3.bölüm

113K 5.9K 1.1K
                                    

Çıkış zilini duyunca içimde bir rahatlama oluşmuştu. Eve gidip günün yorgunluğunu atacaktım. Bugün fazla ağlamıştım,bu yüzden kendimi oldukça yorgun hissediyordum. Çıkış kapısına doğru ilerlerken Doruk'un bana baktığını farkettim.  Duvara yaslanmış, ellerini göğsünün altında birleştirmiş beni izliyordu.

Bakışlarımı ondan alıp yoluma devam ederken arkamdan seslendi.

''Günce.''

Adımı onun sesinden duymak bile kalbimin hızla çarpmasına neden oluyordu.

Yürümeyi bırakıp ona döndüm ve ''Ne var?'' der gibi bakmaya başladım.

''İki yılda bu kadar değişmiş olmazsın değil mi?''

''Anlamadım.''

''Önceden peşimden ayrılmıyordun şimdi ise benden kaçıyorsun.''

''Kaçmıyorum.''

''Emin misin? Benim tanıdığım Günce beni görür görmez koşup sarılırdı ve bütün gün yanımdan ayrılmazdı.''

''Belki de beni yanlış tanımışsındır.''

''Seni çok iyi tanıyorum.''

''O zaman sana böyle davranmamın başka bir sebebi olabilir.''

''Neymiş o?''

''Belki de gereğinden fazla kırılmışımdır, fazla acı çekmişimdir, fazla ağlamışımdır ha ne dersin?''

Vereceği cevabı beklemeden arkamı döndüm tam yürümeye devam edecektim ki başka bir çocukla çarpıştım. Doruk beni tutmasaydı kesin yeri öpmüştüm.

''Bak gördün mü? Değişmemişsin. Hala sakarsın.''

Kendimi toparladıktan sonra bir şey demeden yürümeye devam ettim.

Aptal Günce. Bir kere de sakarlık yapma be kızım.

Köşeyi döneceğim sırada arkamdan seslendi.

"Saat sekizde önceden buluştuğumuz yerde ol."

Başımı çevirip baktığımda bana göz kırpıp havalı bir şekilde arkasını döndü ve gitti.

Hadi ama Doruk. Yapma bunu. Ben burda seni umursamamaya çalışırken senin yaptığın şeye bak.

Peki gidecek miyim? Gitmeli miyim? Gitsem mi ki?

*****

Saat 19:30'du ve ben eve geldiğimden beri telefonda Özlem'le konuşuyorum.

"Gerçekten kafam çok karışık Özlem."

"Gidecek misin?"

"Bilmiyorum.Sence gitmelimiyim?"

"Senin tekrar üzülmeni istemiyorum Günce. Onun yokluğuna daha yeni alışmaya başlamışken geri dönmesi..ah bilmiyorum."

"Aslında ne yapmak istiyorum biliyor musun? Beni bırakıp gittiği için Doruk'un suratına bir tane patlatmak istiyorum."

"Seni tutan mı var?"

"Ama kıyamıyorum ki. Sence de çok tatlı değil mi?"

"Günce. Kızım toparla kendini. Ağzının suyu aktı resmen."

"İyi be sustum."

"Kapatıyorum ben. Sen de kendini yıpratma tamam mı?"

"Tamam görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra aynanın karşısına geçtim.

Kendimi incelemeye başladım. Koskoca iki yıl geçmişti ve ben sahiden hiç değişmemiş miydim? Hadi ama enazından hala eski Günce kadar saf değildim. Ya da hala saf mıyım. Hayır hayır. Ben değiştim ve bunu Doruk'a kanıtlayacağım.

Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumWhere stories live. Discover now