5.Bölüm:"Sokak Kavgası"

25K 1.2K 392
                                    

Gözlerimi açtığım da hava öğlen olduğunun sinyallerini veriyordu. Uyku benim için aşk gibi bir şeydi. Dün saat üçde uyumuş ve şimdi de saat üçte uyanmıştım. Daha işe gitmeme çok vardı. İşe başlayalı üç gün olmuştu ve şu ana kadar gayet iyi gidiyordu. Oradan arkadaş edinmiş ve ortama alışmıştım. O günden sonra eve de sürekli taksiyle gelip gittiğim için sokakta bir sıkıntı yaşamamıştım. Arada sabah dışarıya çıktığımda üzerimde insanların bakışlarını hissetsemde artık bu durum umrumda değildi. Yataktan kalkarken banyoya doğru paytak adımlarla ilerledim. Uzun bir duştan sonra kurulanıp kıyafetlerimi giyindim. Yemeği dışarda yiyip biraz alışveriş yapmak beni iyi hissettirirdi. Üzerime ceketimi giyip çantamın içine gerekli şeyleri koyup dışarıya çıktım. Sokak basık havasıyla beni karşılarken sokak köşelerinde dikilen grup grup insanlar gözüme çarptı. Genelde daha boş ve sessiz bir sokaktı fakat şu an sokakta bir uğultu hakimdi. Bu durumu es geçip ilerlemeye başladım. Bazı gözler bana çarpsada umursamadım. Grupların içinde bir iki kız vardı ve tuhaf duruyorlardı. Bu insanlar beni ürkütmüştü. Evlerin penceresine gözüm kaydığında neredeyse hepsinin penceresinin kapalı ve perdeleri çekili olduğunu fark ettim. Ama bazı pencerelerdende meraklı olduğu belli olan insanlar kafalarını hafig dışarıya çıkartıp bakıyorlardı.

Bu tuhaflığın nedenini anlamaya daha zaman kalmadan sokağı bitirip köşeyi döndüm. Nedense buralardaki en farklı sokak içinde bulunduğum sokak ve mahalleydi.Daha siyah daha ürkütücü daha sakin ve daha tehlikeli. Yeni keşfettiğim küçük bir kafeye girip kahvaltı sipariş ettim. Kahvaltımı uyuşuk uyuşuk yiyip bir yandanda kafede yankılanan müziği dinliyordum. Müzik gerçekten de ruhun gıdasıdır.  Kahvaltımı en uzun sürede bitirip ordan ayrıldım ve kendimi alışverişe verdim.

〰️

Bu gece farklılık yapıp dizime kadar pileli siyah bir etek, üzerine siyah bir gömlek giyip ucunu eteğin içine verdim. Yüzüme hafif bir makyaj yapıp gözlerimi öne çıkarttım. Siyah uzun ince çoraplarımı giyip deri botlarımı, deri ceketimi ve deri çantamı alıp evden ayrıldım. Sokak hâlâ normal halinden biraz uzakken sokaktaki insanlarla göz teması kurmamaya çalışıp hızlı adımlarla mahalleden çıktım. Yoldan bir taksi çevirirken adresi verdim ve iş yerime gitmeyi bekledim. Araba durduğunda parayı ödeyip sıra beklemeden kapının önüne geçtim. Buraya ilk geldiğimde izbandut gibi bana bakan adam artık öyle karşımda dikilmek yerine göz ucuyla bana bakıp kapıyı hemen açıyordu. Onun bu hali nedensizce hoşuma gidiyordu. Ben buradaki herkese alışmıştım ve onların da bana alışması güzeldi. Yüksek müzik kulaklarımı çıkartırken bar bölümüne geçip çalışanlara selam verdim. Herkes bana bakıp selam verirken yerime geçip insanlarla ilgilenmeye başladım. Ortam yavaş yavaş daha da dolarken karşımdaki tezgahın önünde ki sandalyeye orta yaşlarda bir adam oturdu. Oturur oturmaz bana sırıtırken dişlerimi sıktım. "Merhaba" diye bağırdı duymam için. Bende kafamı hafif eğip selam verdim ve ona doğru bağırdım. "Ne alırsınız " Adam hafif bana doğru eğilirken " en ağırından ver güzelim " dedi. Dişlerimi daha çok sıkarken arkamı dönüp içeceği hazırladım ve adamın önüne bıraktım. Tipinden ne kadar gevşek bir insan olduğu anlaşılıyordu. Adam bir yudum içip tekrar bana baktı. "Naber" Gözlerimi devirme işini sonraya bırakıp "iyi amca senden naber" dedim.  Adamın yüzü bozulurken benimle birlikte çalışan Alp durumu fark edip koluma dokundu ve " ben ilgilenirim sen yan tarafa geç istersen" dedi. Ona minnetle bakarken yan tarafa geçmeden önce benimle konuşmaya çalışan adama tekrar bakıp " amca fazla içme sonra kalpten gidersin de başımıza kalırsın "dedim. Adam kaşlarını çatlarken gülmemek için kendimi zor tutup diğer tarafa attım "Bu akşam büyük ortak gelecekmiş "

" Bayadır uğramamıştı niye gelecek acaba "

"Adamın yeri. Gelirken bir nedeni olmasına gerek yok."

Çıkmaz Sokak  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin