41.Bölüm:" Yıldızların Altında"

8.2K 497 156
                                    

Araba yavaş yavaş şehrin içinde yollardan kayıp giderken Eylül hala tedirgindi. Tek başına, kimsesiz... Bilmiyordu ki yanındaki bu insanların onun ailesi olacağını.

Araba otoparkta durunca herkes kendisini arabadan aşağı attı. Gelinen yerin neresi olduğunu sadece sahra ve Eylül anlamamıştı. Araf sevdiğinin etrafa meraklı bakışlarına gülerek yanına yaklaştı ve elini yakaladığı gibi şaşırmasına bile izin vermeden ilerlemeye başladı. Geride kalan üçlü de onları takip ederken park alanından çıkılmış ve yaklaşık beş dakikalık yürüyüşün ardından gelinmek istenen yere varılmıştı. Büyük bir lunapark. Havanın kararması nedeniyle her yerinden ışık saçan, gözlere şölen veren bir yer.

Sahra şaşırmış gözlerle Araf'a dönerken Eylül de mest olmuş bir şekilde lunaparka bakıyordu. İkisi de daha önceden lunaparka gitmişlerdi ama burası çok daha güzel gözüküyordu.

"Sen ciddi misin?" Diye sordu Sahra heyecanla. Araf onun bu çocuksu haline daha büyük gülerken "hadi içeriye girelim" dedi ve elinin içindeki eli çekerek büyük kapıdan insanların arasından kayarak girdi. Ceren de Eylül'ün elinden tutarak içeriye koştururken Mirza boş kalan eline bakmış ve arkalarından girmişti.

İçeride onları bekleyen ikizler Araf'ı görünce ayaklandı ve hepsi orta yerde buluştular. Akın ellerini açıp güldü ve lunaparkı gösterirken "vay canına burası harika fikir" diye söylendi. Anılsa ona katılırken " bu gece buranın altını üstüne getirmeden eve gitmek yok" diye kardeşine eklemede bulundu. Elbetteki bu ikili uslu durmayacaktı. Zaten duracağını düşünden de yoktu.

Sahra Araf'ın avucundan kendi küçük elini kurtarırken saçlarını kulağının ardına kıstırdı ve "zaman kaybetmeden eğlenceye başlayalım o zaman" diyerek güldü. Ceren çığlık atarak Sahraya destek olurken Eylül de gülmekle yetinmişti.

"Bana uyar. Hadi ben bilet alayım sizde ben gelene kadar ilk neye bineceğiz onu seçin." Mirza cümlesini tamamlar tamamlamaz Ceren'in elini tuttu ve Eylülden ayırıp kendisiyle gelmesi için sürükledi.

"Görende göbek bağları birlikte kesilmiş sanar" diye söylendi akın ve sonra " ilk neye binelim" dedi. Hepsi mutlutdu. İlk defa hep birlikte böyle bir şey yapacaklardı.

Kızıl saçlı kız etrafında dönüp çevredeki aletlere baktı. Bazılarının adlarını bile bilmiyordu. O kadar büyük ve görkemliydiler ki gözlerini alamıyordu. Araf ellerini omuzuna koyup Sahrayı durdurdu ve " başın dönecek" diyerek onu uyardı. Sahra tam o anda karşısındaki alete bakakalırken ağzı açılmıştı. Alet insanları üç yüz altmış derece döndürüyor ve insanların çığlıkları alandaki müziği bile bastırıyordu. Korkarak bir adım geri gitti ve elini havaya kaldırıp o aleti gösterdi. "Kesinlikle buna binmeyelim de neye binersek binelim."

Anıl ve Akın bu duruma büyük bir kahkaha patlatmış ve diğer kalan ikili gülmekle yetinmişti. "Merak etme güzelim seni bunlara bindirmem"

"Bindirme, korkarım ben."

"Korkma."

İkilinin arasındaki elektirik büyürken Anıl'ın öksürük sesi ve "aile var burada erotik şeyler konuşmayın" dedi. Araf'ın kasları çatılırken " ne erotiği lan! Sen o kelimeyi nereden biliyorsun!" Diye kızdı. Anıl sırıtmaya devam edip "abi nerdeyse yirmi yaşına geldim. O kelimeyi neden bilmeyeyim ki?" Diye sordu. Araf Anıl'ın üzerine bir adım atarken tek kaşını kaldırdı."Seni şurada erotik erotik dövmemi istemiyorsan sus"

Anıl teslim olur gibi ellerini kaldırdığı sıra da Ceren ve Mirza gelerek herkesi çarpışan arabalara sürüklemişlerdi. Alanda pop bir müzik bangır bangır çalarken Araf yüzünü buruşturmakla yetiniyordu.

Çıkmaz Sokak  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin