33.bölüm

65.6K 3.4K 386
                                    

-Doruk'un Anlatımından-

Sigaramın dumanını dışarı üflerken aynı zamanda da Ulaş'ın söylediklerini duymamazlıktan geliyordum.

Bu çocuk gerçekten sinirlerimi bozmaya başladı.

Son zamanlarda yaptığı tek şey kafa ütülemek.

Beklemediğim bir anda elimdeki sigarayı alınca ona sert bakışlarımı yolladım.

Bir şey söylemeden cebimdeki paketi çıkardım ve içinden yeni bir sigara aldım.

Buna da elini uzattığında "Deneme bile." diyerek uyardım.

"Sinirlerimi bozuyorsun Doruk."

Gerçekten mi? Acaba kim kimin sinirlerini bozuyor.

"Öyle mi? Sinirlerini mi bozuyorum? Bak kapı orada."

"Gitmeyeceğimi biliyorsun."

"O zaman sus."

"Gerçekten gidecek misin?"

"Şaka yapar gibi bir halim mi var?"

"İstemiyorsun."

"Ne bok saçmalıyorsun yine?"

"Gitmeyi istemiyorsun. Biliyorum."

"Nerden biliyormuşsun?"

"Günce Akın'la çıkmaya başladığı için gideceksin."

"Saçmalıyorsun. Onu umursamıyorum."

"O yüzden mi sürekli sigara ve alkol kullanıyorsun?"

Eğer Ulaş'ın yerinde başkası olsaydı şimdiye kadar çoktan yumruğumu yemişti.

"Cevap vermediğine göre haklıyım."

"Bak Ulaş, haklısın ya da değilsin,bu hiçbir şeyi değiştirmez. Gideceğim ve kararım kesin. Anladın mı?"

"Anlamadım dostum, ve anlamakta istemiyorum. Gitmek zorunda değilsin. Hayatında olumsuz bir şey olduğunda hemen kaçma. Mücadele et."

"Pes eden ben miyim? Bir kavga ettik ve Günce Akın'la çıkmaya başladı. O seçimini yaptı. Artık burda durmam için bir sebep yok."

"Doruk-"

"Yeter. Kafamı ütülüyorsun."

Aptal hayatımda olumlu giden hiç bir şey yokken mücadele etmek o kadarda kolay olmuyor.

Beni anladıklarını sanmıyorum. Sadece konuşuyorlar.

Hiç bir şey bilmeden.

Ve bu sinir bozucu. Getçekten fazla sinir bozucu.

"Telefon."

"Ne?"

"Telefonun çalıyor."

Ulaş söyleyene kadar çaldığını farketmediğim telefonumu cebimden çıkardım.

Numara kayıtlı değildi.

"Ne var?"

Evet, telefonu aynen böyle açtım.

"Doruk Yazgan'la mı görüşüyorum?"

"Evet. Kimsin?"

"Eray ben."

"Yani?"

"Günce' nin psikoloğu."

"Ne istiyorsun?"

"Seninle konuşmak."

"Konuş o halde."

"Yüzyüze konuşsak daha iyi olur."

Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumWhere stories live. Discover now