Like a Theater| Jikook

13. Bölüm

Yn: Ödül törenini izlicem diye uyumadım ve o kadar kötü bir durumdayım ki üzerine birde sabah 9da başlayan dersim üç adet 15 dk ara ile saat akşam 6ya kadar sürdü bir ara BİTİR ARTIK HOCA diye bağıracaktım. Bölümün geç gelme sebebi bundandır, anlayışla karşılamanızı umuyor ve iyi okumalar diliyorum!

&&&&

"Köpek istediği halde bir kedi almış ve adını Jimin koymuş," dedi Hoseok ortalama bir insanın üç kerede yiyebileceği kadar cipsi ağzına tıkarken.

Taehyung ise elindeki jelibon paketinden bir tane ağzına attı, "Yakında evlenecekler, görürsün bak."

Jimin hiçbir yoruma cevap vermedi, hatta Tae'nin jelibon yiyor olması bile umurunda değildi di ki bu çok nadiren gerçekleşen bir olaydı. Jimin sadece yerde yüz üstü yatıyordu.

Hoseok Jimin'i ayağı ile dürttü ama yine bir tepki alamadı, "Ya da Jimin o olay gerçekleşmeden kendini öldürecek?"

Taehyung yerde hareketsizce yatan arkadaşına baktı, "O kadar bile zamanı yok. Jimin! Yerden kalksana, hastalıktan ölmek mi istiyorsun?"

Jimin boğuk çıkan sesiyle konuştu, "Ben ölüyüm zaten. Öldüm ben. Gömer misiniz artık beni müsait bir yere? Ya da yakın, ne bileyim bir şeyler yapın işte..."

Hoseok ve Taehyung birbirlerine baktıktan sonra gözlerini devirdiler. Jimin yine drama kraliçeliğine oynuyordu.

"Hoşlandığın çocuğun da senden hoşlanıyor olma ihtimali seni neden bu kadar dehşete düşürüyor anlamıyorum," dedi Taehyung jelibonların hepsini ağzına tıkarken "Hoseok ve ben bile bu duruma alıştık."

Jimin yuvarlanarak arkadaşlarına doğru döndü ve çenesini ellerini yasladıktan sonra dudaklarını büzdü, "Hayatımda bundan daha korkunç bir şey duymadım," dedi sessizce. Gerçekten dehşete kapılmıştı.

"Ne alaka şimdi? Aşk dünyadaki en mükemmel şey," dedi Hoseok son hızla cipsini yemeye devam ederken. Son zamanlarda aşk onun için acı baharatlı cips demekti....

"Benden nefret edecek! Aman tanrım Jungkook benden nefret edecek!" Yüzünü elleriyle kapatarak yerde dönmeye başladı. Dışarıdan çok komik gözüküyordu.

"Senden neden nefret etsin Jimin? Senden hoşlanıyor olabilir diyoruz burada iki saattir!"

Jimin yerde yuvarlanmayı bırakıp oturdu, saçlarının her teli farklı bir yöne bakıyordu;

"Diyelim ki benden hoşlanıyor -ki böyle bir şeyin gerçekleşme olasılığı yok- bir ilişkiye başlayacağız. Sonra o benden daha yakışıklı ve kaslı biriyle tanışacak. Ondan hoşlanacak. Beni bırakacak. Ben çıldıracağım ve akıl hastanesine yatmak zorunda kalacağım. Hastahaneden ona ve yeni sevgilisine tehdit mektupları yollamaya başlayacağım ve benden nefret edecek!"

Hoseok ve Taehyung kelimenin anlamı ile şok olmuş bir şekilde Jimin'e bakıyordu.

"Aman tanrım..." dedi Hoseok. "Ben Jimin'in sadece çok şüpheci tipik bir utangaç olduğunu zannediyordum ama karşımızda bir ruh hastası var..."

Taehyung düşünceli bir şekilde Jimin'e bakıyordu, "Aslında, haklı olabilirsin Jimin," dedi.

"Ne? Ne saçmalıyorsun Taehyung? Jimin'in haklı olma olasılığı benim cips sevmeme ihtimalimden çok daha düşük!"

"Dediklerinin hepsinde değil elbette ama... Bu şartlar altında sevgili olmamalılar bence."

Hoseok, Taehyung'un cümlesi üzerine bir köşede fenalık geçirirken bu sefer de Jimin salak salak sırıtıyordu;