14 Ocak 2023 00:00
Yalnız Kurt ailesinin yardımıyla bütün her şeyi hazırlamıştı. Tabi, Annesi ve Babasının haberleri yoktu. Onlar başbaşa iki günlük Bodrum tatiline çıkmışlardı.
Yalnız Kurt, Selini haberi olmadan dışarıda bekliyordu. Tektaş da cebindeydi. Kağıtları görünce zaten çoğu şeyi anlayacaktı.
Selin eve girdi. Ramazan ve İkra dışarıda önemli bir şey konuşacakları yalanını uydurup soğuğa rağmen bekliyorlardı.
Selin, ayaklarının altına serilen gül yapraklarını görünce ilk şoku yaşamıştı. Gülden yolun sağında ve solun da mumlar vardı. Selin güllerin içinden yürümeye başladı. Merdivenlerin başında bir de not kağıdı gözüne takıldı.
Not kağıdında bir şiir yazıyordu.
Seni nasıl seviyorum biliyor musun?
Ot yağmuru nasıl severse.
Ayna ışığı nasıl severse.
Balık suyu
Ve insan ekmeği nasıl sevserse!
Nazım Hikmet
Selin tebessüm etti ve merdivenlerden çıkmaya başladı.
Merdivenleri çıktığında karşısındaki kapıya bir not kağıdı daha yapıştırılmıştı.
Öyle insanlar var ki
Gelişi ömrüne ömür katar.
Gidişi ömründen ömür çalar.
Gitme! Benim ömrümden ömür çalan olma!
Selin o odayı geçerek kendi odasına ulaşmıştı. O kağıda da bir kağıt yapıştırılmıştı.
Olmaz denileni olduralım.
Sen sev beni.
Ben zaten bizi bırakmam.
Selin kapıyı açtı ve içeri girdi. Yatak güllerle kaplıydı ve üzerinde bir de elbise vardı. Bir tane daha kağıt vardı.
Sen var ya, bu dünya da güzel bir şeyler olabileceğinin kanıtısın!
"Çabuk elbiseyi giy ve aşağıya gel. Kapının önündeyim." yazıyordu kağıtta.
Selin heyecanla karşısında duran, yırtmaçlı, uzun, mor elbiseyi giydi ve aşağıya indi.
Kapıyı açar açmaz bir elinde kırmızı balonlar bir elinde de büyük bir Buket olan Yalnız Kurdu gördü.
Yalnız Kurt, zarif bir hareketle Selin'in elini tuttu. Necip Fazıldan bir dörtlük okudu ve elindekileri Seline verdi.
"Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı.
Seni beklediğim kadar."
Selin elinde çiçekler ve balonlarla Yalnız Kurda sarıldı.
Yalnız Kurt da ona sımsıkı sarıldı. Sonra geri çekilerek Selini alnından öptü ve el ele tutuşarak arabaya bindiler.
Yalnız Kurt arabayı çalıştırdı ve evden uzaklaştılar.
15 Ocak 2023 00:00
Yalnız Kurt ve Selin lokantaya gelmişlerdi. Burada da her şey harikaydı.
"İşin en zor kısmı evlilik teklifi" diye düşündü Yalnız Kurt.
Yalnız Kurt, Selin'in sandalyesini çekti ve Selin oturdu. Yalnız Kurt da yerine geçip oturdu ve garsonu beklemeye başladılar.
Selin gülümsemeye başladı. "Bütün bu gezmeler oyundu, değil mi?"
Yalnız Kurt "aynen" diyerek boğazını temizledi.
Garson geldi ve sipariş verip vermeyeceklerini sordu.
"Ben bir mutancana alayım. Sen ne yemek istersin hayatım?"
Yalnız Kurt gülümsedi. "Ben de bir kavun dolması alayım." dedi.
Elinde ki menüyü garsona uzattı. Garson iki menüyü de aldı ve mutfağa gitti.
