77.Bölüm

3.8K 393 8
                                    


Joe bir defa daha kapıların önüne geçti. Şaşkınlıkla ona bakan altı grubun gözleri önünde kılıcını bir defa daha toprağa sapladı ve gözlerini gruba dikti.

'Öldürmek için saldırırsanız, sizi öldürürüm.' dedi sert bir şekilde Joe. Öldürmeden savaş kazanmanın sayısız yolu vardı fakat başkan gibi öldürmek için saldıran olursa Joe onlara acımayacaktı. Dünyanın kuralları güçlünün hakimiyeti üzerine kuruluydu ve şimdi artık bu kurallar daha da açıktı. Nap Labirentinin diğer Labirentlerden farkı çok daha fazla hazine barındırıyor olması ve daha zayıf yaratıklar içeriyor olmasıydı. Bu sebepten dolayı da Joe ne kadar kişi öldürürse öldürsün. Ne kadar fazla kişinin geçişine izin vermezse vermesin yine de Nap Labirentine girmek isteyenler olacaktı. 

Joe'nin asıl testi labirentin içinde değil dışındaydı, Wor onun Labirent koruyucu olarak güçlenmesini istiyordu ve bu yüzden de sayısız ırkı bu şehirde toplamıştı. Her türden düşmanlar gelecek ve Joe e meydan okuyacaktı. Zamanla güçlenecek ve tecrübe kazanacaktı öyle ki daha da büyük bir figür haline gelecek artık onu rakip olarak görenler gelecekti. İşte bu sebepten dolayı Wor bazı kurallar ve şartlar koymuştu. Joe'nin katları temizlemesini istemesinin sebebi hazineleri almasını istemesiydi. Hazineleri alacak gelişecek, seviye atlayacak. Labirenti koruyacak tecrübe edinecek ve katı temizlediğinde çıkıp iki yıl boyunca özgürce maceralara atılacaktı. Böylece çok daha güçlenecek, özgür olacak,tecrübe edinecekti. Wor tam anlamıyla Joe'nin her konuda gelişmesi için kusursuz bir plan kurmuştu. 

'Sana istediğimiz her şeyde meydan okuma hakkına sahibiz!' dedi bir grup lideri cesaretini toplayarak. Az önce katledilen başkanı gördükten sonra cesaret edip konuşması bile mucizeydi.

'Elbette öyle! Kurallar açık. Bana her konuda meydan okuya bilirsiniz.' dedi. Aynı anda kurnaz adamın yüzünde bir gülümseme belirdi. Elinde beliren bir Labirent Demiri ile ileriye çıktı.

'O zaman para atışı yapacağız. Eğer ben kazanırsam geçeriz ve sen kazanırsan yarın tekrar deneriz. ' dedi Joe gülümseyerek adama baktı. 

'Grubun en zekisi sen misin ?' dedi alaycı bir tonda fakat adamın bunu istemeye hakkı vardı. Wor meydan okumaların türünü belirlememişti, sadece geçmek isteyenlerin meydan okumalarını kabul etmek ve onları yenmek zorundaydı. 

'Kurallar dövüşmek zorunda olduğumuzu söylemiyor.' dedi çocuk gülümseyerek fakat Joe gibi alaycı bir ifade takınmaya cesaret edememişti.

'O zaman ikimiz de aynı anda atış yapacağız. Eğer iki para da tura gelirse sen kazanırsın, eğer iki para da yazı gelirse ben kazanırım fakat iki para da farklı gelirse o zaman çekip gidersiniz !' dedi Joe sert bir şekilde.

'Fakat bu kurallarda yok! Ben ne nasıl meydan okumak istiyorsam öyle okuma hakkına sahibim.' dedi çocuk fakat Joe hızlıca cevap verdi.

'Kurallarda meydan okuyana meydan okuyarak karşılık vermeyeceğim diye bir şeyde yok. Kurallarım bunlar, kabul et veya git!' dedi Joe. Çocuk çaresiz kalmıştı. Savaşmak veya para atışı yapmak zorundaydı, diğer türlü bir şansı vardı fakat şimdi o şansta oldukça düşmüştü yine de denemeye değer diye düşündü.

Çocuk Labirent Demirini tuttu ve Joe bir anda elinde beliren Labirent Altınını gösterdi. Aynı anda çocuğun gözleri Altına sabitlenmişti. Joe kısa süre öncesine kadar bu paranın değerinden habersizdi fakat şimdi çok daha iyi biliyordu. Bu Labirent Altını şuana kadar elde edilen en değerli paraydı. 

'YAZI MI TURA MI ?' dedi Joe çocuğa bakarak ve çocuk çoktan verdiği kararı dillendirdi.

'Yazı!' 

Eternals (Ebedi Olanlar) *YENİ BÖLÜM GELMİYOR!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin