30.Cevaplar

4.7K 268 61
                                    

Eric saçlarımı okşarken cesaretimi topladım. Soru sorma vakti gelmişti. Hem beni gerçekten önemsiyorsa bana gerçekleri anlatırdı değil mi?

Ellerimi göğsüne koyup yavaşça ittim. Parfümü üzerime sinmişti. Fazla yoğundu ve insanı kötü düşüncelere itiyordu.

Afrodizyak dedikleri bu olsa gerek(!)

Üzerimdeki bu etkiden kurtulmaya çalışarak Eric'in mavi gözlerini buldum. Biraz endişeliydi. Peki neden!?

-Eric... Sana bir kaç soru soracağım. Dedim yavaşça.

Beni sakinleştirmek ister gibi yanağımı okşadı. Bir anda fazlasıyla yakınlaşmıştık. Demekki önceden de yakındık. Yani yattığımıza göre...

-Sor, sevgilim.

Sevgilim mi!?

İşler kontrolden çıkmak üzereydi.

-Biraz hızlı gitmiyor muyuz? Dedim yutkunarak.

Sormayı düşündüğüm şey bu değildi. Ama gerçekten de hızlıydık. Bu bir ilişkiydi. Araba yarışı değil!

Kıkırdadı.

-Bunu daha önce ben sana sormuştum. Dedi imalı imalı.

Ne zaman olduğunu hatırlayamamak deli ediciydi.

-Ne zaman? Diye sordum birden.

Gözleri bir an tedirgin olur gibi oldu ama sonunda gülümsedi.

-Tanıştığımız zaman. Bir barda tanışmıştık. Seni dansa kaldırdığımda ve... Sana böyle demiştim. Biraz sarhoştuk.

Demek barda tanışmıştık?

Mucizevi ve romantik bir tanışma sayılmazdı. Ve anladığım kadarıyla bar bar gezen tiplerden olma ihtimalim vardı.

Korkunç!

-İlginç bir tanışma. Peki...

Senle aramız nasıldı? Yani anlarsın ya... Hiç bir şey hatırlamıyorum. Hatırladığım tek şey... Seninle... Yattığım.

Eric'in gözleri fincan tabağına dönerken utançla bakışlarımı kaçırdım.Bu olayı neden hatırladığım hakkımda en ufak bir fikrim yoktu. Bilincim bana her seferinde sadece yapbozun bir parçasını veriyordu. Yapbozun bütününü görebilmem için tüm parçalara yani tüm anılarıma ihtiyacım vardı.

-Bunu hatırlıyor musun? Ne kadar?

Yani... Bu iyi bir haber. Dedi sonunda.

Sersemlemiş gibiydi. Gözlerini kırpıştırdı ve sonunda ellerimi tuttu.

-Hafızan geri geliyor desene.

Sahte bir neşe vardı sanki yüzünde. Sevinmemişti. Beni seviyorsa buna sevinmeliydi oysa.

-Bir sorun mu var, Eric?

Kaşlarımı çattım. O sadece gülümseyip yanağımı okşadı. Beni geçiştirmeye çalışıyordu.

-Hiç bir sorun yok. Aksine bunu kutlamalıyız!

Heyecanla ellerimden kurtulup ayağa kalktı.

-Ben bir şişe şarap alıp geliyorum.İki de kadeh getirir ve içeri gizlice sokarım, merak etme.

Yamuk bir gülüş atıp tek gözünü kırptı. Ama bunu kaçmak için yaptığından adım gibi emindim.

-Hoş adımı öğreneli 1 hafta oluyor ya neyse-

BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)Where stories live. Discover now