipi vardı. Tam bir kalp kırıcı tipi. Ve Clarke'ın kalbinin kırılmasına hiç niyeti yoktu.

Sonunda okul bitmişti ve Clarke eve gidip yatağına gömülmek için sabırsızlanıyordu. 3 kız beraber Raven'ın arabasına bindiler ve ilk Clarke'ı bıraktılar. Clarke içeri girdi.

"Anne?" Clarke bekledi. Cevap yok. Şaşırmadım. Clarke o gün erkenden yemeğini yiyip direk uyudu. Uyumadan önce içten içe Lexa'yı düşündü..
-----------------------------------------------------

Herkes değil. Sen değil. // ClexaWhere stories live. Discover now