-14-

21.4K 1.4K 591
                                    

Esas bölümler başlıyorrr...

Bölümü dün iftardan sonra yazacaktım , internet nazlandığı için yazamadım :(

Texting yazarken çok eğleniyorum ama normal bölümler o kadar hoşuma gitmiyor. Sanırım mis gibi üşengecim sdşlkfşdsf

Fotoğrafta Kaanka var. 

İyi okumalar!

(-snne sdşlfklşsdklşgjsşljgşkxcşlkdjfgjsşljhlşjf)


***


"Hıapşuğ" Tuhaf bir ses çıkararak hapşırdığımda Müge de dahil sınıftaki herkesin öldürücü bakışlarına hedef olmuştum.

Bir hapşırmıştım, sınıf sarsılmıştı. Ve evet, kesinlikle kibar hapşıran kızlardan değildim...

"Ne oluyor lan? Deprem oldu sandım." Anıl'ın arkadaşı olan geri zekalılardan biri sınıfa girdiğinde intikam planımı aklıma getirip gülümsemiştim. Sanırım yavaş yavaş şeytani bir varlığa dönüşüyordum.

"Yaklaştın, Alya hapşırdı." Müge'nin kolunu tırnaklarımı geçirirken Anıl da sınıftan içeri girmişti.

Tiyatro kulübüne grupça katılmış olmalıydılar. 

"Alya, bırak kolumu Allah aşkına. Lan yırttın resmen." Müge'nin dırdırlarına kulak asmadan Anıl'a öldürücü bakışlarımı atmaya devam ediyordum.

"Ağzına sıçayım hain kedi!" Müge'nin cırlamasıyla korkup geri çekilirken Anıl'la olan göz temasımı da kaybetmiştim.

"Ne cırlıyorsun kızım?" Sol kolunu havaya kaldırıp gözüme sokmak istercesine bana yaklaştırdığında yutkundum. 

Fena çizmiştim.

"İnsan kankasına bunu yapar mı?"

"Ay, acıyor mu o ya?" Dedim kolunu alıp çizdiğim yere parmağımla baskı yaparken.

"İki dakika şirin olma da adam gibi atar yapalım ya." Müge hafifçe gülümseyip kolunu çekerken sırıttım.

Dengesizliğin doruk noktasında bir insandım. Anım anıma uymazdı. Normalde minnoş bir kedi olmama rağmen kuyruğuma basıldığı zaman tırnaklarımı çıkartırdım.

Az önceki örnekte olduğu gibi...

"Günaydın yenge." Kaan bana selam vererek önümüzdeki sıraya geçtiğinde... Bir dakika, bana yenge mi demişti o?

"Ne diyorsun sen?"

"Oha, pardon, ağzımdan kaçmış. Senin daha haberin yoktu." Kaşlarım istemsizce çatılırken benim yerime biricik kankam konuşmuştu."

"Neyden haberimiz yok?" Kaan'ın bakışları Müge'ye dönerken dudaklarının aralandığı gözlerimden kaçmamıştı.

"Şeyden ya..." Duraksayıp gözlerini kısarak Müge'ye bakmaya devam ederken ekledi. "Ne söyleyeceğimi unuttum anasını satayım." 

Müge rahat durur muydu? Eliyle Kaan'ın kafasına sert bir tokat indirip konuştu.

"Dön önüne lan yavşak." Kimin kankası be...

Kaan ikiletmeden Müge'nin sözünü dinlediğinde Müge'nin kulağına eğilip fısıldadım.

"Allah affetsin, Anıl'ın kankası olmasa şiplerdim." Bana o meşhur öldürücü bakışını attığında yutkunup önüme döndüm.

Aman be.

Nurhan Hoca sınıfa girdiğinde hepimiz aramızda fısırdaşmayı bırakıp tüm dikkatimizi ona vermiştik. Bu kadının böyle bir etkisi vardı işte. O ortama girdiğinde etraftaki her şey silikleşiyordu.

"Merhaba arkadaşlar, nasılsınız?" Öğretmen kürsüsüne arkasını yaslarken kollarını birbirine bağlayıp bana göz kırptı. Aynı hareketle ona karşılık verdim.

"Hepinizin bildiği gibi bu sene de okulumuzda bir gösteri düzenleyeceğiz. Ama bu sefer diğerlerinden farklı olarak senaryoyu Alya arkadaşınız yazdı. Onun için kocaman bir alkış istiyorum." Sınıftan alkış sesleri yükselirken Kaan tezahürata başladığında utançla sıranın altına saklanmak istemiştim.

"Alya başkan oley, Alya başkan oley!" Müge yanımda kıkırdarken gözlerim beni izleyen bir çift mavi gözle kesişmişti. Anıl yüzünde tuhaf bir sırıtmayla bana bakıyordu.

Gözlerimi anında kaçırıp Nurhan Hoca'ya baktığımda o da bunu bekliyormuş gibi konuşmaya devam etti.

Kaan zaten Müge'den yediği dayaklar sayesinde susmuştu. Kankam diye söylemiyordum ama... Eli ağırdı.

"Oyunumuzun adı Pamuk Prens. Bir uyarlama gibi ama çok daha ilginci. Ve bu oyun için gözüme kestirdiğim birileri var." Dedi bakışlarını Anıl'a döndürerek.

Evet, işte şimdi başlıyorduk.

"Ben mi?" Anıl'ın şaşkın sesi kulaklarıma dolduğunda sırıttım.

"Evet, eminim bu role çok yakışacaksın."

"Zaten Anıl çok iyi oyuncudur hocam." Dedim iğneleyici sesimle. Benimle nasıl oynadığını, beni nasıl kullandığını asla unutmayacaktım.

Anıl bana doğru baktığında bu kez bakışlarımı kaçırmadım. Ona bakabileceğim en sert halimle bakmaya çalışıyordum. Bakışlarım altında ezilsin istiyordum. 

Bu sefer yutkunup bakışlarını kaçıran taraf o olmuştu.

"Alya yazdıysa oynamam." Bu da ne demekti şimdi?!

Ah tabii ya, bir bokluk olduğunu sezmişti. Ondan intikam alacağımı biliyordu.

"Alya'yla bir sorununuz var anlaşılan. Bu sorunu kendi aranızda çözeceğinize inanıyorum. Çünkü baş roller sizin." Baş roller mi? Yazdığım oyunda sadece bir baş rol vardı.

Nurhan Hoca bana dönerek iki gün önce ona verdiğim senaryoyu uzattığında o tatlı sesiyle ekledi.

"Birkaç değişiklik yaptım, umarım beğenirsin."


***

Ne yaptın Nurhan Hocam ya?

Müge ve Kaan şipledim. Esra Erol gibi kızım, kimseyi boşta bırakmıyorum sdşlfkşdslg

Team Alya?

Team Anıl?



PAMUK PRENS | TextingWhere stories live. Discover now