-41-

14.3K 1.2K 577
                                    

Zalimmm oyun bozan

Sende bu büyüde yalannn

Gelip de birtanem olmaya ne hakkın varrrr

İlk kez şarkı koydum şlskdfşlkdşfdsg

Birazcık bölüm yazmayı aksatmış olabilirim... Ama aklımda ne yazacağıma dair en ufak bir fikir yoktu. İki bölüm yazıp sildim bundan önce, bir türlü içime sinmedi. Kendimi tekrar ediyormuş gibi hissediyorum...

Bu arada kapaktaki Chris değil slfksdlşfkşdfg Onu baya geç keşfettim ben, aslında cidden çok uyumlu olurmuş ama ben sarıma alıştım o yüzden böyle devam sldkflşsdjf

BİZİM ANILIMIZ MULTİDE...

Bundan sonra bölümleri bölüm atacağım gün yazmama kararı aldım, inş başarılı olurum...

Size iyi okumalarrrr ♥

***


Elimdeki su şişesinin kapağını zorlarken bir yandan birazdan neler olacağını düşünüyordum. Stresten tüm gece uyuyamamıştım ve berbat bir haldeydim. Neyse ki ilk derse girmeyecektik, çünkü Muhsin Hoca'ya vermemiz gereken bir hesap vardı...

Su şişesi ellerim arasından çekilip alınırken kaşlarımı çatarak ellerin sahibine döndüm.

Uras.

"Senin ne işin var burada?" Onun bu olaylarla ilgisi yoktu ve bu saatte sınıfında olması gerekirdi.

"Seni merak ettim." Elindeki su şişesinin kapağını açıp bana uzattığında sorgulamadan alıp kafama diktim. Susamıştım.

Susuzluğumu giderdikten sonra elimin tersiyle ağzımın kenarlarındaki su damlalarını silip olabildiğince soğuk bir ses tonuyla konuştum.

"Ben iyiyim."

"Öyle görünmüyor. Solgun gibisin, iyi uyudun mu?" Ciğerlerime derin bir nefes çekip etrafta gözlerimi gezdirirken yine Anıl'la göz göze gelmiştim. 

"Uyudum." Uras gözlerini kısarak bana inanmadığını belli ederken su şişesini kapatıp Muhsin Hoca'dan haber beklemeye devam ettim.

Bizden önce odaya Anıl'ın babası girdiği için bir süredir burada bekliyorduk.

"Ben...Gideyim o zaman. Açılacak şişe kapağı olursa haber verirsin." İstemsizce gülümsediğimde bana göz kırpıp gitmişti. Bu onun bana ihtiyacın olursa haber ver deme şekliydi sanırım.

Bakışlarım tekrar Anıl'la kesiştiğinde başını iki yana sallayıp gözlerini kaçırdı. Bu neden kalbimin cız etmesine sebep olmuştu ki? Anlamıyordum.

Ya da anlamak istemiyordum?

"Alya ve Anıl, odama gelin." Muhsin Hoca odasının kapısından bize seslendiğinde ikimiz de yaslandığımız duvardan ayrılıp kapıya doğru ilerledik. 

Müge ve Simge'nin yüzündeki endişeli ifade benim de içime işliyordu ve sanki mümkünmüş gibi daha fazla stres yapıyordum. Elimdeki su şişesini Müge'ye uzattığımda kulağıma doğru eğilip fısıldadı.

"Ne söylemen gerektiğini biliyorsun, Anıl bizi ifşa etmemekte kararlı, iş sende Alya."  Nöbetçi öğretmen Müge ve Simge'yi sınıfa dönmeleri için uyardığında başımı hızla sallayıp içeri girdim. Aklım karmakarışıktı.

PAMUK PRENS | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin