30 Temmuz 2027 22:00
Ölüm soğuk nefesini Necati'ye üflemişti. Kendini Rıfat Doğan'ın önüne atmış ve kalbinden vurularak şehit olmuştu.
Necati hastaneye yetiştirilemeden son nefesini vermişti. Yalnız Kurt hastane de Cemal Süreyanın şu şiirini mırıldanmıştı. Şiir ezberlemeyi çok severdi. Ezberi kuvvetliydi.
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Yalnız Kurt ve ailesi hastanede ağlamış, ağlamış ve kahrolmuştu. İki gün sonra cenazesini defnettiler. Yalnız Kurt, tüm yaşadıklarına rağmen eşini, çocuklarını ve annesini yanına alarak İngiltereye dönmüştü.
Baki, Güler Teyze ve İkra cenazeden sonra Ramazan'ın yanına Muğla'ya taşındılar. Tüm kederlerine rağmen hayatlarına devam ettiler.
1 Şubat 2028 20:00
Yalnız Kurt kederli olsa da Portsmouth klübünde vatanı için, istihbarat için kalmalıydı. İngiltere Başbakanının en yakınlarından olmaya çok yaklaşmıştı. Yakınında kalmak için de Portsmouth'da tutunmak zorundaydı ve tutunuyorduda.
Onbeş maçta yedi gol yedi asist yapmıştı ve birazdan onaltıncı maçına çıkacaktı. Kalbi küt küt atıyordu.
Portsmouth ve Luton takımları sahaya çıktı. İngiltere milli marşı okundu. Yazı tura atıldı ve santra ile karşılaşmaya Luton başladı.
İlk on dakika orta sahada top kapma mücadelesi ile geçmişti.
Karşılaşma RS TV'de canlı yayınlanıyordu. Spiker karşılaşmayı coşkulu coşkulu anlatıyordu.
"Şimdi Portsmouth atağı. Ceza sahası dışındaki Abdulhamid Doruğa doğru bir pas. Abdulhamid attı pasını, tekrar aldı. Şut açısı arıyor fakat bulamıyor. Tekrar attı pasını ceza sahasını içerisine sarktı.
Savunma Abdulhamidi kaçırdı ve Abdulhamid aldı pası. Kaleci ile karşı karşıya, şuuut ve top direkten dönüyor. Abulhamid karşı karşıya fırsatı değerlendiremiyor."
Yalnız Kurt gerçekten çok önemli bir fırsatı tepmişti. Lig'deki sekizinci golüne çok yaklaşmıştı.
Dakikalar otuzu gösterdiğinde orta sahada topla buluştu. Sağ kanattan harika bir depar attı fakat ortası isabetli olmadı ve kaleci rahatlıkla kontrol etti.
Maçta ilk yarı bitmiş ve ikinci yarı başlarken Portsmouth 4-4-2'ye dönmüştü. Spiker anlatmaya devam ediyordu.
"Dakika elli iki ve top Abdulhamid'de. Sağ kanada pasını attı ve içeri hareketlendi. Oliver'in içeriye ortasında kafa vuruşuuu. Top ağlarda ve gollll. Abdulhamid Doruk takımını bir sıfır öne geçiriyor."
Abdulhamid golü atmıştı. Fakat Babası şehit olduktan sonra yüzü hiç gülmüyordu. Bir tek ailesinin yanında hafif tebessüm edebiliyordu. Bir daha hiç bir zaman kahkaha atmamıştı.
İngiltere Başbakanı arkadaşını izliyordu. Dostu olması için kendine olan sadakatinden ve Rıfat Doğan'a olan düşmanlığından emin olmalıydı Winston Jackson.
Maç karşılıklı ataklarla geçmiş ve Yalnız Kurdun tek golü ile 1-0 bitmişti.
Portsmouth takımı maçtan sonra taraftarı selamlamış ve soyunma odasına gitmişti.
