21.bölüm

76.9K 3.8K 322
                                    

Her ne kadar psikoloğumu sevmesemde onunla konuşmak iyi geliyordu. Yani sanırım öyle.

Doruk'un bana sürtük demesinin üzerinden -hemde bunu ikinci kez yapıyor- tam üç gün geçmişti.

Onunla konuşmuyordum. Evet yanlış duymadınız. Tam üç gündür Doruk'la konuşmuyorum ve onu çok özledim. Ama bu sefer kolay affetmeyeceğim.

Aynanın karşısında saçımla uğraşmaktayım. Yaklaşık 45 dakika sonra psikologla randevum var. Belki ona bu olaylarıda anlatırım. Ya da anlatmam. Aslında anlatabilirim de. Off bilmiyorum, gidince karar veririm.

Telefonumun mesaj sesini duyunca aynanın karşısından ayrılıp telefonu elime aldım.

Yanlış mı görüyorum? Gözlerim bana bir oyun mu oynuyor? Yoksa bir çeşit halüsülasyon mu görüyorum?

Doruk bana mesaj atmış olamaz değil mi?

Şimdi siz 'olamaz' diyeceksiniz ama atmış işte.

Kimden: Doruk

''Aşağıdayım.Gel.''

WTF! Aşağıda mı? Yani burda öyle mi? Yani küs olmamıza rağmen evime kadar gelmiş. Ama ben gider miyim? Normalde olsa koşa koşa giderim ama şuan trip atma modundayım. Tabiki de gitmeyeceğim.

Kime: Doruk

''Gelmeyeceğim. boşuna bekleme.''

Çok geçmeden cevap geldi.

''Sana gelmeni söyledim. Hemen.''

Ve her zaman ki ısrarcı Doruk. Aslında ısrar değil onunkisi. Hep kendi dediği olsun istiyor.

''Bende sana gelmeyeceğimi söyledim.''

Mesajı gönderdikten sonra çantamı elime aldım. İçine bana lazım olan bir kaç malzeme koydum. Telefona gelen mesaj sesiyle çantamı yatağımın üstüne bıraktım.

''Pekala,sen bilirsin. Eğer sen aşağı gelmiyorsan ben yukarı gelirim.''

Böyle bir şey yapamazdı değil mi? Hadi ama Doruk'tan bahsediyoruz. Tabiki de yapar.

''Sakın öyle bir şey yapayım deme. Annem evde.''

Attığım mesaja anında cevap geldi.

''Geliyor musun? Gelmiyor musun?''

''Off geliyorum.''

''Güzel.''

Çantamı tekrar aldım ve odamdan çıktım. Annem mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu. Ona psikologla randevum olduğunu ve evden çıkacağımı haber verip kendimi dışarı attım.

Doruk yolun karşısında arabasına yaslanmış bir şekilde beni bekliyordum.

Bu nasıl bir yakışıklılıktır böyle? Ağzımın suları aksada belli etmemeye çalışarak yanına gittim.

"Neden geldin?"

"Cidden mi?Neden geldiğimi bilmiyor musun?"

Tamam kabul ediyorum salakça bir soru oldu.

"Ne istiyorsun Doruk?"

"Seni."

Beni mi? Kalp krizi geçireceğim şu çocuğun yüzünden.

"B-beni mi?"

"Evet Günce, seni istiyorum. Dahs ne kadar uzatmayı düşünüyorsun bu küs olma saçmalığını?"

"Ah yoksa sürtüklerinden biri azaldı diye üzüldün mü?"

"Bak o zaman sinirliydim tamam mı? Öyle söylemek istememiştim."

Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumWhere stories live. Discover now