10

610 33 4
                                    


Yıl içinde her türlü olayın olabileceği ve Clarke'ın göz bile kırpamadığı bir gün varsa, bu kesinlikle Şükran Günüydü.

Şükran günü, tam olarak bir katliamdı.

Çocukların büyüme yıllarında Griffin ailesi, Blake ailesi, Jaha ailesi her özel günü, hep birlikte kutlarlardı. Fakat artık çocuklar ergenlik yıllarına ulaştıklarında, gruba yeni insanlar eklenmişti. Baya çok insan eklenmişti. Tam olarak on beş kişi.

Clarke, sabah saat 6 da Raven'in odasına elinde megafon ile girmesi tarafından acımasızca uyandırıldı.

"UYAN ARTIK GRIFFIN!" Clarke korkusundan çok ani bir şekilde yatağından kalktı ve yorganına takıldığı için yere düştü. "BUGÜN ŞÜKRAN GÜNÜ. YANİ ÇOK FAZLA YEMEK YİYECEĞİZ VE ÇOK EĞLENECEĞİZ. HADİ GİDELİM." 

Clarke daha görüşünün bulanıklığı bile gitmeden, baş ucunda ki saate sert sert baktı.

"Ne bok yapıyorsun, Rae?" Clarke esnedi ve gözlerini ovuşturdu. "Annem uyandı mı ki?"

"Anne Griffin? Tabi ki, G, ve Anne Blake'de yolda. Bugün Şükran günü, yapacak ve pişirecek çok yemekleri var. Karnımızı doyurmaları gerek"

"Bana ihtiyacı var mı?"

"Hayır"

"O zaman ne sikime beni uyandırdın lan?"

"Bilmem. Seni gıcık etmek istedim." Clarke'ın gözü seğirdi ve Raven gülümsedi, ama Clarke'ın kafasında kurduğu çeşitli cinayet planları odaya iki kişinin daha eklenmesiyle kesildi, kendileri de çok yorgun gözüküyorlardı.

"Günaydınnnn, İkinizde güzelliğin tablosu musunuz nesiniz?" Raven sataştı ve Octavia homurdandı ve Raven'a çelme takarak onu düşürdü, Bellamy ise Clarke'ın yatağına yüz üstü kendini bıraktı, Octavia da daha sonra ona katıldı.

"Gördün mü, Rae?" Clarke esnedi ve iki kardeşin arasına kendini sıkıştırdı, çocuklukları böyle geçmişti. "Onlar da benim gibi, doğru seçeneği seçtiler."

"Siz çocuklar, hiç eğlenceli değilsiniz." Raven şikayet etti ama yine de onlara katıldı. Ve bir kaç saniye sonra, hepsi kendisini yeniden uykuya bıraktı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Clarke ikinci defa uyandığında, yine Raven'ın suçuydu.

Görünüşe bakılırsa, Raven çok ilginç bir rüya görmüştü ve Bellamy uyurken onun çenesine yumruk atmıştı, böylece Bellamy refleks olarak çok hızlıca yerinden kalkmış ve Clarke'ın kulağına çok sesli bir çığlık atmıştı. Bu da Clarke'ın uyku halinde şok geçirmesine ve Octavia'yı yataktan yere atmasına sebep olmuştu.

"Raven ne oluyor be?!"

"Huh?" Raven fırladı, yumruğunu bir kere daha salladı ama bu sefer Bellamy onu tuttu.

"Rüyanda güreşçi falan mıydın? Lanet misin nesin be, Reyes?"

"Aslında kendimi çete olmuş yavru kediciklerden koruyordum, çokteşekkürederim."

"Yerde ne işim var be?" Octavia araya katıldı

Clarke gözlerini ovuşturdu ve hırladı.

Bugün, uzun bir gün olacaktı.

Banyoya doğru gününü başlatmak için sürünürken, Clarke telefonunu eline aldı, ağzında diş fırçası, tek bir eliyle yazmaya başladı.

Herkes değil. Sen değil. // Clexaजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें