33

827 66 9
                                    

Biraz cindirella and four knight 💜

"Anne!"

"Lisa?"

"Anne?"

"Jungkook!"

"Siz burada ne yapıyorsunuz? Hemde bu halde!"

"Hiç. Oturuyorduk."

"Ben zaten anlamıştım."

"Ben de zaten çoktan belliydi."

"Herkesin ortasında bu ne hal?"

Evet, bizi annelerimiz basmıştı. Neyse çok büyük bir problem yoktu.

"Çocuklar, böyle olduğunu bilseydik..."

"Tamam anne. Birşey yok."

"Neyse çocuklar biz gidelim."

"Yarım saate gelin."

"Tamam!"

Annemler yanımızdan uzaklaşana kadar onlara bakmıştık. Sonra Jungkook kafamı kendisine döndürdü.

"Birde biz aynı odada kalacaktık."

"Kalırız. Zaten öyle pek birşey yok."

"Doğru ya."

"Neyse bebeğim, kahveni bitir de gidelim."

Kahvenin son yudumunu içtim ve masaya koydum. Sonra Jungkook beni kaldırdı ve annelerin oturduğu masaya doğru yürümeye başladık.

"Jungkook."

"Bebeğim."

"Şey ya, sanki biraz..."

"Ne oldu?"

"Gördüler ya."

"Birşey olmaz aşkım."

"Bu beni korkutuyor."

"Neden ki?"

"Bilmiyorum ki."

"Neyse sen takma, bak birazdan uçağa yan yana bineceğiz. Hem otelde de beraber kalacağız. Beraber vakit geçireceğiz."

"Ya işte ne güzel."

"Evet. Gel hadi, bak uçağın kuyruğuna girmişler. Bizde gidelim."

Beraber gireceğiniz kapıya doğru ilerledik. Önceden iyiki yer ayırtmıştık. Hemen içeri girdik.

"Bay Jeon ve Bayan Manoban iyi yolculuklar!"

Kapıdan girdik ve uçağa doğru yürüdük. 5 dakika sonra uçağın girişine vardık. Önden anne ve babalarımız girmişti. Biz de girdik ve uçağın sol önündeki 2 kişilik koltuğa oturduk. Ardından yarım saat boyunca yolcular bindi. Jungkook benim elimi tuttu.

"Bence bu yol hayatımızın en güzel gidişi olacak."

"Bence dönüş. Daha iyi."

"Neyse. Bana su verir misin? Çok susadım."

"Tamam bebeğim, bekle sen."

Ayağa kalktı ve kapıda bekleyen hostesin yanına gitti. Hostes ona 2 şişe su verdi ve Jungkook gelip oturdu.

"Al bakalım."

Suyu aldım ve açıp birazını içip koydum. Kookie bana bakıyordu.

"Jungkook?"

"Bebeğim?"

"Sence sen bana biraz dikkatli bakmıyor musun?"

"Bilmem. Bakıyor gibi miyim?"

"Bence-"

Anneciğim bize seslenmişti.

"Biraz su verir misin Lisa?"

"Al tabi."

Su şişemi arka koltuğa uzattım.

"En son ne konuşuyorduk?"

"Bilmem. Sana ne kadar baktığımı konuşuyorduk."

"Peki ne kadar?"

"Bence çok güzel, ne düşünüyorsun?"

"Bende."

Uçak yavaş yavaş dolmuştu. Büyük ihtimalle saat gelmiş olmalıydı çünkü hostesler anons yapıyordu.

"...Çıkışların ikisi sol arka kapıdandır. İkisi ortada ve ikisi öndedir. Herhangi bir problemde oksijen maskeleri üstten düşecek. Önce kendinize sonra yanınızdakine takın...."

Bende o sırada kemerimi takmak için kemeri sokuyordum ama bir türlü oturmuyordu. Jungkook kendisininkini takmıştı. Bana çikolata uzattığı anda fark edip bana yardım etti. (O sırada uçak havalanmak için hızlanıyordu.) Tam takıp düzelmişti ki kafasını kaldırdı. Çok yakındık. Uçak havandı ve hareketten dolayı dudaklarımız birleşti. Bunu gören bizimkiler şaşkınca bakıyordu. Jungkook geri çekildi.

"Ya sen ne yapıyorsun?"

O sırada saçlarımla gözlerimi kapatıp gözümü kırpıyordum. Anladı bence.

"Ya, b-ben özür dilerim, yanlışlıkla oldu."

"Nasıl ya! Bak Jungkook okulda iyi falan ama bu çok."

Allahım lütfen babalarımız anlamasın. Lütfen!

"Sıkıntı mı var çocuklar?"

"Yok baba, halletmek üzereyiz."

Annemler bildiği için hiçbir şey demediler. Sonra sakinleştik ve ilgi odağı olmaktan çıktık. Sonra fısıltıyla Jungkook'a biraz kızdım.

"Ya Jungkook, az dikkat etsene!"

"Ne ya? Bebeğim hem yanlışlıkla oldu."

"İyi. Daha dikkatli ol."

"İyi ya."

"Film izleyelim mi?"

"Bilmem. İzleyelim ama bilgisayarında var mı? Dizi de izleyebiliriz."

"Aa evet ikiside var. İstersen yeni biten bir Kore dizisi var. Why Secretary Kim."

(Y/N: Dizi geçen perşembe bitti. Çevirisi cuma yapılmıştır. Ben daha izlemedim ama çok tatlış bir dizi. 16 bölümcük. Başroller de çok tatlı. Tavsiye ederim. ^^ -ben daha bitirmedim 😂)

"İzleyelim. Hem bitmezse orada akşam da izleriz."

Jungkook çantasından bilgisayarını çıkardı ve açtı. Sonra diziyi açtı. Aslında uzun zamandır izlemek istiyordum. Ama bir türlü izleyememiştim. Açtı ve dizi başladı. Çok güzel ilerliyordu. Birkaç bölüm sonra (4 5 falan) uykum geldi. Çünkü artık gece olmuştu ve çok dizi izleyince bana uyku basıyordu. Merak ediyordum ama diziyi durdurdum.

"Lalisa? Ne oldu?"

"Ya kook çok uykum geldi. Biraz uyusam?"

"Koluma yatmak ister misin?"

Kafamı salladım. Aslında uçak biraz soğuk olmuştu. Battaniyeyi buldum ve açıp üstümüze örttüm. Sonra zaten ikimizde uyumuşuz.

Merhaba Merhaba Merhaba! Sizleri çok özlemişim. Şimdi yoldayım yine Antalya'ya gidiyorum. Size böyle bir bölüm yazdım. Aslında önceki akşam başlamıştım şimdi bitirdim. Eğer bugün saat 12 ye kadar 16 vote gelirse yb atacağım. Taslakta yok ama şimdi yazacağım. Sizi seviyorum ❤ vote ve yorum atmayı unutmayın 💜

Friend or Boyfriend (Liskook) ✔Where stories live. Discover now