Bölüm 5

1.6K 122 35
                                    


Hilal Leon'un söylediği ile iyice afallarken dudaklarını içe büktü ve masum masum etrafına bakındı. Adamın alayla gülümsemesi iyice yüzüne yayılırken Hilal Leon dışında her yere bakıyordu.

''N-ne intikamı?'' Leon neredeyse kahkaha atacaktı kızın bu çekingen tavrına. Yavaş yavaş anlıyordu bu kızı, hırçınlığını ile nasıl baş edeceğini.

''Yoksa ben varım diye mi katıldınız kartopu savaşına?'' Leon yamukça gülümsedi, Hilal ise dudaklarını yalayıp, Leon'un dedikleri ile iyiden sinirlendi.

''Ne münasebet! Sizi görmemiştim bile ben.'' Sesindeki ayarsız yükselişle sonlandırdı cümlesini. En sonunda adama baktı nefretle. Leon ise hiç etkilenmedi kızın hırçınlığından, bakışlarındaki sertlikten, onunla uğraşmayı sürdürdü.

''Öyle mi? Neden bakışlarınızı kaçırıyorsunuz o vakit?'' Hilal gözlerini kırpıştırdı, adamın ukalalığı iyice sinirine gitmeye başlamıştı.

''Size ne efendi! Bilerek olmadı, mazur gör!'' Hilal, arkasını dönüp gidecekti ki, Leon önüne geçip, kızı engelledi.

''Canımı yaktınız, çiçek kız. Kaba biri misiniz de böyle tavra büründünüz?'' Hilal, önünde duran adama yine sert bakışlarını yönlendirdi, sonrasında o da Leon gibi davranmayı düşünüp, onunla eğlenmek istedi.

''Aksine, ben son derece kibarımdır. Acıttım mı?'' Bunu derken kaşının tekini kaldırmıştı Hilal. Etraflarında çocuklar koşuştururken ikisi birbirine bakıyorlar, onların seslerini duymuyorlardı bile. Hilal yapacağı şeyi planlamaya iyice odaklanmıştı, Leon ise kıza.

''Şurayı-''Leon omzunun orayı gösterdi, kıza doğru biraz eğilerek. Hilal bakıyormuş gibi yaptı oraya, adamın yakınlığından rahatsız olarak. ''Biraz acıttınız doğrusu. Hıhı, şurası.'' Leon iyice eğildi kıza doğru, kızsa şimdi omuz hizasındaydı adamın, yakınlıkları heyecanlandırmıştı ikisini de. Hilal, yapmak üzere olduğu şeye emin olamadı, adamın yüzüne doğru baktı birkaç kere. Adamsa gülümsüyordu kıza, bir şeyler demesini bekliyordu, tatlı sözler sarf etmesini istiyordu kızın. Hilal'in gülümsemesi yüzüne yayıldı, hatta gözlerine bile ulaştı bu sırada. Elinde tuttuğu karı görmemişti Leon ,ondandı Hilal'in böyle gülmesi.

Adamın omzuna koydu elini Hilal, bastırmadı. Dokunuşu tüy gibiydi, hissedilmeyecek şekilde, varla yok arasındaydı. ''Özür-'' Elini havaya kaldırdı kız, adamın yüzüne doğru. Leon onu fark edene kadar artık çok geçti, Hilal adamın yüzüne elinde sıkıştırdığı karı yapıştırdı. Geriye doğru iki adım atarken Hilal, Leon ise elini yüzüne götürerek onu kardan temizlemeye çalışıyor, bir gözünü kapatmış saçma sapan şeyler söylüyordu. Neredeyse ağzından çıkan hiçbir kelime anlamlı değildi.

''Al sana intikam!'' Leon hala kendini toplamaya çalışırken, bir gözünü açıp baktı kıza. Kızın kaşlarını çatmış, dudaklarını hafif büzmüş yüzünü görünce, siniri biraz azalmıştı. Kendisiyle oynadığı için mi, yoksa cidden canı yandığı için mi çok sinirlendiğini kendi de bilmiyordu Leon. Derin bir nefes aldı, kız orada durmuş hala Leon'a bakmaktaydı.

''Sizden korkulur çiçek kız.'' Başparmağıyla gözünün altını sildi Leon, yüzü zaten soğuktan uyuşmuştu, eli de bu uyuşukluğun belirtisi olarak karıncalanmaya başladı.

''Korkun tabii!'' Hilal, devam edecek gibi açtı ağzını, sonra durdu. Leon'un hala gözünü açmayıp, kafasını öne eğerek durduğunu görünce şaşırdı biraz. Sonra yine kendisiyle uğraşıyordur diye düşünüp, aklından geçenleri söyledi.

''Hem siz neden benimle uğraşıyorsunuz?'' Leon, eliyle acıyan gözünü kapadı, kafasını kaldırıp kıza baktı.

''Neredeyse kör oluyordum ve siz bunu mu soruyorsunuz?'' Kendini acındırmaya geçti yeniden Leon, abartıyordu elbet ama kızın nasıl tepki vereceğini de merak ediyordu.

AhuzarWhere stories live. Discover now