21. Bölüm

39.2K 3.1K 5K
                                    

Yn: Selam bu bölümü dün gece uyanıp yazmışım, sabah notlarıma bakarken gördüm. Biraz garip... Neyse çok kontrol etme şansım olmadı, umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar!

&&&&

Jimin sesli bir şekilde nefesini verdikten sonra dudaklarını dişledi.

"J-jungkook-"

Jungkook'un gerçekten durması gerekiyordu. Koridordan bir sürü sesler gelmeye başlamıştı ve her an buraya gelebilirlerdi.

Jimin bütün iradesini kullanarak hızlıca bir adım öne kaçtı ve Jungkook'un kollarından kurtuldu.

"Neden sürekli kaçıyorsun?" dedi Jungkook elini sinirli bir şekilde saçından geçirirken.

Jimin yutkundu ve ne olur ne olmaz diye bir adım daha geriye gitti, "K-kafamı karıştırıyorsun. Amacın ne bilmiyorum, neden burdayım bilmiyorum ve beni neden öpmeye çalıştığını anlamıyorum çünkü bundan bir kaç hafta öncesine kadar kızlardan hoşlandığından son derece emindim. İçeride yaptığın şey," dedi nefes nefese parmağıyla içeriyi gösterirken "Ne kanıtlamaya çalışıyorsun? Sırf ailen onaylamıyor diye bunları yapmıyor olduğunu nereden bile-"

Jungkook Jimin'e dik dik bakmaya devam ederken kapıya doğru ilerledi ve sonuna kadar bir anda açtı. Eğer Jimin konuşmaya devam ederse birileri kesinlikle onu duyacaktı.

O yüzden Jimin sustu.

Jungkook bir süre daha dik dik Jimin'e baktı ve hiçbir şey söylemeden odadan çıktı.

"Hoşgeldiniz! Bu akşam geleceğinizi bilmiyorduk. Heeyoung neden haber vermedin?"

Koridorda bayan Jeon'un sesi yankılanırken Jimin'de sıkıla sıkıla odadan çıktı. Jungkook koridorun başında hareket etmeden gelenlere bakıyordu.

Bayan Jeon'un karşısında duran üç kadından sadece bir tanesini tanıyordu Jimin; Heeyoung.

Onun dışında Heeyoung yaşlarında bir kız ve bayan Jeon'un yaşlarında bir kadın daha vardı.

Jimin gerildi.

"Butikte karşılaştık," dedi Heeyoung gülerken. Topuklu ayakkabılarıyla annesinin yanından geçti ve hızlıca yemek odasına ilerledi.

Jimin'in tanımadığı kadın ise samimiyetsiz bir gülüşle orada beklemeye devam ediyordu, koyu kahverengi saçları ve mavi gözleri ile yaşını hiç belli etmiyordu. Yanındaki kıza gelince, aynı renk kısa saçlara sahipti ve orada olduğu için pek mutlu durmuyordu.

Bayan Jeon gülümseyerek yemek odasını işaret etti ve onların içeri geçmesini bekledi.

Jungkook bu süre içerisinde hiç hareket etmemişti.

"Jungkook?" dedi en sonunda Jimin. "Onlar kim?"

Jimin'in kısık çıkan sesi ile Jungkook başını ona doğru çevirip baktı, bakışlarından hiçbir şey okunmuyordu, "Hayatımın gerçekleri," dedikten sonra Jimin'i beklemeden yemek odasına yürüdü.

Jimin gidip gitmemek arasında kalsa da en sonunda gitmeye karar vermişti çünkü utancı merakının yanında kaybolmuştu. Neler olduğunu öğrenmek istiyordu.

Like a Theater| JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin