Like a Theater| Jikook

10. Bölüm

Yn: Hellö hellö iki hikayeye de aynı anda bölüm yükledim eh alırım bi satır arası yorumlarınızı...

&&&&

Bir şeyler yanlıştı.

Jimin kurumuş dudaklarını diliyle ıslatırken yavaşça gözlerini araladı. Yüzyıllardır uyuyormuş gibi hissediyordu. Ayrıca terlemişti.

Bir süre sadece boş boş ileriyi izledi ama sonra yavaşça durumun farkına varmaya başlamıştı. Başını koyduğu yer kendi yastığının aksine sertti. Ve nefes alıyordu? Belinin altından bir kol geçip onu sarmıştı. Bacağı başka iki bacağın arasındaydı. Kolları ise kesinlikle o başka birinin gövdesine sarılmıştı.

Jimin bir anda gözlerini kocaman açtı. Dudaklarından bir şaşkınlık nidası kaçınca gözlerini sıkıca yumup Jungkook'u uyandırmamış olmayı diledi. O uyanmadan buradan kurtulması gerekiyordu.

İlk önce bacağını çekti. Sonra yavaşça Jungkook'un elini tutup kendisinden uzaklaştırdı ve yatakta doğruldu. Şimdi tek yapması gereken Jungkook'un üzerinden atlayıp yataktan çıkmaktı.

Ama yapmadan önce biraz bekledi. Bekledi, çünkü hayran hayran Jungkook'un uyurkenki yüzünü incelemekle meşguldü. Sıcaktan yüzünü kızarmış ve boynu terden ıslanmıştı. Dün gece üşüdüğü için kendisine sarılmak istediğini düşününce gülümsedi Jimin. Şu an pek üşüyor gibi durmuyordu.

"Tanrım bence beni yanına almanın tam sırası," dedi kendi kendine.

Dizlerinin üzerinde yatağı sarsmamaya dikkat ederek yatağın ucuna geldi ve ordan hızlıca kendini aşağı bıraktı.

Gürültülü bir şekilde.

Jimin yatağın ucunda, yerde, düştüğü için acıyan dizini tutup sızlanırken Jungkook uyandı. Etrafına baktı, Jimin'i aradı. En sonunda yatağın ucundaki pembe kafayı görünce gözlerini tekrar kapadı.

"Ne yapıyorsun orada?"

Jimin Jungkook'un sesini duyunca dizindeki acıyı anında unuttu, "Aaa şey... Düştüm."

Jungkook ayağıyla üzerindeki yorganı itekleyerek kendinden uzaklaştırdı. "Peki bu oda neden bu kadar sıcak?"

Jimin yatağa tutunarak ayağa kalkarken gözlerini devirmekten kendini almadı. Jungkook'un gözleri kapalıydı nasıl olsa. "Sana da hiçbir şeyi beğendiremiyoruz. Yok çok soğuk yok çok sıcak..."

Jungkook gözlerini yavaşça aralayıp tek ayağının üzerinde durarak ona bakan Jimin'i süzdü, "Dün geceki uykuyu beğendim."

Jimin yine dengesini kaybetti.

&&&&

"Yoongi beni kurtarman lazım."

Jimin kendini banyoya kapatmıştı. Sesi duyulmasın diye musluğu sonuna kadar açıp Yoongi'den yardım dileniyordu.

Yoongi güldü, "Jimin, sesin gelmiyor. Bağırsana biraz."

Jimin elini göz altlarına bastırarak umutsuzca şişlikleri indirmeye çalışırken bir anda durdu. "Seni öldürürüm Yoongi. Uykunda boğarım. Buraya gel ve beni kurtar."

Elini lavabonun tezgahına sertçe vurduğu anda inleyerek yere diz çöktü. Telefonu, kulağı ve omzunun arasına sıkıştırıp boşta kalan eliyle parmağına baskı yaptı. O kadar sert vurmuştu ki parmağı tezgahın sivri kısmı yüzünden yarılmıştı.

Jungkook kapıya tıkladı, "Jimin, iyi misin?"

Kesinlikle iyi olmayan Jimin telefonu Yoongi'nin yüzüne kapattı, umudu kesmişti artık.