Kaan

203 14 9
                                    

- (K) Of, uyumak istiyorum!

Kaan yine söylenmeye başladığında Ebrar göz devirdi.

- (E) Saat daha üç, Kaan!

Kaan tehditkar bakışlarını Ebrar'a çevirdi. Aralarında sadece iki yaş olduğu için Ebrar işine gelmediği sürece ona pek abi demez.

- (K) Şu anda Türkiye'de saat on bir. Ve ben bu saat farkına alışabileceğimi sanmıyorum!

Kaan tekli koltukta otururken Ebrar, April ve ben kanepeye dizilmiştik.

- (E) Harbi senin şu günde burada ne işin var?

Omuz silkti.

- (K) Kardeşlerimi görmeye geldim.

Göz devirdim. Annem zamanında Kaan'a süt annelik yapmış. O zamanlar ilk oğlunu bir yaşındayken kaybettiği için Kaan'a ayrı bir ilgisi varmış. Bu yüzden Kaan aynı zamanda benim süt kardeşim, yani abim.

- Kaan, şehir merkezinden köye gelmiyorsun, Türkiye'den Newyork'a geliyorsun! Kardeşlerini görmeyi çok isteseydin görüntülü arardın.

- (E) Hem, üniversitelerin yaz tatiline girmesine üç hafta var. Sınavların yok mu senin?

Kaan gözlerini kaçırdı. Al işte, şimdi ne mazeret sunacak acaba?

- (K) Yani, şey... Bizim üniversite-

- (E) İlla annemi arayıp mı öğrenmem lazım?

- (K) Sakın!

Kaan hızla doğruldu. Ebrar'ı göremiyor olabilirim, ama gülümsediğine eminim. Sinsi kız. Kaan'ın ağzından laf almanın en iyi yolu annesiyle tehdit etmektir, açık ve net.

- (A) Şey, Yıldız... Ben kalksam iyi olur, çocukların yanına gideceğim.

Ah, doğru ya, kız Türkçe bilmiyor ki, sıkılmıştır haliyle...

- Sorun olmaz. Onlara, bizim gelemeyeceğimizi söyler misin?

April Kaan'a baktı, ardından geri bana dündü.

- (A) Tabi ki, sizi anlayacaklardır.

Umarım...

- (K) Hey, kızıl saç nereye gidiyor?

- (E) Evine.

- Ayrıca onun bir adı var, April.

- (E) Ve konuyu değiştiremezsin. Buraya niye geldin?

Göz devirdim. Kapının kapanma sesi April'ın gittiğini açıkça gösteriyordu. Şimdi sorgu zamanı!

- (K) Of ya... Üniversitede dört dersten birden kaldım ve babamın verdiği parayı da gezmeye harcadım, yaz okulu başlayana kadar onların gazabından kaçıyorum! Oldu mu? Mutlu musunuz?

Kaan öfkeyle homurdanırken Ebrar'a baktım. Eşzamanlı bir kahkaha patlattık.

- Sen şimdi Sinem teyzeden kaçmak için mi Newyork'a geldin!

- (E) Hiç kusura bakma abi, ama annem dünyanın öbür ucuna da gitsen seni yakalar!

- Hem niye bu kadar korktun, Sinem teyze kızmaz ki!

- (K) Ya, ne demezsin!

- (E) Annemi hiç tanımıyorsun Yıldız.

Kaan omuz silkti.

- (K) Ee, boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz?

Harika. Bugün tam bir işkence olacak.

***

TMNT ve Ben?!Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang