5. Bölüm

1.8K 246 191
                                    

Birazcık gecikmiş olabilir :( birazcık işlerim vardı da :(

Kontrol etmedim hatamı gördüğünüzde gözlerinizi kapatın şalksdaşlskd

İyi okumalar <3 


-----


"Bu şeyi yemek istediğine emin misin?" Oturduğumuz kaldırımın gerisindeki tezgahta hamburger hazırlayan adama baktım. Kesinlikle güven veren bir gıda olduğunu düşünmüyordum.

"Ülkenin en iyi hamburgerini yapıyor bu adam. Yediğinde bayılacaksın."

"Bana pek hijyenik gelmedi." Adamın çıplak elle eti ızgaraya atmasını, ürpertiyle izledim. Geceleri ortaya çıkan, genelde yabancıların işlettiği şu sokak yemekçilerinden birinin önünde oturuyorduk. Baekhyun heyecanla hamburgerimizin olmasını bekliyordu. Ben ise endişeyle. Eski yaşantımda asla böyle bir şeyi mideme sokmazdım. "Gerçek anlamda bayılmaktan korkuyorum."

"Yapma! İki genç adam olarak arada böyle şeyler yemeliyiz."

"Pekala, ben o kadar da genç değilim."

"Doğru ya." Gülerek oturduğu küçük taburede sabırsızlıkla bekledi. Oturduğum yer bile fazlasıyla rahatsız ediciydi. Güzel olan tek yanı Baekhyun'du ki zaten bu da neden burada hamburger yemeyi kabul ettiğimi gayet net açıklıyordu. "Bira alacağım, ister misin?" Başımı salladım.

"Sen yeterince içmedin mi zaten?" Diye sataştım, sarhoş olmasından korkuyordum. Daha çok sarhoş olmamdan.

"Bir birayla bayılmam merak etme." Cebinden çakmak çıkartıp biralarımızın kapağını açtı.

"Yanında çakmak mı taşıyorsun?" Şaşkınlığımı gizlemedim. Yanımda daha az masum olan şeyler taşıyordum ama Baekhyun'a bir çakmağı bile yakıştıramadım.

"Çakmak taşımama şaşırdıysan buna da çok şaşıracaksın." Sigara çıkartıp dudaklarına götürdüğünde öylece kaldım. Buna daha önce şahit olmamıştım.

"Sigara mı içiyorsun?" Beni onaylayıp çakmağını ateşledi. "İşte bunu bilmiyordum."

"Sigara içmeyen şu sürekli sabun kokan temiz erkeklerdensin. Sigara içen birinden hoşlanmayacağını düşünüp gizliyordum. Ama şu an kafam o kadar iyi ki bunu yapmaya cesaret edebiliyorum." Kahkahası karanlık ve kirli sokağı aydınlattı.

"Yani aslında pek hoşlanmadığım söylenemez..." Gözlerimi öylesine diktiğim sokak lambasından ayırıp ona baktım. Gözleri kısılmış, elmacık kemikleri çökmüş bir halde dumanını içine çekerken sanki yüz paket sigarayı bir günde içmişim gibi nefessiz kaldım. Dumanı ciğerlerine almasına yardım eden adem elmasını öpsem beni kesinlikle yanlış anlardı, değil mi? "Ama bu kadar güzel içiyorsan... Sana engel olamam." Başımı yumruğuma dayayarak onu izledim.

"Buna inanmıyorum." Başını şiddetle iki yana sallayıp birasından büyük sayılabilecek bir yudum aldı.

"Neye?"

"Yok bir şey." Gülmeye devam ederek her ne halt ediyorsa yapmaya devam etti ve zavallı gözlerim onu izlemekten başka bir şey yapamadı. Alkol kullanımında sıkıntı görmeyen, tanıdığı yaşlı bir adama kollarını rahatça dolayan, böyle bir yerde keyifle yemek yiyen ve yarım yamalak tanıdığı bir erkekle flört eden biri ideal tipim olmaktan oldukça uzaktı.

Uzak olduğunu sanıyordum daha doğrusu. Fakat karşımda sigara dumanını gelişi güzel bana doğru üfleyen adam her şeyi unutturuyordu.

"Geldiler!" Onu bir süre izledikten sonra hamburgerlerin yapılma süresi o kadar uzun gelmedi. Önümdeki enkaza baktım. Hamburgere benzeyen tek yanı kağıda sarılmış olmasıydı.

RescuerWhere stories live. Discover now