İddaa

3.8K 216 18
                                    

Max, nam-ı diğer yeni sevgilim evimizin arkasındaki sokakta beni bekliyordu.

Sırf, Finn'e sinir olduğum için onun gözüne sokabilmek için bir kaç gün önce peşimde bir kuyruk gibi dolaşan şu aşırı steroitli çocuğa bir fırsat vermiştim. Adiceydi, biliyorum. Ama gerekliydi. Hem iddaayı kazandığım için Finn'e istediğimi yaptırabilecektim. Ve bunu düşünmek iştahımı kabartıyordu ne yalan söyleyeyim!

-Merhaba, aşkım.

Max, çarpık ağzını daha da yamultarak sırıtmış ve beni öpmek için bir hamle yapmıştı ki kendimi yavaşça geri çektim.

-Sana da merhaba, Maxy.

Patlayacak gibi duran göğsünden ittim, iri yarı adamı. Yani bir adam gibi görünüyordu. Yüzündeki sakallar, sert cildi, ter ve parfüm kokusuyla ve fazladan deri kıyafetleriyle. Kısacası gay sözlüğünde bear olarak tanımlanan gruba giriyordu ki bu gruptan fazla haz etmezdim.

-Nereye gidiyoruz?

Diye sordum konuyu dağıtmak için.

Max'in gerçekten de beni bir ayı gibi

yiyebilecek bakışlarına nazaran.

-Rex'e gideriz diye düşünmüştüm. Ya da Blogy'e gidebiliriz ne dersin?

Hmm. İkisi de bardı. Oysa ben güzel bir restoranda elit bir akşam yemeği hayal etmiştim. Tabi Maxle bunu yapabilmeyi hayal etmek bile saçmaydı. Rex bir motorcu ve metalci barıydı. Blogy ise uyuşturucu, içki ve bolca şehvet kokan bir mekandı.

Rex'i oraya tercih ederdim.

Ailem oraya gittiğimi duyarsa beni öldürürdü.

-Rex'e gidelim.

Max bunu duyar duymaz elini sırtıma attı ve beni kendine çekti. Sonrada yanağımdan kocaman sert ve sulu bir öpücük aldı.

-İşte benim bebeğim. Dedi sanki mastürbasyon yapıyormuş gibi.

Kesinlikle iticiydi.

Max'in siyah üzerine gümüş şeritlerle süslenmiş metalci ve pahalı motoruyla Rex'in önüne geldiğimizde rüzgardan nefesim kesilmiş ve Max'e sarıldığımdan ellerimi kesesim gelmişti. Ona sarılmam hoşuna gidiyor, elimi başka bölgelere götürmeye çalışıyordu. Ama buna izin vermedim. Çok beklerdi!

Rexin pırıltlı bir yanıp bir sönen kırmızı tabelasının önünde Max elini omzuma attı. Uzun yağlı kahverengi saçlarının iç bayan kokusuyla öğürebilirdim. Benim gibi titizlik hastası biri için bu çok fazlaydı.

-Bu geceyi unutamayacaksın bebeğim.

Dedi kulağıma eğilerek. Tabi hemen ardından piercingli diliyle kulağımı da yalamayı unutmamıştı. Kusabilirdim her an!

Telefonumu çıkarıp Finn'e mesaj attım. Gözleriyle görmek için can atmıştı. Büyük ihtimalle halime gülecekti. Tabi son gülen ben olacaktım. Çünkü ona bir sevgilim olabileceğini göstermiştim.

Ben sadece Finnle kafayı bozmuş bir salak değildim. Yani öyleydim belki ama kendimi öyle göstermeye hiç niyetim yoktu.

Rexteyiz. Gel ve kendi gözlerinle gör. Bay Çok Bilmiş. İddaayı ben kazandım. Kapak olsun:P

Mesajı gönderir göndermez Rex'in loş ortamında buldum kendimi. Bangır bangır çalan heavy metal müzikler, yüzlerinde piercingler, kollarında ve vücutlarının tanrı bilir nerelerinde dövmeler olan insanlar kaplamıştı her yanımı. Etrafta sarhoş olan ve yiyişen insanlar,esrarlı prolar yakan keşler de vardı bu arada.

BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)Where stories live. Discover now