Bölüm 68

184 17 5
                                    

RMSMLTM a ithaf edilmiştir. 🙂☺
2 Ağustos 2028 09:00
Yalnız Kurt ve Selin uyanmış ve kahvaltı için otel'in yamekhanesine inmişlerdi. Beş terörist de oradaydı.

"Grup halinde takılıyorlar herhalde." "Aynen öyle." dedi Yalnız Kurt.

"Ne zaman öldüreceğiz bu hainleri?"
"Polislerin olmadığını gördüğümüz zaman."

2 Ağustos 2028 09:00
Adalet Savaşçıları görevi tamamlamış ve Ramazan ile Sinan Hataya geri dönmüşlerdi.

Oturmuşlar ve kahvaltı yapıyorlardı. Telefon çaldı, Ramazan telefona baktı.

"Efendim?" "Hemen İsveçe git. Abdulhamid ve Seline yardım et. Sinan da seninle gelsin."

Ramazan "tamam." diyerek telefonu kapattı.

"Sinan, İsveç gidiyoruz. Hadi hazırlan!" dedi. Ayağa kalktı ve odasına gitti. Sıla da onunla birlikte girdi.

"Önemli bir şey mi var hayatım?" "Bir iş görüşmem çıktı hayatım." "Sen öyle diyorsan öyle olsun bakayım."

Ramazan, Sılanın yüzünü avuçlarının içine aldı.

"Bana bak! Sen bana inanmıyor musun?" "Hayır, tabi ki inanıyorum."

Ramazan, Sıla'ya sarıldı. Ardından üzerini değiştirip salona gitti, Sinanı beklemeye başladı.

Sinan odasına gitmiş ve Deniz de onunla birlikte oda'ya girmişti. Ne olduğunu sormuş fakat sadee Ramazan'ın bildiği cevabını almıştı.

Sinan üzerini değiştirdi ve salona gitti. Hemen evden çıktılar ve Hatay'daki silah deposuna gittiler. Aldıkları valizleri silahlarla doldurdular. Pasaportları ve bir miktar parayı da alıp havalimanına gittiler. Özel uçakla İsveçe doğru yola koyuldular.

2 Ağustos 2028 09:45
Yalnız Kurt ve Selin teröristleri sessiz bir sokakta takip ediyorlardı.

Yalnız Kurt "şimdi!" diye fısıldadı. Tabancalarını çıkartıp kurşun yağdırdılar ve teröristleri oracıkta geberttiler. Şans eseri kameralar yoktu ve tabancalar susturuculuydu ama birisi olanları görmüştü.

İsveçli hemen koşarak Polisleri çağırdı ve olanları anlattı. Karakola gitti ve iki robot resim çizdirdi.

2 Ağustos 2028 11:00
Yalnız Kurt ve Selin otel odasında plan yaparken Ramazan ve Sinan da İsveçe inmişlerdi.

Havalimanındaki görevlinin bir Türk istihbaratçısı olması sayesinde silahları rahatça çıkarmışlardı.

Hemen bir taksiye bindiler. Yalnız Kurt ve Selin'in kaldığı otele gittiler. Tam karşısındaki otele yerleşiler.

İsveç Kralı köşke gelmişti. Rıfat Doğan onu asık bir suratla karşılamıştı. Kameralara elsıkışarak poz verdiler ve konuşmak için oda'ya geçtiler.

"Avrupa Medeniyetlerinin en kötü iki özelliği nedir biliyor musunuz Sayın Kral?"

Kral tek kaşını kaldırdı.

"Kötü özelliği mi?"

"Evet, sizin en kötü özelliğiniz, iki yüzlülüğünüz ve nakörlüğünüzdür." "İleriye gitmeyin Sayın Cumhurbaşkanı!" "Ben ileriye gitmiyorum, siz ileriye gidiyorsunuz. Teröristlerin üç Türk kardeşimizi linç ederken hiç bir şey yapmadınız." "Polislerimiz ortamı yatıştırmaya çalıştılar." "Siz başta o protestoyu yaptırmayacaktınız. Biz zamanında size çok yardım etttik Sayın Kral. Zamanın İsveç Kralını Ruslara karşı koruduk. Sırf bu yüzden Doksan Üç Harbine girdik."

ÖYLESİNEWhere stories live. Discover now