23

1.1K 95 19
                                    

İlk dersin tenefüsüyle sınıftan çıktım. Ardından bir el kolumu tuttu. Ona döndüm.

"Lisa.."

Gözlerimin içine bakan bir Jungkook.

"Evet."

"Bu pazar sınav var farkında mısın?"

"Evet."

"Sana şey diyecektim.. Bizde çalışalım mı? Annem seni eve davet ediyor. Yatılı."

"Annemin haberi var mı?"

"Varmış. Annem aramış. Annen de kabul etmiş."

"Tamam, gelirim."

"Bu arada Lisa Hanım son 1 hafta kaldı. 1 hafta sonra cuma günü okulu kantininde konuşacağız, unutma."

1 hafta sonra... Aslında çok az kalmış.

~~~~~~~~

Matematik dersini son derse koymak kadar absürd bir şey olmamalı. Çalan zil ile beraber çantama kalemkutumu koyup kapıya doğru ilerledim. Yeniden biri kolumu tuttu. Jungkook olmalı, diye tahmin ettim.

"Ne var Jungkook?"

"Lisa, ben Jennie!"

Galiba şimdi bittim. Jennie 10 gün konuşur bunu.

"Jungkook ha."

"Ben.. seni.."

"Boşver kızım ya. Biz sizi sevgili yapacaktık daha."

"Jennie!"

"Aman aman sustum."

"Sen onu boşver şimdi. Sınava çalışıyor musun? Hangi üniversite?"

"Hiç bilmiyorum. Sınavımın sonucuna göre düşüneceğim."

"Anladım."

"Sen ne yapacaksın?"

"Bilmem. Ama küçüklüğümden beri avukat olmak istiyorum. Ama doktorda mühendiste olmak istiyorum. Yani kararsızım."

"Hmm. Sence ben ne olmalıyım?"

"Senden güzel doktor olur. Cerrah."

"Oo doktor ha."

"Kandan korkar mısın?"

"Hayır. Hiç korkmam."

"Ama bu göreceğin küçücük birşey olmayabilir. Kocaman da olabilir."

"Olsun, farketmez bana."

"Lisa pardon ama seni bekleyen biri var sanırsam. Hatta evet, seni bekliyor. Ben seni bekletmeyeyim, kaçtım!"

"Jennie?"

"Boşver beni, görüşürüz!"

Jennie'nin arkasından o gidene kadar baktım. 'Acaba bu kız aklından ne geçiriyor?' diye de düşündüm. Telefonumdan saatime baktım. Ne yapacaktım ki? Evet, Jungkook'la çalışacaktım! Arkamı dönüp arabaya doğru ilerleyecekken beni bekleyen bir tavşan gördüm. Yanına gittim.

"Lisa?"

"Jungkook? Ne zamandan beri beni bekliyorsun? Keşke arasaydın."

"1 kere aradım aslında. Sonra seni görünce burada bekledim."

"Tamam. Peki eşyalarım? Onları toplamayacak mıyım?"

"Onlar bagajda."

"Demek annem toplamış."

"Evet. Öğlen getirdi."

"Gidelim mi artık?"

"Gidelim."

Arabaya bindik, çalıştırdı ve araba gitmeye başladı. Ardından kemerimizi taktık.

"Jungkook havuzdaki maceramızı hatırlıyor musun?"

"Hangisini?"

"Bilmem hangisini hatırlamak istiyorsun?"

"Bilmem. En son olan olabilir. Boğulma tehlikesi geçirdiğim."

"Valla orda göle girmemiştin."

"Ama çok orada komiktin sen."

"Suni teneffüs yapacakken o durumun çok komikti."

"Sen? Bana hep diyorsun da küçükken sizin havuza girdiğimizde kayayım diye yukarı çıkacakken poponun üstüne düşmüştün. Asla unutamam."

"Ayy daha fazla konuşmayalım. Sonra aklıma ergenliğim geliyor."

"Tamam ya, sustum."

Arabaları evlerinin önünde durdu ve aşağı indik. Bagajdan bavulumu çıkarttı.

"Bana ver, ben taşıyayım."

"Ben taşırım, ağır bu."

Bavulumu evlerine kadar taşıdı. Bende hemen saçlarımı ve kahküllerimi düzelttim.

"Hoşgeldin Lisa."

"Merhaba."

"Nasılsınız? Size çorba ve pirinç yapmıştım. Yanına da haşlanmış ve soslu karides var. Hadi elinizi yıkayın ve gelin!"

Çantamı koltuğun üstüne bırakıp banyoya gittim. Ellerimi yıkadıktan sonra elimi çok az kuruladım. Nemli ellerimle saçlarımı düzelttim.

Masaya gittiğimde her şey çok güzeldi. Hatta tavuk falan da vardı. Et vardı.

"Teyze, bunlar fazla değil mi?"

"Daha biz yiyeceğiz, siz yersininiz, Jungkook yer."

Adından Jungkook yanıma oturdu.

"Hadi çocuklar, afiyet olsun!"

~~~~~~~~~~~~

"Elinize sağlık."

"Afiyet olsun kuzular. Hadi ellerinizi yıkayın ve derse başlayın. Tekrar falan yapın."

"Tamamdır."

Jungkook önümden gitti. Bende masayı toplamaya yardım ediyordum.

"Lisa, Jungkook nasıl birisi?"

"Gayet iyi bir arkadaş."

"O manada değil, öteki."

"Güzel, hoş çocuk. Umarım evleneceği kişi onu çok mutlu eder."

"Peki, tamam. Sen elini yıka başla, ben toplarım. Teşekkür ederim."

"Tamam teyze."

Tuvalete gidip elimi ve yüzümü yıkadım. Jungkook'la ders çalışacağız. İnsanlar bizi sevgili görüyor, ne ilginç.

"Lisa, hadi gel!"

"Geldim!"

Çantamı kaptığım gibi yukarı koştum. Biraz yoruldum tabi.

"Ne yapacağız?"

"Bence önce fizik çözelim."

"Bana uyar."

Böylece ilk çalışacağımız ders fizik oldu.

~~~~~~~~~~

Kolumdan dürtüldüğümü ve uyandığımı hatırlıyorum. Bana o kişi "Haydi yatağa." dedi. Onu dinledim ve yatağa gidip yattım. O ses bana "Seni seviyorum." dedi. Bende ona dedim. Seni seviyorum, Jungkook. Seni.

~~~~~~~~~~~

Merhaba. Uzun bir yb ile buradayım. Bu bölüm aslında diğerlerine göre daha uzun oldu. Yani bence beğeneceksiniz. Yorum ve vote atmayı unutmayın. Saranghae ❤❤

Friend or Boyfriend (Liskook) ✔Where stories live. Discover now