12.bölüm

79.6K 4.4K 276
                                    

-Ulaş'ın Anlatımından-

Arabamdan indiğimde Günce'nin çığlıklarını duydum. Tuna denen pislik onu zorla arabasına bindirmeye çalışıyordu.Adımlarımı hızlandırıp yanlarına gittim. Günce'yi ondan kurtarıp yumruğumu Tuna'nın suratına geçirdim. Bana karşılık vermesine fırsat kalmadan bir yumruk daha attım. Yere yığılınca onu öylece bırakıp Günce'nin yanına gittim. Ağlıyordu. Korktuğu her halinden belliydi.

''Ağlama artık geçti.''

Hıçkırıklarının arasından ''Be-beni buradan götür..lütfen.'' diye fısıldadı.

Söylediğini yapıp onu arabama götürdüm. Kapıyı açıp oturmasını bekledim. Sonrada hızla kendi yerime geçtim ve arabayı çalıştırdım. Hala ağlıyordu.

''Ne işin vardı orada Günce?''

''Ben sadece-''

cümlesini tamamlamadan ağlamaya devam etti. En iyisi üstüne gitmemekti.

''Artık korkmana gerek yok. Seni eve bırakacağım.''

''Ha-hayır. Özlem'e bırak beni.''

''Tamam. Nasıl istersen.''

 *****

Özlem'in evine geldiğimizde arabayı durdurdum. Günce'nin ağlaması hafifte olsa durmuştu.

''Artık güvendesin. Bak başına hiç bir şey gelmedi. Artık ağlama.''

Beni onaylarcasına başını salladı.

''Seni ararım tamam mı?''

''Ulaş ben..teşekkür ederim.''

''Buna gerek yok.Kim olsa aynı şeyi yapardı.''

''Yapmazdı. Yapmadı. Doruk yapmadı. Beni kurtarmaya gelmedi.''

Ağlaması şiddetlenirken içimden Doruk'a küfür savurdum.Bir şey söylememe fırsat vermeden arabadan indi. Telefonumu cebimden çıkardım ve ''Arkadaşınla ilgilen.'' yazıp Özlem'e mesaj attım. 

Eminim ki numaram onda kayıtlı bile değildir. Zaten bunun bir önemi yok.

Arabamı tekrar çalıştırıp Doruk'un yanına gitmek için yola koyuldum.

Barın önüne geldiğimde arabayı durdurup indim ve bardan içeri girdim.

Gördüğüm manzara beni şaşırtmamıştı. Doruk Tuna'yı iyice benzetmişti. Ben Tuna'ya yumruk atıp bıraktığımda sadece yüzünde biraz morluk vardı ama şimdi yüzü kan içindeydi. Kaşı ve dudağı patlamıştı. Yerde yatıyordu tıpkı bir ölü gibi. Tek farkı acı iniltiler çıkarmasıydı.

Doruk'un yanına gidip kolundan tuttum. 

''Yeter artık.Sinirin geçmedi mi daha?''

''Sen karışma.''

Kenara çekildim ve sinirinin geçmesini bekledim. Bekledim bekledim.. bir türlü sakinleşmiyordu ve Tuna'ya yumruklarını geçirmeye devam ediyordu.

''Onun bana ait olduğunu biliyordun öyle değil mi?''

diye sordu Doruk Tuna'ya. Dövülmekten olsa gerek Tuna konuşmakta zorlanıyordu.

"O kız..ah süper bir piliç."

"Onun hakkında düzgün konuş piç herif."

Karnına tekme attığında Tuna bir kez daha acı bir inilti çıkardı.

"Seni bir daha Günce'nin etrafında görürsem senin için hiç iyi şeyler olmaz anladın mı lan."

Tuna denen pislik yerde kıpıdamadan yatıyordu. Büyük ihtimalle bayılmıştı.

Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin