5-SAHİP

1.5K 78 55
                                    

Paul'u arayıp karavana gelemeyeceğimi haber verdim.

Sinirli ve uykulu bir ses cevap verdi.

"Hey, sen daha kaç yaşındasın ki başkalarının evinde kalıyorsun? Hem ki o? Kız mı erkek mi? Sarhoş musun sen? Ev sahib-

Bir abim yok ve olmadığı içinde Tanrıya şükrediyorum.

"Öncelikle ben 19 yaşındayım lanet olası! Evet erkek ve evet sarhoşuz! Mızlanmayı kes artık Paul!"

Her zaman bunu yapıyor. Abilik taslıyor ve ben bundan nefret ediyorum.

"Neresi orası!" diye bağırdığında onu gerçekten sinirlendirdiğimi anlamıştım.

"Jamie Cook'un evi!"

Elindeki yastıkla bana baktı "Aslında burası benim evim."

"Alex Turner'ın evi! Görüşürüz Bay Mızmız!"

Telefonu kapattığımda herkes susmuş beni izliyordu.

Ortamdaki gerginliği dağıtmak için Karen konuştu. Kahramanım.

"Klasik Paul işte, boşverin. Ee karaoke mi yapsak?"

Tam ağzımı açacaktım ki belimde hissettiğim ellerle geri kapattım. Sigara ve alkolle karışmış parfümün kokusu, nerde olsam tanırdım sanırım.

"Paul kim? Bebeğim." Bebeğim lafını vurgulamıştı ve ses tonu arkamdakinin kim olduğunu tescilliyordu.

Yine o 'bebeğim' tavrına bürünmüştü ve kesinlikle beni kaltak sanıyordu. Oysa ben ona kaltak olmadığımı açıklamıştım, yani sanırım. Biraz daha uğraşmam gerekecekse, uğraşırım.

"Sanırım kim olduğu seni pek ilgilendirmez Alex Turner. Ne dersin?" Belimi saran kollar biraz daha sıkılaştı.

"Ah evet ilgilendirir bebeğim. Seni ben kurtardım ve bazı şeyleri bilmeye hakkım var."

Sırf beni kurtardı diye bana  sahip olduğunu sanması gerçekten sinir bozucuydu.

"Hey sen beni kurtarınca hemen altına gireceğimi falan mı düşündün Turner? Hem sana beni kurtar diyen oldu mu? Sandığın gibi kaltak falan değilim."

"Öyle olmadığını biliyorum."

İşte bunu beklememiştim. Duygularımı bakışlarıma yansıtmamaya çalıştım. O zaman neden sahibim gibi konuşuyordu?

Arkamı dönüp gözlerimi gözlerine kilitlediğimde ellerini belimden çekmedi ve daha da sıkı sarmaya başladı. Ellerimi boynuna doladım. Gözleri.. gerçekten güzeldi. Bana mutluluğu getiren şeyleri hatırlatıyordu. Ve nefesi...onun dünyasında kaybolmuş gibiydim.

"O zaman neden böyle davranıyorsun?" diye sorumu ona yönelttiğimde bana şaşırmış gibi baktı.

"Nasıl?"

"Sahibim gibi."

Uzun bir sessizlik oldu ve ben bu sırada onu daha detaylı inceleme fırsatı buldum.

Gözleri...koyu bir kahverengiydi ve oldukça keskin bakıyordu.

Kokusu...beni büyülüyordu.

Dudakları..Onu öpmek istiyordum.

Benliğinde kaybolmuştum.

"Çünkü senden hoşlanıyorum Hazel McLean."

Karanlık Cennet || Alex TurnerWhere stories live. Discover now