25.İki Aşk Hikayesi

7K 314 41
                                    

Mason
Gökyüzünden düşen damlalar gölgeye benzeyen saçlarını alnına yapıştırıyordu.Siyah tutamların döküldüğü kusursuz yüzü baş döndürücüydü. O başımı döndürecek kadar güzeldi. Ve solgun teni o kadar tatlıydı ki, onu hiç kimseyle paylaşamazdım.

O benim hazinemdi. Kalbimin gizli kapılarını açan anahtardı. Bana bilmediğim duyguları tattıran oydu. Beni kendinden bile fazla seven bunu sözleriyle değil her bakışı her dokunuşuyla belirten ve beni kendisine geri döndürelemez bir şekilde aşık eden melek oydu. Ve şimdi, o bal rengi altın harelerle süslü gözlerinden yaşlar akıyor, saçlarını ıslatan yağmura karışıyordu.

Neden üzgündü?

Kapının dışında şu orospu çocuğu gittiğinden beri dikiliyordu. Daha fazla ıslanırsa hasta olacaktı.

-Blake, sevgilim?

Ceketimi alıp omuzlarına koydum. Onu ıslak ve soğuk damlalardan koruyabilmek için sıkı sıkıya sarmaladım.Buz gibi olmuştu. Titriyordu.

Gözlerine baktım. Ama benden kaçırdı.

-Blake,lütfen gözlerime bak.

Onu içeriye yavaşça çektim ve daha fazla üşümemesi için kapıyı hızla kapadım.

O hala gözlerini benden kaçırıyordu. Kollarını kollarımla sarıp başını göğsüme bastırdım.Islak saçlarında taze bir koku vardı.Çok güzel bir koku.

Kelimeleri kekeleyerek söylediğinde titrek nefesi göğsüme vuruyordu.

-Be-be-n. Öz-ü-ü-r di-le -rim.

Derin bir nefes aldı. Neden özür diliyordu ki?

-Neden? Dedim yavaşça. Onu dün geceyi geçirdiğimiz kanepeye oturttum. Uzun piyanist parmaklarını ellerimin arasına aldım. Tanrım, bu çocuk donuyordu.

-Bu...Bunların hepsi benim suçum.dedi sonunda. Gözlerini yere sabitlemişti. Yanaklarından kayan yaşları baş parmaklarımla kuruladım.

-Hayır.Böyle düşünme. Hepsi onun suçu. Bir daha sana zarar veremez korkma.

Uzun kirpiklerinin altından bana baktı. Çok... Güzeldi.

-Benden iğrenmiyor musun? Ben onunla yattım. Görüntülerimi bütün okul izledi. Ve bu...

Gözlerini kapatıp elini yumruk şeklinde ağzına dayadı. Sanırım hıçkırmamak için kendini zor tutuyordu.Geniş ama zarif omuzları yukarı inip kalkıyordu.

Ona sarıldım.Sıkıca.

Hayır benim yanımda ağlamamalıydı. Benim yanımda yalnızca mutlu olmalıydı. Onun bir damla bile gözyaşının dökülmesine dayanamazdım. O güzel gözleri sadece sevinçle parlamalıydı.

-Senden iğrenmek mi? Asla. Geçmiş, geçmişte kaldı. Herkes bir şeyler yapar. Bazen bunlardan pişman olur. Ama pişman olması onu kötü yapmaz.Aksine pişman olan bir kalp vicdanlı bir kalptir. Altın kadar değerli.

Boynuna dudaklarımı götürüp onu öpücüklere boğdum.

Bana kollarını doladı. Soğuk parmaklarıyla ensemi okşadığında vücudumu alevler içinde bırakmıştı.

Fısıldıyordu.

- Altın kalpli olan sensin.

Elleriyle kürek kemiklerimde daireler çizdi. Dudaklarını köprücük kemiklerimde dolaştırıyordu.

-Vicdanlı olan sensin.

Elleri belime kaydı sonra bacaklarıma inip kasıklarıma ulaştı. Ah, beni deli ediyordu. Kim hem bu kadar masum hem de bu kadar ateşli olabilirdi ki?

BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)Where stories live. Discover now