Like a Theater| Jikook

27. Bölüm

Yn: Selam gençler saçlara sim döküldü mü?  Eğer öyleyse başlayalım...

İyi okumalar!

&&&&

"Koruyamam," dedi Jungkook. Sesi azalmıştı, bitkin geliyordu. "Onunla evlenmek zorundayım Jimin. Sunhi hamile."

Jimin duydukları ile donup kalırken arkadaşları ona merakla bakıyordu. Her geçen saniye yüzü daha da bembeyaz oluyordu.

"Hamile mi?" Nefes alış verişi o kadar düzensizleşmişti ki öksürmek zorunda kalmıştı, "Hamile mi?" diye tekrarladı.

Hoseok ve Taehyung şaşkınca ağızlarını sonuna kadar açarken Yoongi elini sertçe alnına koydu, "Umarım hamile olan Jungkook'dur..."

"Evet," dedi Jungkook dümdüz bir şekilde.

"Jungkook," diye mırıldandı Jimin yatağına otururken. Ayakta daha fazla durabileceğini zannetmiyordu. "O çocuk senden d-değil, değil mi?"

Jungkook bir süre cevap vermedi.

Konuştuğundaysa sesi çok sinirli geliyordu, "Evet, Jimin çocuk benden. Çünkü ben şerefsizin tekiyim ve sana seni sevdiğimi söyledikten sonra gittim Sunhi ile birlikte oldum." Sonra bir anda gülmeye başladı, ama gülüşü mutluluk ile alakası yoktu. Daha çok sinir krizi geçiriyormuş gibiydi. "Tabii ki benden değil! Bunu nasıl düşünebilirsin?"

"Son zamanlarda düşünemediğim o kadar çok şey gerçek oluyor ki!" diye homurdandı Jimin.

Jungkook ise "Özür dilerim!" diye bağırmıştı. Ses tonu bunun pek bir özür olduğunu göstermiyordu.

"İyi!" diye bağırdı Jimin aynı Jungkook gibi.

Sessizce beklediler. Jimin Jungkook'un bir şey demesini bekledi.

Jungkook bir şey demedi.

Jimin telefonu kapatıp sertçe fırlattı.

Eğer son anda Yoongi havada yakalamamış olsaydı telefon paramparça olacaktı.

Yüzünü elleri ile kapatıp öne eğilmiş arkadaşına baktı, "Zengin tepkileri vermekten vazgeç."

"Jimin," diye mırıldandı Taehyung arkadaşının yanına yaklaşırken. Endişelenmişti çünkü Jimin ne ağlıyordu ne de başını kaldırıyordu.

"İyi misin?" dedi Hoseok aynı Taehyung gibi.

Yoongi ise hala elindeki telefonu çeviriyordu, "Tabii ki iyi değil. Aşık olduğu çocuk evleniyor!"

"Şunu dile getirip durmasana!" dedi Taehyung hala sessizce oturan Jimin'e kolunu sarıp başını omzuna yaslarken.

"Neden? Eğer hakkında konuşmazsak gerçekliğini mi kaybedecek? Problemleri halının altına süpürmektense direk ortadan kaldırmamız gerek. Çünkü Jimin'in üzgün olduğu her saniye ben daha çok sinirleniyorum ve ben daha çok sinirlenirsem gider Jungkook'u öldürürüm."

Jimin kızarmış gözleri ile başını kaldırıp arkadaşına baktı, "Ne yapacağız ki?"

Bunun üzerine "Bilmem," dedi Yoongi. "Senin içinden ne yapmak geliyor?"

Jimin ofladı, "Ölmek? Öldürmek? Ölürken öldürmek?"

&&&&

"14 şubatmış," diye soludu Taehyung sinirle.

İğrenç bir şekilde ruhsuz geçen bir geceden sonra Jimin'i hava alması için dışarı çıkartmışlardı.

Ama, etraftaki kalplere ve mutlu çiftlere bakınca şüphesiz ki kötü bir fikirdi.