3-NO 1 PARTY ANTHEM

1.9K 88 53
                                    

"Benimle."

Bileklerimden tutup beni kendine çektiğinde korkudan gözlerimi kapatmıştım ama gözlerim kapalıyken bile o sesin kime ait olduğunu anlayabilecek kadar çok Arctic Monkeys dinlemiştim. Mutkuyken, kızgınken, ağlarken, üzgünken hep yanımdaydı Alex'in o sigara kokan sesi ve şimdi de ben korkunca yanımda. Hafifçe gözlerimi açıp beni sarmış bulunan Alex'in yüzüne baktım. İnce, tapılası dudaklar, kemikli bir burun, gözlerindeki bakışları örten siyah güneş gözlükleri ve bir numaralı parti marşı...

Beni kendi köşesi sandığım yere götürmesine izin verdim. Korkmuştum ve Alex'in kollarındaydım. Evet, daha ne isteyebilirim, bilmiyorum.

Beni koltuğa oturtup yanıma geldi ve kolunu omzuna attı. Onun bu hareketiyle titrememe titreme eklemişti ve Alex bunu farketmiş olacak ki bana doğru döndü.

"Rahat gözük, anlayacak." Sigara kokan nefesi yüzüme çarptığında bütün titreme durdu, beni gerçek dünyanın anlamsızlığından ayırıp kendi anlamlara yüklü dünyasına götürdü. Sorusuyla beni hayata döndürdü.

"İsmini hatırlayamadım. Daha önceden tanışmış mıydık?" Sesi oldukça umursamazdı.

"Hazel McLean." diye cevap verdim. "Ve daha önceden tanışsaydık emin ol unutmazdın."

Dudaklarını 'bilmem' der gibi kıvırdı, omuzlarını kaldırdı, kafasını hafifçe yana eğdi ve kaşlarını kaldırıp indirdi. Bu hareketi üzerine her ne kadar yanaklarını sıkmak istesemde kendime engel olup konuştum.

"Neden yaptın?"

Sanki boğazını sıkan birşey varmış gibi gömleğinin yakasını çekiştirip cebinden bir sigara çıkardı.Onu dudaklarına koyuşunu, yakışını ve derin bir nefes cekişini hayranlıkla seyrettim. Ona baktığımı görünce sigara paketini uzattı. Ama ben hala cevabı bekliyordum.

"Neden yaptın dedim." Sesimi ifadesiz tutmaya çalışıyordum fakat yine de küçük bir kız çocuğu gibi çıkmasına engel olamamıştım.

Kafasını kaldırıp sigara dumanını yukarıya üfledi ve bana döndü.

"Çünkü ihtiyacın vardı. Kim olsa yapardım."

Kim olsa yapardım...Kim olsa... Kalbim değişik bir duyguyla atarken onu yanıtladım.

"İyi, sağol." Az önce oldukça ifadesiz tutmaya çalıştığım sesim şimdi oldukça soğuk çıkmıştı.

"Ne kadar da kibarsın." Bana bakmıyordu.

Kafamı çevirdiğinde o çocuğun hala buraya baktığını gördüm ve bu gerçekten sinir bozucuydu. Kalkamaya yeltendiğimde Alexander David Turner beni bileğimden tutup yerime oturttu.

"Kalkarsan anlayacak. Hala buraya baktığının farkında değil misin? Sürtük gibi davran biraz." Aklına bir şey gelmiş gibi konuşmaya devam etti. "Ha birde; Üzgünüm bebeğim bu gece benimlesin."

Ne yani Alex beni 'diğer kızlar' gibi mi sanmıştı? Ben asla onlar gibi değildim. Alex'in 'bebeği' olmayacaktım. "Sürtük gibi davran biraz." Benden istediği şeyin farkında mıydı acaba? Ve işte lanet olası gururum baş kaldırmıştı.

Ben içimde bu savaşı verirken Alex elimden tutup beni kaldırdı. Ters ters baktığımdaysa bunalmış gibi konuştu.

"Çocuk anlamak üzere altı üstü biraz dans edeceğiz." Nefesini oldukça gürültülü bir biçimde verdi. Neden hala beni kurtarmaya çalışıyordu ki?

Ben hala ters ters bakmaya devam ettiğimde ise tekrar konuştu.

" Ne? Dans etmeyi bilmiyor musun? Kendini bana bırakman yeterli bebeğim."

Daha da sert baktığımdaysa "Sorun ne? Sevgilin mi var?"

Sevgilim yoktu. Çok güzel dans ederdim. Sorun neydi? Alex'e aşık değilim. Hayır. Benimki sadece hayranlık. Hayran olduğun kişiyi sevmezsin, hayransındır. Sorun beni kaltak sanmasıydı ve ben gidip "Hey Alex ben kaltak değilim!" diyemezdim. Bunu göstermem gerekiyordu. Zamanla.

Bende kendimi ona bıraktım.

No 1 Party Anthem çalarken onun kollarındaydım.

Alexander David Turner.

Gerçek olamayacak kadar güzel.

Karanlık Cennet || Alex TurnerWhere stories live. Discover now