1 Ağustos 2028 13:20
Yalnız Kurt sevincini yaşadıktan sonra çıkmak için kapının önüne gelmişti.
Selin "Ben de senle geleceğim hayatım." diyerek çantasını aldı.
Yalnız Kurt "tamam hayatım." dedi ve dışarı çıktılar.
Selin'in Yalnız Kurd'a hediye ettiği köpeği biraz sevdiler ve arabaya bindiler.
Yalnız Kurt hızlı bir şekilde arabayı sürdü ve antreman sahasına vardılar.
Antreman minyatür kale maç ve düz koşu ile bitmişti. Yalnız Kurt antremandan sonra da kendi başına şut çalışması yapmıştı.
Selin şut çekerken yanında durmuş ve kaleye giren topları ona vermişti.
"Antremandan sonra bir Cafe'ye oturalım mı?"
Yalnız Kurt son şutu da çektikten sonra Selin'in yanına gitti, elini tuttu. Beraber tesislerden çıktılar ve en yakın Cafe'ye oturdular. İkisi de birer çay ve kuru pasta istediler.
Yalnız Kurt, Selin'in elinin üstüne elini koydu. Şevgi ve Şefkatle gözlerinin içine baktı.
Garson çayları getirdi. İkisi de şekerlerini attı ve karıştırdı.
Yalnız Kurt, Selin'in elini kendine doğru çekti ve öptü.
"Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?"
Selin gülümseyerek "biliyorum." dedi.
"Operasyonlarda kendine dikkat et." "Merak etme, ben acemi bir er değilim." "Hem zaten dokuz aydan fazla bir süre izinli olacaksın."
Selin yavaşça Yalnız Kurdun eline tokat attı.
"Tabi senin işine geliyor." dedi gülümseyerek. "Benim niye işime gelsin yahu?"
"Beni merak etmeyecen işte. Kafan ben de olmayacak."
Yalnız Kurt tebessüm ederek "doğru." dedi. Gelen kuru pastadan bir tane aldığı anda Denizi ve yanındaki kameramanları görünce şaşırdı.
"Merhaba Abdulhamid Bey."
Gülümeyrek "merhaba." dedi Yalnız Kurt.
"Sizinle biraz sohbet edebilir miyiz?" "Tabi ki."
Selin bir sandalye çekti ve oturdu.
"Sizin evinizde misafir olduğum süre boyunca iyi bir iş dışında iyi bir aile yaşantınız da olduğunu gördüm." "Teşekkür ederim."
"Beş çocuğunuz var. Onları yetiştirmek zor olmuyor mu?" "Bakıcılar olduğu için pek sorun olmuyor."
Selin "altıncı çocuğumuz olacak. Bu da sorun olmaz." diyerek araya girdi ve müjdeyi verdi.
"Bu habere çok sevindik. Hayırlı olsun. Analı babalı büyüsün İNŞALLAH! Şimdi siyasete geçebilir miyiz?"
Yalnız Kurt gülümseyerek çayından bir yudum aldı. "Tabi ki, buyrun!" dedi.
"Siz hem Hatay Büyükşehir Belediyespor da futbol oynuyorsunuz. Hem de Hatay Belediye Başkanlığına adaysınız. Peki bu sizin için sorun olmaz mı?" "Şu anlık sorun olmuyor ama ileride sorun olursa birini bırakabilirim."
Deniz "hangisini?" diye merakla sordu.
"Duruma göre değişir." "Nasıl yani?" "Büyük bir takımdan teklif gelirse siyasete ara verebilirim. Daha doğrusu hangisi ülkem için faydalı olursa o işi yaparım."
Deniz ayaklandı ve gülümsedi.
"Bu kısa ama hoş sohbet için teşekkür ederim." dedi.
Yalnız Kurt da ayağa kalktı. "Asıl ben teşekkür ederim." dedi ve el sıkışarak ayrıldılar.
