Bölüm - 19

11.3K 1.2K 218
                                    

Özensizce ellerini saçlarının arasından geçirirken, nefes alış verişlerini normalleştirmeye çalışıyordu. Bu kadar abartacağı hiçbir şey yoktu ortada. Sadece bir iş toplantısıydı. Bu kadardı. Evet, ikisi olacaktı bu toplantı da ama bunun bir önemi yoktu. Onu da diğer iş arkadaşları gibi görebilirdi. İki yılda birçok yakışıklı adamla iş yemeğine çıkmış ve iş ortaklığı geliştirmişti. Hiçbirinde de böylece aptal bir heyecan seline kapılmamıştı. Şimdi de kapılmasına gerek yoktu. O yüzden dirayetli durmalıydı. Dirayetli ve sakin... Yapması gereken tek şey buydu. Yine ihtiyacı olan tek şeyde... O adamın karşısında bir kez daha kendini aptal durumuna düşürürse işte bu sefer asla kendini affetmezdi. Kesinlikle affetmezdi ve kendine böyle bir eziyet yapmamakta kararlıydı.

"Gerçekten seven insan her şeye kör ve sağır olurmuş..."

Seyhan'ın alaycı sesi ile bir an da düşüncelerinden sıyrılarak öfkeli gözlerle ona baktı.

"Ne demek istiyorsun?"

"O adamı hala seviyorsunuz. Doğrusu yakışıklı adam... Üstelik siz evli de kaldınız o adamla... Söylesenize sizi hiç öptü mü?"

Aklı istemsizce geçmişe kaydı. Onunla öpüştüğü o ana... Baran'ı kendisi aslında zorla öpmüştü. Baran ise ona öfkesini göstermek, canını acıtmak istercesine karşılık vermişti. Doğrusu hatırlamaya değecek bir şey değildi. Aksine hatırlamaması şu an ki ruh halini bozmaması için daha mantıklıydı. Ama bir kere hatırlamıştı. Bir kere geçmişin tozlu sayfalarını araladığında her şey yine eski gerçekliği ile kendi gün yüzüne çıkarıyordu ve Asiye artık bundan fazlasıyla yorulmuştu. Geçmişin hayaletleri ile uğraşmaktan çok ama çok yorulmuştu.

"Anlaşılan öptü böyle dalıp gittiğinize göre..."

"Ona öpmek deniyorsa öptü."

"Belki de bu gece gerçek bir öpüşme yaşarsınız ne dersiniz?"

Kaşları çatılırken, inanamaz gözlerle Seyhan'a baktı. "Evlenecek o."

"Olabilir."

"Seyhan..."

"Şu an evli mi?"

"Hayır ama..."

"Aması yok Asiye Hanım. Hayat o kadar kısa ki seviyorsanız sonuna kadar gitmeniz gerek. Sonuna kadar gidemiyorsanız da oturup pişmanlık yaşamaktan başka bir şansınız yok ve son olarak zamanın da cesaret edip doğru olanı yapsaydınız belki her şey şu an daha farklı olabilirdi."

"Neyi kast ediyorsunuz?"

"Yazdığınız o aşk mektubunun yanlış kişiye gittiğini söyleseydiniz ve doğru kişinin kim olduğunu açıklasaydınız..." demişti ki Asiye daha fazla devam etmesine izin vermeyerek yerinden kalktı.

"Bunlar geçmişte kaldı. Ne yazık ki geçmişi değiştirmek gibi bir yeteneğe sahip değilim."

"Kimse geçmişi değiştirmek gibi bir yeteneğe sahip değil fakat herkes geleceğini planlama gibi bir lükse sahip."

Onun sözlerine takılmamaya çalıştı masanın üzerindeki çantasına uzandı. Seyhan da dosyaları ona uzattığında kapıya doğru ilerledi. Normalde kendi arabasıyla gitmek istiyordu bu buluşmaya ama Baran onu bir şirket arabasıyla aldıracağını söyleyip itiraz etmesine fırsat vermemişti. Neden hala onun bu emrivaki hallerine sessiz kalıyordu bilmiyordu ama kafası o kadar doluydu ki bu yüzden itiraz edemez bulmuştu kendini.

"Seni beklemekten ağaç oldu aşağıdaki adam."

Kendini olabildiğince toparlamaya çalışarak adımlarını biraz daha hızlandırdı. Bu toplantıyı olabildiğince geciktirmek istiyordu ama korkunun ecele faydası yoktu. Geçmiş geçmişte kalmıştı. Baran ile sadece iş ortağıydılar. Ve buna göre davranmalıydı. Tabi bir de onun yeniden evleneceği gerçeği vardı. Bunu da aklından hiçbir zaman çıkarmamalıydı.

Yangın YeriWhere stories live. Discover now