30.Bölüm:"Yaşıyor"

12.8K 550 244
                                    

-Tanıtım bölümüne TANITIM VİDEOSU eklenmiştir -


Çok şaşıracaksınız iyi okumalar. Vote ve yorumları eksik etmeyin❤

"Uyusun da büyüsün kuzum"

Bedenim yerinde usulca sallandırılıyordu. Hafif bir esinti tenimi yalayıp geçiyordu.

"Büyüsünde tıpış tıpış yürüsün"

Kulağıma çalınan ninni bedenimi de okşuyordu adeta. Bu sesi duymak hücrelerime kadar beni huzura boyamıştı. Gözlerimi açamıyor olsam bile gördüğüm rüyalardan bir tanesinde olduğumu anlamıştım. Bedenim hafifçe sallanıyor, ninniler okşuyor ruhumu, dudaklarımda anlamsız bir gülümseme ve kapalı gözlerimde mutluluk heyecanı. Hissediyorum her şeyi. Göremiyorum ama hissediyorum. Bir bahar kokusu ilişiyor burnuma. Naif ses yankılanıyor kulaklarımda.

"Güzel kızım... Affet..."

Birden bir karanlığın içine çekiliyorum ve sesler susuyor, gözlerim ansızın açılıyor. Karanlık. Zifiri karanlık. Bir çığlık yankılanıyor bu kez o naif sesten. Kulakları yırtan bir ses. Yalvarıyor, bağırıyor.

"Kızımı ver. Yalvarırım yapma bana kızımı ver"

Etrafıma bakıyorum. Sesin sahibini arıyorum fakat karanlık yılan gibi sarılıyor etrafıma. Ne bir ses çıkıyor daha ne de bir aydınlık açıyor karanlıkta.

Bedenimde hissettiğim ürpertiyle hızla gözlerimi açtım. Nefes nefese kalmıştım. Gözlerim etrafta hızla dolaşırken Araf'ın odasında olmamın verdiği huzur dudaklarımda bir tebessüm olmasına neden oldu. Güvendeyim... Rüyayı anlık unuturken dudaklarım tekrar yukarıya kıvrıldı. Burnuma onun kokusu çarparken nasıl gülmeyeyim ki?

"Şş sessiz ol lan" kulağıma fısıltı gibi gelen bu sesle kaşlarım çatıldı.

"Bana diyene bak! Asıl sen sessiz ol!" Küçük bir itişme sesi kulağıma geldi ve ardından kapı açılma sesi. Gözlerim ve bedenim hala uykuya açken gözlerimi yumdum ve açma teşebbüsünde bulunmadım. Birkaç adım sesi daha ilişti kulaklarıma.

"Ben uyandıracağım"

"Ben uya-" ve o anda kulağıma çalınan diğer ses yarıda kesildi ve üzerime bir şey düşerken çığlık attım. Bedenimin üzerindeki ağırlıktan kahkaha sesi yükselirken ellerimle üzerimdeki örtüden kurtulup kendimi nefes alma alanı tanıdım. Aynı sırada da üzerime atılan beden yere düşmüştü. Gözlerim açılıp hızla odamdaki ikizlere kayarken ayakta olan Anıl ellerini yukarıya kaldırmış 'ben suçsuzum ' bakışları atıyordu. Gözlerim bu kez yerdeki Akın'a döndüğünde eliyle poposunu tutup ayağa kalktı. Bana masum yapmaya çalıştığı fakat arizona kertenkelesine benzediği tipiyle bakmaya başladı. Sabah sabah bunların derdi neydi?

"Ne işiniz var sizin burada " diye cırladım aniden. Üzerimdeki örtüyü biraz daha kendime çekerken hâlâ cevap bekliyordum. Anıl söz hakkını alıp birden neden geldiğini hatırlamış gibi "mahalle reisimizi kutlamaya geldik" dedi ve o güzel yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirdi.

"Ne reis ama" diye homurdandım kendi kendime ve "Araf nerede?" Diye sordum. Akın tam cevap verecekti ki dış kapının açılma sesi geldi. Akın ve Anıl birbirlerine bakarken ben daha ne olduğunu anlamadan bana doğru koştular. Tam korkudan bağıracakken Anıl ağzımı tutup başımı yastığa geri koydu ve Akın da örtüyle üzerimi örttü. Evin içinden adım sesleri gelirken ben de ikizlerin ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. Neler dönüyordu burada?

Çıkmaz Sokak  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin