0.24

1.1K 30 2
                                    

İnsan yaşamamak için bahane üretmezdi sadece yıkık dökük harabe  yaşamını anlatmaktan kaçınırdı.

Çoğu zaman yalanlar söyler ve buna kendimiz bile inanırdık.

Şimdi ben kendime bir yalan söylemek istiyorum ama buna inacağımı zannetmiyordum.

'Hiçbirşey yok! Herşey iyi!'  cümlem olunlu olsada söyleyen dilim olumsuzdu.

Vazgeçiş bedenen deyildi artık.
Ruhum vazgeçmişti.
Umud etmekten, çabalamaktan.

Gözlerimi açmış urganın siyah duvarına dikmiştim.

Kapı açılmıştı.
Bakmadım, bakamadım.
Kimseye bakmaya gücüm yoktu.

Bakışlarını üzerinde çok net bir şekilde hissedebiliyordum.
Yorgunca bakışlarımıbona çevirdim.

Gözleri, kısa bir süre gözlerinde durdu daha sonra bedenimi süzüp, saçımda takılı kaldı.

Birsey söylenedi.
Birşey söylemedim, söyleyemedim.

"O günlerden birini yapmak istiyorum!" dedi gözlerime bıraktı bakışlarını.

Neden istedigini bilmiyorsum ama ses çıkarmadım.
Odasında bulunan kehribarın bulunduğu dolaba ilerledi.
İki şişe alıp, yatağın başında durdu.

"Kay!" Dedi. İkiletmeyerek sağa kaydım.
Açılan boşluğa bıraktı kendini.

İlk şişeyi açıp bana verdi.
Birkaç yudum aldım.

Kendisi ise çoktan şişesini açmış yudumluyordu.

"Nasılsın?"

Ölü gibi!

"İdare eder!" dedim içkiyi kafama dikip büyük yudumlar alırken,

Şişeyi yarılayınca dudaklarımdan ayırdım şişeyi.

"Saçların..." dedi ve sustu.
Saçlarıma kaydı bakişlarım.

"Daha önce hiç kestirmemiştim!" dedim dolu gözlerle.
"Neden?" diye sordu merak etmemesine ragmen.

"Daha önce hiç bu kadar kırılmamışlardı!"  Dedim gözlerimi gözlerine çevirdim.

"Ama şimdi belli bir şekili bile yok!" dedim acı gülümsemele.

Şişesinibkafasına dikti.
Birkaç yudumda bitirip, komodinin üzerine şişeyi koydu.

Kolumdan tutarak beni çekiştirdi.
Yataktan inip onu takip ettim.
Odasındaki banyoya girdik.

Beni yere otuturdu.
Kendi ise dolapları karıştırıp tarak ve makas çıkarttı.

Ne yapacağinı anladığimda ses çıkarmamiştım.
Zaten yeteri kadar bozuktu saçlarım o da bozsa ne olacaktı?

Arkama oturup saçlarımı nazikçe taradı.
Daha sonra makas sesleri gelmeye başladı.

"Kardeşimin küçükken saçını ben keserdim. Kuafıre gitmezdi." diye kısa bir konuşmada bulundu.

Şaşırmıştım ama sesimi çıkarmadım.
Ellerindeki makas ve tarağı betin zemine bırktı.
Kollarımdan tutup, kaldırdı beni.

Banyo aynasina döndürdü.
Saçlarımı düz kesmişti ve çok iyi olmuştu her ne kadar uzun hali daha güzel olsada.

"Teşekkürbederim!" dedim aynada gözlerimizun buluşmasıyla.
Banyodan bana birşey demeden çıktı.

Şaşkınca arkasından şaşkınca bakarken banyonun kapısı tekrardan açıldı.
Elinde bir kremle gelmişti.

YALANIN ESİRLERİ (FİNAL YAPTI)Where stories live. Discover now