Bölüm 62

151 16 5
                                    

7 Temmuz 2028 16:45
"Zorda kaldığını hissettim evladım. Yanılıyor muyum?" "Evet efendim."

Rıfat Doğan ellerini iki yana açtı.

"Yalan yok, zor durumdayım. Şeyh Ahmet Orta Doğuda kendine mürit toplamak istiyor. Benden önce Türkiyede yaptığı gibi." "Benden de insanları kendi tarafımıza çekmemizi istiyorsun değil mi?" "Evet, hocam. Bunu sizden başkası yapamaz."
"Aşkı bilmeyen kendine Aşık çekemez. Çekse de o Aşık, beşeri aşk yaşıyordur. Daha iyi anlaman için bir örnekle anlatayım;
'Bir gün Yunus Emrenin köyünü kuraklık basmış. Bizim Yunus varmış dergahın kapısına. Onu çok iyi ağırlamışlar. Yunus biraz buğday istemiş. Hoca efendimiz ise istersen sana Buğday yerine nefes vereyim demiş. Bizim Yunus nefes benim işime yaramaz, çocuklarım aç demiş. Buğdayı almış ve köyüne gitmiş. Köye vardığına bakmış görmüş ki köyü yakılıp yıkılmış. O gün anlamış ki nefes daha önemlidir. Dua daha önemlidir. Beşeri aşkın hiç bir önemi yoktur."

Abbas Hoca, Rıfat Doğan'ın elinden tuttu ve tebessüm etti.

"Bilmem anlatabildim mi?"

Rıfat Doğan da Abbas Hocanın tebessüne tebessümle karşılık verdi.
"Anladım efendim."

Rıfat Doğan birden derinlere daldı ve konuşmaya başladı.

"Bazen diyorum ki keşke zamanında Özel Harekata girseydim de siyasette olmasaydım. Bu kadar kirli oyunlarla kirli insanlarla karşılaşmasaydım. Dağlardaki toprak kokusunu içime çekseydim. Barut kokusunu içime çekseydim. Yoldaşlarımla omuz omuza cenk etseydim"

Abbas Hoca bu sözler üzerine tesbihini kuvvetlice çekerek kopardı. "Topla evladım."

Rıfat Doğan toplamaya yeltendi fakat bir parçasının eksik olduğunu görünce Abbas Hocaya baktı.

Abbas Hoca tebessüm etti. "Bak bu elimdeki imame olmadan tesbihi toparlayamazsın. Biz de sen olmadan toparlanamayız evladım. Sen ayakta dimdik durmazsan biz de ayakta duramayız. Sen güçlü dur ki, biz de güçlü duralım."

Rıfat Doğan tebessüm etti.

"Benden sonra da vatansever yöneticiler gelecektir." "Bu sözlerinden birisini tanıdığını görüyorum." "Evet efendim. Siyaset bölümünü yeni bitirmiş birisi var. Abdulhamid Han hazretlerinin adaşı." "Onu görmek istiyorum."

Rıfat Doğan ayağa kalktı ve tesbihin taşlarını Abbas Hoca'ya verdi.

"Göreceksiniz efendim. Şimdi Hataya gideceğiz. Tabi izniniz olursa?"

Abbas Hoca "tabi ki." diyerek ayağa kalktı. Köşkten çıktılar. Arabaya bindiler ve havalimanına doğru yola çıktılar.

Yalnız Kurt uçakta Yaşara Şeyh Ahmeti görmek istediği mesajını yazmıştı.

Yaşar da bunu seve seve kabul edeceğini, İrana gideceklerini söylemişti.

Yalnız Kurt telefonla arayarak Rıfat Doğana haber verdi.

7 Temmuz 2028 19:00
Rıfat Doğan ve Abbah Hoca Hataya gelmişti.

Yalnız Kurt ve ailesi ise çoktan gelmişti.

Rıfat Doğan ve Abbas Hoca, Yalnız Kurdun evine girdi.

Yalnız Kurt, Abbas Hocayı görür görmez sanki kalbine bir kor ateş düştü. Aradığı hakiki Âlimi, Hocayı bulduğunu düşündü.

Elini öpmek istedi, Abbas Hoca nazikçe geri çekti.

"Buyrun oturun hocam." diyerek yer gösterdi.

Selin kahve yapmak için mutfağa gitti. Döne Teyze de çocuklarla vakit geçiriyordu.

Abbas Hoca tebessüm etti.

ÖYLESİNEWhere stories live. Discover now