28

1K 91 21
                                    

Pazartesi günü okulda beni kapıda yakalamış Jennie ile konuşuyordum.

"Lisa! Sınav nasıldı?"

"Çok güzeldi. Harikaydı."

"Ben matematiğin bir sorusunda biraz zorlandım."

"Hmm. Peki ne okuyacağına karar verdin mi?"

"Bende doktor olmak istiyorum. Sen? Karar verebildin mi?"

"Evet. Bende doktorluk okuyacağım."

"Jungkook?"

"Doktor."

"Bu iki sevgili artık bir 6 yıl daha okurlar."

"Jennie!"

"Ay ne ya! Bak işte sevgilin geldi, orada."

Parmağıyla gösterdiği yere baktım. Orada kafasını eğmiş uyuyordu. Kafası tam düşecekken tuttum onu. Birden kafasını kaldırdı ve bana baktı.

"Lisa?"

"Jungkook? Ne oldu sana?"

"Gece biraz geç yattım."

"Niye?"

"Kitap okudum."

"İyi, tamam bakalım. Gel sınıfa gidelim."

Yürürken bana baktı ve durdu.

"Elini tutabilir miyim?"

"Olur."

Ona baktım ve güldüm. Ardından elimi tuttu ve sınıfa gittik.

"Yeni çiftimiz Lisa ve Jungkook!"

Yani Jennie, bir şey yaptık diye hemen bağırmak zorunda mıydın?

"Sonunda sınıfta sevgilisi olmayan yok."

"Çift gecesi yapalım!"

"Lisa ve Jungkook! Siz iki arkadaş?"

"Uzun hikaye Jimin."

Jungkook'un oturduğu yerin yanına oturdum. Yani her zamanki yerimize.

"Öpüştünüz mü?"

"Jennie!"

"Sonra bana söylersin."

Ardından öğretmen geldi ve ilk dersimize başladık. Aslında bu ders değil, bir konuşma dersiydi.

"Günaydın çocuklar, buraya gelmek zorunda olduğunuzu biliyorum. O yüzden biz öğretmenler konuştuk. Okula geleceksiniz, ama dersler boş olacak. Son hafta diye."

Sınıfta uğultular olurken bende kafamı masaya koydum.

"Lisa, istersen kucağıma yat."

Kafamı kaldırdım ve Jungkook'un bacaklarına yattım.

"Tatlı rüyalar. Seni seviyorum ve sonucu sabırsızlıkla bekliyorum."

~~~~~~~~~~~~~

Sonraki derslerde de biraz uyudum. Zaten ders işleyeceğimiz yoktu. Yanağımdaki eli hissetmemle uyandım.

"Keşke sende beni benim sevdiğim gibi sevsen. Yani çocukken olduğu gibi saf olsak, ne güzel olurdu. Çok güzel olurdu."

Durdu. Bende gözlerimi açıp ona baktım.

"Bunun cevabını birkaç gün sonra alacaksın zaten."

"Doğru ya."

"Şey, kantine gidebilir miyim? Yani sende gelebilirsin."

"Ne alacaksın?"

"Dondurma alacağım. Hava çok sıcak."

"Geliyorum."

Çantamdan para aldım ve sınıftan çıktık. Merdivenden aşağı inerken ayağım takılı ve yere yapıştım. Yada yapışamadım. Bir bedenin üzerinde duruyordum. Gözümü açtım.

"Jungkook! İyi misin?"

"İyiyim. Sen?"

"Bende bir şey yok. Kalkalım."

Jungkook'un üzerinden kalktım. Tabi Jungkook da yerden kalktı. Ama sanki bacağımı biraz burkmuştum. Yürümeye çalıştım ama çok acıyordu.

"Jungkook, yürüyemiyorum. Bacağım acıyor."

"Revire gidelim mi?"

"Gidelim."

Bana baktı ve biraz eğildi. Bacakların yere değmediğine göre, beni taşıyor muydu!

~~~~~~~~~~

Bir süre sonra revirde yatıyordum. Hemşire ayağıma krem sürüyordu. Ardından bandaj sardı.

"Bacağın acıyor mu?"

"Hayır, daha iyiyim. Teşekkür ederim abla."

"Kendine dikkat et, tamam mı?"

"Tamam."

Jungkook'a baktım ve gülümsedim. Ardından yavaş yavaş odadan çıktık.

"Lisa, canın acıyor mu?"

"Hiç acımıyor."

"Sevindim. O zaman dondurma?"

Poşetten çıkarttığı dondurmayı bana gösterdi. Elinden alıp paketini açtım.

"En sevdiğim. Teşekkür ederim."

"Sende benim en sevdiğimsin."

Seni seviyor muyum? Hiç belli değil ama o duyguyu ilk defa sende hissettim.

-Lisa

"Beni seviyor musun? Gözlerin hiç belli etmiyor ama seni hayatımı hiçe sayarcasına seviyorum. Sen benim ilk ve son aşkımsın. Ve bu aşkı kimse bozamayacak. Seni seviyorum Lisa. Çok."

-Jungkook

Selam okuyucularım. Sizi çok bekletmek istemedim. Vote ve yorum ❤ (sonraki bölüm okulun son günü bölümü olacak)

Friend or Boyfriend (Liskook) ✔Onde histórias criam vida. Descubra agora